- Kategori
- Öykü
- Okunma Sayısı
- 399
Bir El Arabası Hikayesi
Çoğunuz için belki hiç bir anlamı yoktur , el arabası deyip geçersiniz öylece. Köyde büyümenin öğretisidir bu. Çocukluğumun devasa oyuncağı. Adı genelde kardeş taşımacılık. Sabah, öğlen, akşam her vakitte sınırsız hizmette. İçindeki kardeşler hep gülmekte.
Sonra odun taşımacılık olur adı. İtinayla odun taşınır, birde üstüne kardeş oturtulur ki yüksekten izlesin biraz da dünyayı. Sıra bok taşımacılığa gelir. Ağırdaki hayvanların altı bir güzel temizlenir. Atımız kara şimşek o muhteşem sesiyle bizi selamlarken, süt annemiz sevgili alaca kuyruğunu dokundurur suratıma. Karagöz kuzularımız müthiş bir senfoni tutturur altları ferahlayınca.
Temizlendi mi ağır? Diye seslenir annem. Ödül bir paket bisküvi ile pikniktir, devasa kaya koca kayada. Durma öyle okuyunca, şaşkınca. Yanlış duymadın ve en güzel hediye ile tanıştın. Tabi şimdi bir sürü teknolojik modern diye tabir ettiğin hediyeler varken, hayal bile edemezsin, sen bu özelliği kafanda.
Dedemin yanında kaldığım günlerde pirket taşımacılık adı. Tanımayanlar sorardı adımı. Pirketçi Hasan'ın Öğretmen kızı Fatma' nın kızıyım derdim. Çok mu seviyorsun dedeni derlerdi ardından. Nasıl sevilmez ki derdim...
Sabah erkenden herkes uyurken kalkar, pirketleri ıslardı. Benimde onunla ıslamışlığım çok var. El arabasıyla itinayla taşır, güzelce sıraya koyardık pirketleri. Pirket makinasının o devasa gözüken mandalı beni korkutsa da, korkularını yen diyen dedemden pirket kesmeyide öğrenmiştim. Otuzunda yedi çocukla dul kalıp, evlenmeyen, tüm çocuklarını yüksek okul mezunu eden dedemi nasıl sevmezdim. İki odalı evde şikayetsiz yaşamak bugünün insanına ağır gelsede, mutluluk küçük evlerdeydi, anlamıştım on üçümde...Ve dedemden aklımda kalan en önemli sözü de şuraya iliştireyim. "ELLERİ NASIR TUTMAYAN İNSAN, HİÇ İNSANDIR"...
Tekrar köye dönerdim. Sonra bizim el arabası karpuz taşımacılık olurdu. Derken ekin taşımacılık. Sular kesildi ise köy çeşmesinden su taşımacılık olurdu adı.
Seviyorum devasa oyuncağımı hala... Üstelik ,artık el arabasının ta kendisiyim. Hayat hepimizi bir el arabasına çevirmiyor mu ? Ve seviyorum devasa fotoğraf makinamı, orda ne hatıralar saklı. Elimde ki teknolojik makina ise sadece insan yapımı. Bir ego sistemin alt yapısı. Evet egoyuda beslemeli arada, yoksa seni enseler olmadık zamanda...
Ah el arabası ne çok çektin bizden sen. Yoksa sende mi özlüyorsun seni her gün temizleyen elleri...Ve ben büyüdükçe anladım sana ne çok yüklendiğini...
Nefrete bulaşmayanlara...
Jale kasap
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Sizin hassasiyetinizin ve doğallığınızın soydan olduğunu şimdi anladım bu yazılarla...Güzel bir ailede ve sevgiyle,fedakarlıkla büyümek...Dedeniz müthiş bir insanmış.Ve size çok şey öğretmiş.Sevgilerimle...
fisun gökduman kökcü 18.09.2020 11:59- Cevap :
- Çok teşekkür ediyorum.. 20.09.2020 6:03
Duygulandım valla, ta çocukluk yıllarına gittim, yeni yılınız kutlu olsun Jale hanım
Kerim Korkut 03.01.2019 5:53- Cevap :
- Çok teşekkür ediyorum..mutlu oldum sizin için..hepimiz için hayırlı olsun 03.01.2019 16:16
Nasıl güzel bir övgü çocukluğumun can kurtaranı "El arabası" için, emeğinize sağlık, siz yeni nesil ödüllü, bizde çalışma var ödül yoktu, ödülümüz vicdanımız, o işi başarabilmenin huzuru idi, sevgilerimle yolunuz açık olsun diliyorum
Cemile Torun 01.01.2019 22:35- Cevap :
- Cemile hanım aslında bizler içinde öyleydi yaşım 41.. Genelde ödülsüz büyüdüm ve en büyük ödülüm bisküvi olurdu. Çok teşekkür ederim değerli yorumun için sevgiler yolluyorum.. 01.01.2019 23:04
Sevgili Jale kardeşim!Evet nefrete bulaşmayanlara diyelim ne güzel bir öykü yazmışsınız canınıza sağlık kutlarım sizi. Sevgilerimle öptüm sizi. NAHİDE ÇELEBİ
NAHİDE ÇELEBİ 01.01.2019 16:30- Cevap :
- Çok teşekkür ediyorum Nahide abla..çok mutlu oldum .. 01.01.2019 21:11