- Kategori
- Anılar
Bir fincan çay
Yıllar önceydi. Gebze' den İzmit' e tayinim çıkmıştı. Bizim de yazgımız böyleydi, 5 yıl bi yerde 4 yıl başka yerde görev yapmak, ordan oraya taşınmak.
Eşyaları kamyona yüklüyorduk, ter duman içinde yorulmuştum. Taşıma işlemi bitmek üzereydi. Baktım komşunun kızı elinde tepsiyle tost ve bir fincan çay getirdi. Tostu taşıyıcı işçiye verdim, çayı ben aldım, teşekkür ettim. Ne kadar lezzetli ve güzel bi çaydı anlatamam. Kız tekrar geldiğinde bir fincan çay daha istedim, koştu hemen getirdi. Ne kadar memnun olmuştum, hayatımda içtiğim en güzel çaydı. Ben pek tanımazdım, eşim konuşur, görüşürdü bu komşularla.
İzmit' te göreve başladıktan ne kadar sonra hatırlamıyorum, eşim;' Vesile teyzenin kızının nişanı varmış, bizi de davet ettiler' dedi. Yer İzmit'e on onbeş kilometre mesafedeydi. Aklıma o bir fincan çay geldi, gideriz dedim. Dolmuşla gidilecek bi yer değildi, taksi tutup gittik, taksi de epey dolaştı adresi bulmak için. Geldiğimize çok memnun oldular, hayırlı olsun dedik, eğlenceye biz de katıldık.
Sonra biz İzmit'ten de ayrıldık. İnşallah ömür boyu mutlu olurlar, mesut yaşarlar.