Bir film karesinden

Uzun zamandır bekledim. Yurdumun bu güzel memleketine gelebilmen zaman alsa da, nihayet seyredebildim seni. ”Issız Adam” filminden bahsediyorum. Üzerine çok yazıldı, çizildi… Okumadım, okursam tarafsız seyredemezdim çünkü. Bir kitabın sonunu okumayı sevmediğim gibi, gideceğim filmin de eleştirilerini dinlemiyorum. Onlar eleştiri yaparken ben de yüksek sesle şarkı söyledim duymayayım diye.

Neyse ki gittik o afet-i devrana… Mendillerimi de hazırlamıştım hani, ağlayacaktık ya… Napayım o kadarcığını da duyuvermişim…

Oturdum koltuğuma çıt yok salonda güzel, yanımda da mısır yiyen biri yok…Sevindim, nefret ediyorum sinema da mısır yenmesinden, hele de filmin en heyecanlı yerinde höpürdeterek kolasını içenler yok mu?

En sevdiğim insan tipleri onlar : ))

Ben konuma döneyim, lütfen konuyu dağıtmayın Merve Hanım…

Peki, dağıtmıyorum.

Filmin başında çalan şarkıyla bittim zaten, günümüz insanın duygusal ruhi yozlaşımını çok güzel ifade etmiş ilk bölüm… Ama şu var ki “AŞK” her şeyi çözmüyor. Kaldı ki aşk süreli bir duygu değil, gerçi hangi duygu sonsuza kadar sürer ki… Bir de biz bayanların saf olduğu gerçeğini –iki lafa kanma, ilgiye aldanma-adına söylüyorum. Bunları çok güzel irdelemiş ilk bölümde… Yok yok biz bayanlar aşkta duvarı görüpte toslayanlarız. Ya Kardeşim! “Adam ayrılmak istiyorum.” dedi. Sen gittin adamın annesinde kaldın. Ne gerek var acıları depreştirmeye? Doğru! Türk Kadını yaraya tuz basmayı çok sever. Bayılırız böğüre böğüre ağlamaya olur olmadık şeylere… Kadın programlarının tavan yapması da bu yüzden işte…

Müzikler müthişti, ben diyorum bu zamana ait değilim ben… Annemlerin kuşağındanım 70’li yıllardaki şarkılar, filmler… Ah, ah!

”Ağladın mı?” diye soran gözlerle bakmayın lütfen?

Hayır, ağlamadım! Gerçekten! Dişlerimi sıkmadım değil ama, sadece bir sahnede, hani diş fırçasını alırken bardak düştü kırıldı toka fırladı ya orda… Adam yıkıldı işte orda çok etkilendim… Son beş dakika… Vurucuydu…

Bir kıza acıdım o sıralarda, ordan oraya vurdu kendini… Salya sümük ağlayan bayanlardan sinemayı sel alıyordu. Kızın yanında duran adam şaşkın şaşkın kıza bakıyordu.Diyordur içinden”Ya bizim Hatun başka birini mi seviyor acaba?”diye…: )

Sevdim filmi, zaten severim Çağan Irmak’ın tarzını… 70’lere takılı kalmış bir adam, ben de öyleyim ya…Aynıyız işte..

Güzeldi daha ne diyeyim…