Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '06

 
Kategori
Fotoğraf
 

Bir fotoğrafın inanılmaz öyküsü

Bir fotoğrafın inanılmaz öyküsü
 

Tesadüflerle dolu küçücük bir dünyada yaşıyoruz. Hayatımıza yön veren, onu düzenleyen, senaristlik yapan, yönetmenlik yapan, kurgu yapan bir takım güçler olduğu kesin. Başlıktaki fotoğrafın öyle bir hikayesi var ki, bir Sinan Çetin Prodüksiyonu, ya da bir Spielberg kurgusu, ya da Atıf Yılmaz eseri !.. Ben hikayeyi sizlerle paylaşayım siz de hangisine benzetmek istiyorsanız ona benzetin.

Yer Çeşme-Kum Beach. 2005 yazı. Yani yaklaşık 15-16 ay öncesi. Fotoğrafın altı tane kahramanı var. Bu altı kahramanı sizlere tanıttığımda bu fotoğrafın nasıl bir öyküyü barındırdığını anlayacaksınız sanırım.

1.Kahraman: Fotoğrafı çeken kişi. Resimde ön planda oturan ve köpeği seven kızın akrabası. Tatil için Çeşme'ye gelmiş ve yolu Kum Beach'e düşmüş.Akrabası olan kız arka masada oturan gruba ait olan köpeği severken elindeki cep telefonuyla bu anı görüntülemek istiyor. Ve görüntülüyor. Çocuk üniversiteyi Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Bölümünde okumuş. 1992 girişli. Bir inşaat şirketinde çalışmakta.

2.Kahraman:Fotoğrafı çeken çocuğun akrabası olan kız. Üniversiteyi yeni bitirmiş. O sıralarda çalışmıyor. Tatilde. Ve o da tatil için fotoğrafı çeken akrabasıyla birlikte Çeşme Kum Beach'e gelmiş. Kum-Beach te bir akşam üstü sefası yapıyor. Köpek çok ilgisini çekiyor. Ve onu seviyor.

3.Kahraman: Arka masada yan yana oturan iki hatundan sarışın olan. Haftasonlarını genelde Çeşme Kum Beach te geçiriyor. Bir Turizm şirketinde çalışıyor. O da akşam üstü keyfi çıkarıyor, günün yorgunluğunu üzerinden atmaya çalışıyor ve arkadaşıyla sohbet ediyor.

4.Kahraman: Arka masada yan yana oturan iki hatundan sarışın olmayan. O da aynı şekilde haftasonları genelde Kum Beach'te. Denizi çok sevdiği için bu mekanı seçiyorlar. Karşısında ayakta duran erkek arkadaşıyla birlikte hemen hemen her haftasonu Kum Beach'e geliyorlar. Ara ara da sahip oldukları köpeklerini de yanlarında getiriyorlar. Tıpkı fotoğrafın çekildiği gün getirdikleri gibi. O günlerde bir pazarlama şirketinde Koordinatör olarak çalışmakta.

5.Kahraman: Ayakta duran çocuk. Yan yana oturup sohbet eden hatunlardan sarışın olmayanın erkek arkadaşı. Zayıf ama küçük göbekli.... Ellerini beline koymuş ve göbeğini hafif öne doğru çıkarmış. Üniversiteyi Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Bölümünde okumuş. Bitirmemiş. 1990 girişli... Gümrük Müşavirlik Bürosu var.

6.Kahraman: Joshua. O bir Golden. Dünyanın en güleryüzlü köpeği. Dünyanın en uysal ve dost canlısı köpeği. Girdiği her ortamda hep sevilmeyi veya başka deyişle kendisini sevdirmeyi ve kabul ettirmeyi en iyi yapan köpek. Ayakta duran çocuk ve arka masada yanyana oturan kızlardan sarışın olmayan sevgilisiyle beraber çok sıkça seyahat ediyor.

Dediğim gibi bu fotoğraf 2005 yazında 1.Kahraman tarafından çekilmiş. 1.Kahraman ve 2.Kahraman akrabalar ve diğer 4 kahramanı tanımıyorlar. Bir tek 1.Kahraman yani fotoğrafı çeken çocuk, 5.kahramanı yani aynı okulda okuduğu çocuğu anımsıyor. Ancak selamlaşmıyorlar bile. Belki birbirlerinin isimlerini bile hatırlamıyorlar çünkü hiç tanışmamışlar. Bir nevi göz aşinalığı. Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde İnşaat ve Makine bölümleri aynı binada. Balıkesirde öğrencilerin gittikleri ve gezdikleri yerlerde sınırlı olduğu için çoğu öğrencilerin birbirlerine gözaşinalığı var. Birbirlerini tanımasalar bile.

Arka planda bulunan 4 kahraman, yani yan yana oturan kızlar, ayakta duran çocuk ve köpekleri beraberler. Ancak onların bu fotğrafın çekildiğinden haberleri bile yok. Çünkü ne fotoğrafı çeken 1.kahramanı tanıyorlar ne de köpeklerini seven kızı tanıyorlar. Dolayısıyla dikkat bile etmiyorlar.

Aradan zaman geçiyor. 2.Kahraman yani köpeği seven kız, bir reklam ajansında çalışmaya başlıyor. Çalıştığı ajans 5.kahramanın yani ayakta duran çocuğun bir üst katında. Tabi ki o fotoğraf karesinden ne kızın haberi var ne de çocuğun. O anda da birbirlerine dikkat etmedikleri için şimdilik bu tesadüf herhangi bir şey ifade etmiyor. 4.kahraman yani ayakta duran çocuğun sevgilisi olan ve bir pazarlama şirketinde çalışan kız o yazın arkasından gelen sonbaharda işinden ayrılıyor. Sevgilisinin ofisine gidip gelmeye başlıyor. Sevgilisinin çalışmaması ayakta duran çocuğun da sıkıntısı olmaya başlıyor çünkü kız arkadaşının canının çok sıkıldığının her zaman bilincinde. Ve çocuğun aklına bir üst katındaki reklam ajansı geliyor ve kız arkadaşına böyle bir işi sevip sevmeyeceğini teklif ediyor. Ve bu fikirle yola çıkan çift emellerinde başarılı oluyorlar ve 4.kahraman yani 5.kahramanın sevgilisi olan kız, 2.kahraman yani masada oturan ve 4. ve 5. kahramanın köpekleri olan 6.kahramanı seven kızla aynı ofiste çalışmaya başlıyorlar. Ancak birbirlerinden, o fotoğraftan ve o günden haberleri bile yok.

Bir üst katta sevgilisi de çalışmaya başlayan çocuk sürekli yukarı çıkıp inmeye başlıyor. Herşey de dört dörtlük yolunda gidiyor. Reklam ajansında çalışan her iki kızda ajansda seviliyorlar ve iyi de arkadaş oluyorlar.

Ve 4.kahraman olan kızın erkek arkadaşı yani gümrük müşaviri 2.kahraman olan kızı da tanıyor. Ve tarih 7 Kasım 2006 olduğunda artık birbirini tanıyan bu 3 kişi arkadaşlarıyla birlikte bowling salonuna hem yemeğe hem de bowling oynamaya kısaca eğlenceli bir gece geçirmeye gidiyorlar.

2.kahramanın akrabası olan ve 2005 yazında cep telefonuyla fotoğrafı çeken 1.kahraman çocuk da geceye katılıyor. Aynı okulda okuyan ve birbirlerine göz aşinalığı olan 1.kahraman ve 5.kahraman birbirlerini görünce gözaşinalıklarını saklamıyorlar ve nereden tanıştıkları üzerine, kimleri hatırladıkları üzerine geçmişten gelen ortak dostların isimlerinin birbiri ardına sıralanması üzerine bir sohbete dalıyorlar masada. Fotoğrafta saçları açık renkli olan 2.kahraman yani fotoğrafı çeken çocuğun akrabası olan kız, aynı ofiste çalıştığı ve artık dost olduğu gümrük müşavirinin sevgilisi olan kıza saç renginin eskiden açık olduğunu göstermek amacıyla, akrabasından cep telefonunu ister. Çünkü fotoğraf halen cep telefonunda kayıtlıdır. Fotoğraf açılır ve ardı arkasına "aaaaaa baksana şurda oturan sensin, aaaaaaa ayakta duran da sensin, yok artık bu da Joshuaaaaaaaa" nidalarıyla masada hayret , coşku ve heyecan dolu bir hava eser.

İşte hayat bu kadar renkli ve heyecanlı bir şey. O resimde yaşam yolları birbirleriyle kesişecek o kadar çok insanın biraraya gelmesi ne kadar ilginç. Acaba deklanşöre KADER denen varlık mı bastı kimbilir!!!!!

Belki bir yerlerde sizin de bir fotoğrafınız vardır.

Yazar: 5.Kahraman , yani ayakta duran çocuk, yani BEN. Umarım sıkılmamışsınızdır.

 
Toplam blog
: 85
: 1006
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1971 yılında Ankara'da doğdum. İzmir'de yaşıyorum. En büyük tutkum FutBol. Ve tabi ki Fut-Bol da bil..