Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '16

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Bir Gebze – Harem mağduru olarak : )

Bir Gebze – Harem mağduru olarak : )
 

Gebze-Harem ile ilgili yazmak istiyorum bugün, dünkü maceramdan sonra. Hepimiz biliriz Gebze-Harem minibüslerini, şoförlerini, hızlarını, cambazlıklarını. Dün giderken ayrı bir olay, gelirken ayrı bir olay yaşadım. Hiç mi sorunsuz geçmez bu yolculuklar anlamıyorum ki…

İstanbul’dan evimden çıkmış, minibüse binecektim. Bindim, yapılan hızı kelimeler ile tarif edemem size, 1 saatlik yolu neredeyse yarım saat 40 dakika içinde gittik. Evet bende çabuk gitmenin verdiği o sevinci yaşadım elbette bunu inkar etmem yanlış olur lakin yanımda oturan ablanın da eteğini tuttum korkudan bunu da inkar edemem : ) Velhasıl bitti maceram, tabi bu sadece 1. Tur : ) İşlerimi halledip akşam tekrar bindim Harem minibüsüne. Arka sıralara bir yere oturdum. Altını çiziyorum OTURDUM : ) Bu mutluluğu bilen bilir : ) ) Başladık yolculuğumuza. Şoförün yanında 20 li yaşların daha çok başlarında olduğunu tahmin ettiğim, deyim yerindeyse bıçkın bir delikanlı ile karşılaştık minibüs misafirleri olarak. Şoföre durmasından, kalkmasından her şeyine kadar müdahale ederek ( direktif veriyor diyebilirim) yardımcı oluyor kendisi. Bir aile bindi minibüse.

- Harem mağduru: 3 tam, 2 öğrenci alır mısın?

- Bıçkın delikanlı : Abimm şu an yaz tatili ben nasıl alayım öğrenci parası? Tam ver tam sen. ( O arada da telefonda konuşuyor, telefondaki kişi de soruyor zannımca neden diye, o da hemen açıklamaya geçiyor, aşkım ama su yakmıyor bu ya, nasıl alayım ben öğrenci parası )

-Harem mağduru: Al abi tamam, tam parası al ( Baş edemeyeceğinin gayet farkında tabi )

- Bıçkın delikanlı: Tamam para, geç abi arkaya, evvvvettttt arkaya ilerleyelimmm.

Yolculuğa hız kesmeden devam. Bıçkın delikanlımız, şoför ağabeyimize direktifler yağdırmaya devam ederken, o da ne bir minibüsün ( Elbette Harem ) önüne makas atıyor. O kişi de bizden değilmiş, bunu anlıyoruz konuşmalardan. Bıçkın delikanlımız olaylara vakıf olduğundan mütevellit hemen olaya el atıp ağabeyimize diyor ki;

- Ne yaptın şimdi olmadı, bak başımıza iş açılacak.

- Bir şey olmazzz !

Şoför ağabeyimizin telefonu çalmaya başlıyor o arada, arayan ilgililerinden biri zannımca. Kısa bir sessizlikten sonra müdahaleye geçiliyor, o arada bıçkın delikanlımızın gözleri şoför ağabeyimizin üzerinde, bak ben demedim mi edası ile ama ara gazı da verip duruyor o arada alttan alttan ekmek paramızı yiyorlar diye. Sonra tekrar bir sessizlik ve telefon kapandı. Sonra o telefon sesleri susmadı. En sonuncusunda şoförümüz dedi ki yine yetkilisi olduğunu düşündüğüm kişiye; “ Ağabey o da sürekli yatıyo, (Bunun da anlamı; hani olmayan o boşlukları doldurmak için şoförlerimiz boşu boşuna yetişeceğimiz yerlere geç kalma pahasına müşteri kapmak için beklerler ya, bizi de bekletirler hani heh o işte : ) ) bende mecbur kaldım, ifadesini alayım mı?” Evet beni bitiren bu cümle oldu. Tedirginlik içerisinde kurbanlık koyun misali, bitmek bilmez yolculuğumuza devam ederken o minibüs arkamızda belirdi, hani o yatan minibüs işte : ) Bizim şoför indi minibüsten bir hışımla ve gitti arkadaki şoförün yanına. Konuşmaları duyamadım şahsen fakat epey bir efelendiğini gördüm. O arada yanımda bir abla oturuyor, bıçkın delikanlıya dedi ki;

- Mağdur ablamız: Oğlum sende verdin gazı, verdin gazı bak adamı ne hale getirdin?

- Bıçkın delikanlı : Yok be ablam ne gazı vericem, görmüyor musun ekmeğimizle oynuyorlar, susalım mı?

- Mağdur ablamız : Bana doğru dönerek, “Öyle değil mi ama, haksız mıyım”

-Mağdur ben: Valla ben bilmem ablacığım (Deyim bana göre gayet yerinde; yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal. Yani ne diyebilirim şimdi )

O esnada şoförümüz geldi söylene söylene. Bıçkın delikanlımıza dediğine göre; “Sen yanlış anlıyorsun abim” demiş diğer şoför.

Yolculuğa devam. Minibüs tıkış tıkış tahmin edebileceğiniz üzere. Yolcu almak için duruyoruz kimse binmiyor dolu diye haliyle. Bıçkın delikanlımız başka bir açıdan bakarak ayakta duran yolculara seslenerek diyor ki; “Arkada yer var, geçmiyorsunuz, ilerleyin. Su yakmıyor bu araba herhalde, boş gidiyoruz hayret bişey” Deyim halen yerinde bence ; ay ben şok : ) ) ) Yahu bizde bedava gitmiyoruz herhalde değil mi? Paranla rezil olmak kesinlikle bu işte. Bu tür diyaloglar eşliğinde, dualarımı okuya okuya (sonumuz belli değil sonuçta : ) ) evime vardım çok şükür ve bir de blog çıkardım ALLAH’ a şükür : ) ) ) )

Hoşça kalın, sevgiyle kalın, esen kalın

Limon Çiçeği

 
Toplam blog
: 15
: 226
Kayıt tarihi
: 22.07.15
 
 

Okulumu bitirmek, keman çalabilmek, İtalya'ya gitmek ve İtalyanca öğrenmek en büyük isteklerim.....