Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Eylül '10

 
Kategori
Siyaset
 

Bir evet yeter!

Bir evet yeter!
 

Bundan 30 yıl önce halkımız %91 ile EVET dedi. 30 yıl hayrını gördü.


12 Eylül, Türk seçmenin çoğunluğunun EVET ile kabul ettiği bir anayasanın tam 30uncu yıldönümüne rastlıyor. Darbeci general Evren, ÜLKENİN HUZURU VE BEKÂSI İÇİN yönetime el koyuyor ve bu kurtuluş(!) sayesinde kanlı bir dönemi kapatıyordu... İşte 82 Anayasası bu pembe vaatler ile süslenmiş kalın bir kazıktı. Bu kazığı -çevirmelik kuzu gibi- içimize soktular. Referandum sonucunda %91’i EVET dedi. O zaman EVET diyenler, bu tercihlerinin bedelini kanları, canları, çocuklarının gelecekleri, toplumun kültürel, sosyal ve psikolojik çöküşü ile ödeyeceklerini bilmiyorlardı.

EVET dediler çünkü önlerinde silah zoruyla gülümsetilen insanlar, “ben mutluyum, ben mutluyum” diye bağırıp sokaklarda tepiştirildi...

Darbeci general, eğer isteseydi silah zoruyla rahatça oturabileceği halde Cumhurbaşkanının seçimi işini halka bıraktı! Sonuçta darbe komitesinin başındaki general hem Anayasayı hem de ülkenin en tepesindeki koltuğu garantiledi.

Pembe tabloyu görüp, reklamla uyutulan vatandaşlar, bu paşaya istediği yetkiyi de koltuğu da paşa-paşa verdi. Reklamcılık açısından en önemli aşama tamamlanmıştı. Müşteri razı edilmişti. Sıra ürünün teslim edilmesine geldiğinde (tıpkı sahtekar satıcı gibi) halka en dandik hizmet sunuldu. İşte bu hizmetin adı: Cuntacı diktatöryanın sefahati.

Darbeci general başkanlığında yönetilen devletin tüm kurumlarına hakim olan cunta üyeleri keyiflerine göre, otura-saça yönettikleri milyonlarca kişilik büyük bir kitleyle karşılaştılar. Bu cuntacı generaller darbeyi ilk yaptıklarında neyi ele geçirdiklerini bile fark edecek, hüküm sürdükleri ülkeyi idrak edecek kapasitede değildiler. Çünkü birilerinin çocukları olarak o görevleri yapıyorlardı.

Aradan 30 yıl geçti. O gün EVET diyenlerin en küçükleri bugün 50 yaşında. Akılları başlarında. 30 yıldır yaşadıkları travmanın farkındalar. Bu pişmanlık halinin bir hezeyanı olarak ellerine geçen fırsatı değerlendirme derdindeler:

DARBECİLERDEN İNTİKAM ALACAKLAR!: (Ne intikamı ya?!!)

Generallerin çoğu yaş haddinden ahrete tayin olmuş. Kaka kala bir tane kalmış. Aradan çeyrek asrı aşan zaman geçmiş. Hiçbir hukuk kolunu bu kadar geriye uzatamaz. (O kadar eskiye uzansın: O eli öperim!)

Darbenin yardakçılarının hepsi mafya babası, ağa, patron gibi kodaman, kalantor tipler haline gelmiş… (Bu heriflere tarihin her döneminde siyaset ve bürokrasi istismarcıları yalakalık etmiş. Bu gün de ediyor.)

Şimdi sistem, pembe reklamlarla aynı çürümüşlük düzenini kaldıracağını iddia ediyormuş. (“-muş” diyorum. Çünkü bu müsbet olarak ortada olan bir açıklama değil.)

PEKİ ORTADA OLAN NE?

Darbecilerden tutun da tecavüzcülere kadar ne kadar istismarcı varsa hepsinin mağdurları üzerinden yapılan derin bir siyasi projeksiyon var. Uluslararası anlaşmalarla, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İHEB) ile, temel hukuk felsefesi ile apacık bilinen birçok unsur sanki iyileştirmeymiş gibi sunulmuş.

Mesela: Dünya üzerinde hiçbir anayasa ya da kanunda “Yamyamlık suçtur” Diye yazılı bir metin yoktur. Ama bunun suç olmadığı anlamına gelmez... Yani siz: Bazı hak kayıplarını önlemek için pozitif ayrımcılık yapma gereği duyup bunu ana yasaya yazabilirsiniz. Ama bu zaten İHEB’de zaten varsa: yaptığınız işin tek bir adı vardır: Abesle iştigal!

Mesela: HÂKİM VE SAVCILARIN GÖREVLERİNİ; KANUN, TÜZÜK, YÖNETMELİKLERE VE GENELGELERE (HÂKİMLER İÇİN İDARÎ NİTELİKTEKİ GENELGELERE) UYGUN OLARAK YAPIP YAPMADIKLARINI DENETLEME; GÖREVLERİNDEN DOLAYI VEYA GÖREVLERİ SIRASINDA SUÇ İŞLEYİP İŞLEMEDİKLERİNİ, HAL VE EYLEMLERİNİN SIFAT VE GÖREVLERİ İCAPLARINA UYUP UYMADIĞINI ARAŞTIRMA VE GEREKTİĞİNDE HAKLARINDA İNCELEME VE SORUŞTURMA İŞLEMLERİ, İLGİLİ DAİRENİN (bu daire toplantılarına Bakan kurul başkanı sıfatı ile katılıyor) TEKLİFİ VE Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanının OLURU İLE KURUL MÜFETTİŞLERİNE YAPTIRILIR.

Yani bir yargı mensubunun suç işleyip işlemediğine dair soruşturma, kurulun kabul etmesi ile bile ancak Adalet Bakanı olur verirse gerçekleşe biliyor!..

82 anayasasına evet dediniz 2010’a kadar o EVET sayesinde paşalar gibi yaşadık!.. Şimdi de EVET deyin! Bir otuz yıl da şeyhler gibi yaşayalım. Denemekten ne çıkar. Bakın 30 yıl önce babalarınız EVET dedi. Siz evet deyin: Görün.

Hep sevgi ile kalın.

Murat SEVGİ
msevgi@mental.com.tr

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..