Bir düşünce efsanesi

Geleceğin enerjisi: Cep telefonundan çekilen yazı mesajını radyo dalgalarından akan nurun ismi 'Hiyerkiza' dır. Ve Hiyerkiza'dan akan manyetizma nurunun ismi 'Betatep' tir. Bunu insanoğlu pek yakın bir gelecekte keşfedecek ve nurun bir enerji türü olduğunu göreceklerdir. Nur düşüncenin emrine girebilen yegane varlıktır. Soyuttur ama elektrikte soyuttur. Enerji olarak kullanıyoruz.

Hiyerkiza ile artık cep telefonlarından karşıya hislerimizi de gönderebileceğiz. Nasıl mı? Nur kutsal olduğu için ve düşüncenin emrine girebildiği için, ve düşüncede bir nur zerreciği olduğu için ayrıca, düşünce hisleri de yaratabildiği için, düşüncenin nur vasıtası ile cep telefonundan  karşı tarafa aktarılması gerçekleştiğinde. Bu elbette bilim kurgu gibi ama insanoğlu bitmeye bir enerjinin peşinde. Arayanlara tavsiyem enerji çok kritik seviyelerde daha bitmez ve tükenmezdir. 'Yani önce dinazor bedenlerini yaktık sonra, dinazorların düşüncelerini yakacağız.' bu bir göndermedir.

Düşüncenin gücüne inanın. Bir şeyi çok sevdiğimizde ona nazar değiyor. Bu düşünceyi tabiatta bilinmeyen enerjiye kanalize  edersek  insanoğlu petrol savaşını bırakacak. Belki düşünce savaşı ortaya çıkacak. Dinazorlara değinmiştim. Nur hiç bir zaman tabiatta kaybolmaz. Ve yakın bir gelecekte, dinazor devirlerinde yaşamış canlıların hislerini de yaşayabileceğiz. Nasıl mı? Bunu cihaz yolu ile yapamayız. İleride belki olur. Ama şimdiden düşüncemizle dinazorların hislerine girecek olursak önce günümüze dek kutsal olan üzerlerinde ki nura odaklanmak gerekir. Ve o nuru sürekli müşahade etmek gerekir. Yani düşünmek. Geli o nura bir isim koyalım. Ben ona 'Olot' diyorum. Olot dinazorların günümüze kadar gelen nurun ismidir.

Sıvası olan bir odada duvara bakarak derinlere dalalım. Orada Dinazorların sesini işittiğimiz düşünelim. Tabi ki Olot nurundan ayrılmadan. Ve kısa bir süre sonra bize yanıt gelecek. Ve biz zamanda küçük bir kapı açacağız. Ve seyre başlayalım. Bunu insanoğlu gelecekte elbet cihazla başaracaktır. Bir de düşüncemiz ile cihazımıza kayıt yapma teknolojisi var. Bunu ben şöyle düşünüyorum. Gördüğümüz ve çok sevdiğimiz bir manzarayı kamerasız düşüncemizle  mesela cep telefonumuza aktarmak. Bunu şimdiden ben mümkün görüyorum. O manzarayı düşüncemizde önce oluşturalım. O düşüncemizde oluşan manzaradan cep telefonumuza çay renginde kırmızı nurun aktığını düşünelim. Ve cep telefonumuzdaki düşünceye duyarlı yapı nurun cihazdaki kapasitesini doldurduğunda kayıt başarı ile yapılmış olacak.

Ben bu oyunu sık sık kullanırım. Sevdiğim bir ünlünün cep telefonunu düşünürüm. Ve o cep telefonunun çipinden kalbime çay renginde kırmızı nurun aktığını düşünürüm. Böylece ruhum tatmine ulaşır. Ve o esnada cep telefonu sahibi ünlünün ne yaptığını açık seçik görürüm.

Tuna M. Yaşar