- Kategori
- İzmir
- Okunma Sayısı
- 645
Bir fincan kahvedeki tat

Dün bahardan kalma nefis bir hava vardı İzmir’de. Kitap fuarına gitmek için evden çıktım sarı ışık, yeşil ışık derken, Kordonda bir kahve içmeyi özlediğim fark ettim. Zamanımın da yeterli olduğunu düşünerek, küçük bir manevra ile Kordon’a döndüm.
Orta şekerli kahvemi söyledim ve o nefis havayı içime çekerken yaslandım koltuğuma. Cıvıl cıvıldı, yine martılar çılgınca mırıldanıyorlardı. Gömleğimin sol üst cebindeki kalem-kağıda gitti elim, ama ben suçsuzum kendiliğinden ve istem dışı bu olay için. Sanırım ikinci yudumu alıyordum, zarif fincandaki orta şekerli kahveden.
Düşünüyorum da çok sevdiğim bir arkadaşımın kahveyi çok sevdiğini hatırlayınca geldim aslında buraya, itiraf etmek gerekiyorsa maksat kahve içmek değildi, sadece doya doya gelen baharın kokusunu solumaktı. Bu arada kendisi mi söylemişti, yoksa ben mi bir yerlerde okumuştum kahveyi sevdiğini ya, neyse ben biliyorum nereden öğrendiğimi. Ama asıl maksat dediğim gibi gelen baharın özlemini yaşamaktı.
Evet, ikinci yudumlayışımdı çünkü hala köpükler üzerinde ve sıcaklığı ile duruyordu fincanın, hafiften buharı da süzülüyordu, yaklaşık 65 derecelik bir açı ile nazlı nazlı yükseliyordu.
Kalem elimde, kağıda baktım bembeyaz, kalem ise kağıdın beyazlığında duruyor. Bakışlarım dolaşırken kağıt beyazlığında, kısa bir süre sonra gözlerim alışıyor beyazlığına. Ve işte o an o beyazlıkta bir film şeridi gibi geçiyor gözümden Kordon'un dünü, bugünü ve anılar. Yazamıyorum. Öylesine seni seyrediyorum ki bir şiir gibi dökülüyor Kordon dudaklarımdan;
" sen" körlüğü ile bakıyorum etrafa;
Körfez gitmiş senin hayalin kaplamış denizi,
Geçen faytonlarda hep sen varsın,
Her yönde sen yürüyorsun,
Çevreme bakınıyorum her masa da yine sen
Çalan her müzik ise sevdiğin bir melodi
Gülüşler senin gülüşün oluyor, sesler senin sesin, bakışlar senin bakışların...
Yazamıyorum işte... kağıda bakıyorum, ne mi yazıyor sadece "Kordon ve sen"
Yalnız hiç tadı olmuyor ve usulca kalkıyorum, yüzlerce sen arasından bir ben olarak ilerliyorum.
Kitap fuarına gitmek için çıktım ama zaman öylesine geçmişti ki sindire sindire gezemeyeceğimi düşünüp bugüne erteledim, bugün kandıramayacaksın İzmir, gideceğim.
Resim:www.joebellacoffee.com
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

fark etmezsiniz köle kul eder kendine, zeytinyağlı dolmasıyla üste çıkar, iki gün kordona uğramayın, “fleurop” la gözlerini boyayamazsınız, pahalıya patlar! Boşu boşuna İNCİ dememişler ona. Sevgiler Alev Meisel
Alev Meisel 03.05.2007 22:37- Cevap :
- teşekkürler, izmire kanmayan var mı? bırakın bende kanayım :) sevgilerle.. 03.05.2007 23:26
kıskandım valla, özledim ben İzmir'i ve İzmir'de beni özleyenleri...
Gercek Ustu 28.04.2007 22:18- Cevap :
- :)) kıskanma bir gün sende tadını çıkartırsın ve özlediklerine gitmek özlemlerini giderecekse neden bekliyorsun ki? sevgilerimle.. 29.04.2007 0:23
Bazen durduk yerde aklımıza bir şey düşer. Gerçekleştirdiğimizde de ne kadar keyif aldığımızı farkedip, niye daha önce bunu düşünemediğimize hayıflanırız. Yaşamın keyfi de böyle çıkıyor zaten, değil mi? Ruhu doyurmak iyidir:) Sevgilerimle...
Yeşim Özdemir 28.04.2007 21:29- Cevap :
- evet, kahvenin lezzeti özlediklerimle birlikte içmemden geliyor sanırım. Kahvedeki tüm tatlar özlenenden ve dediğin gibi ara sıra ruhumuzu özlediklerimizle doyurmalıyız, sevgilerle. 29.04.2007 0:26
özlemeyin,özletin ,ikici sansı verin ve arayiverin gitsin. saygılar
ay.şe 26.04.2007 16:26- Cevap :
- teşekkürler :) özletmek... ama özlemekten özletmeye adım atamıyorsun bazen, her saniye bile aramalısın diyeceğim ama bu defa da bunalırsa diyorsun, sevgilerimle.. 26.04.2007 19:28