Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

Bir grup Özür(lü) !..

Bir grup Özür(lü) !..
 

Türkler "Ermeni Soykırımı" yapmıştır diyenlere bakın. Ayaklar altında bir Türk bayrağı...


Türkiye gerçekten ya çok özgür ve demokratik bir ülke, yada yerini ve kimliğini bulamamış, kimlik bunalımında kıvranan 3. dünya ülkesi.. Bakın şöyle etrafınıza. Gazetelere, televizyonlara, haberleri şöyle bir süzün. O kadar ciddi meselelerimiz varken, nelerle uğraşıyoruz. Kürt meselesi, Ergenekon, Melih Gökçek, Alevi Sorunları, Ermeni meselesi, dağdaki teröristin seçmen listesinde gösterilmesi, yerel seçimler, kim başkan olsun, kim olmasın, hangi adamı nasıl transfer ederiz, falan filan..

Dünyada ekonomik kıyamet kopuyor, burada uğraşılan işlere bakın… Hepsinin elbette bir açıklaması ve savunucu vardır muhakkak ama bir iki haftadır, manşetlerden düşmeyen bir konu var ki, üzerinde durmak lazım. Şu meşhur Ermeni soykırımı meselesi!..

Bu konu tarihler öncesinden beri (yaklaşık 93 yıldır) başımızı ağrıtan bir mesele. Neydi bu mesele? Doksan üç yıl öncesinde, 1915’te yaşanan Ermeni vatandaşların tehciri olayı. Zamanın Osmanlı yönetimi 1915 yılında Osmanlı tebaası altında bulunan Ermeni vatandaşları tehcire zorlamış. Farklı farklı rakamların dolaştığı, daha doğrusu telaffuz edildiği bu tehcir’i Ermeniler bu kadar yıldır dünya kamuoyuna “soykırım” kampanyaları ile taşıdılar. Bir de üstüne üstlük Osmanlı Devleti’nin 1.500.000 kimi kaynaklarda da 2.000.000 Ermeni vatandaşın katledildiğini, yani soykırıma uğratıldığını anlatıp, durup kendilerine taraf arıyorlar. Bu konuda bilim adamları kitaplar yazdılar, çeşitli yayınlar ve yazılar yazıldı. Herkes bir şey söyleyince, ortada ya bir bilgi kirliliği dediğimiz, yanlış enformasyon var, ya da birileri gerçekten bu konuyu çarpıtıyor.

Geçenlerde ben de bu konuda bir yazı yazmak istedim ve yazdığım yazıda bazı bilgilere yer verdim. Dedim ki, tehcire maruz bırakılan Ermenilerin sayısı Osmanlı kaynaklarına göre 500.000 civarında olup, bunların birçoğunun Türkiye sınırları dışına çıktığı ama gerek coğrafi, gerekse iklim şartlarından 50 bin civarında insan bu yolculukta da hayatını kaybetmiş. Kimi kaynaklarda da, bu rakamın çok daha fazla olduğu ama Ermeni çetecilerin de bu olayda ortak olduklarını anlatıyorlar.

Şimdi durum bu istikamette iken ve Ermeniler her gün kendilerine bir fikir ortağı buluyorken, Türkiye resmi makamları da Ermeniler’in bu iddialarını çürütüp, kabul etmezken, Ermenistan’a açık çek uzatıp <ı>“gelin kardeşim bunun ortaya çıkartılmasını oluşturulacak bir komisyonla tarihçiler ve bilim adamları açıklasın” diyorken, Ermenistan buna hiç yanaşmıyorken, üstelik kendileri gibi Ermeni olan bazı otoritelerin, bu iddialarının doğru olmadığını söylerken, bazı otoritelerin de Ermenilerin bu girişimi ile parasal tazmin ve toprak alımı ile sonuçlanması gerektiğini belirtiyorken, bazı Ermeniler de, Ermeni araştırmacı Ara Sarafyan gibi, “Ermenilerin bunca zaman inandıkları bazı şeylerin doğru olmayabileceğini “ belirtiyorken ve durum bu merkezde iken, ABD’den Avrupa’ya kadar hemen hemen her ülke Soykırım’ı tanımaya başladılar. Türkiye’yi günden güne sıkıştırıyorken, Türkiye devleti siyasi anlamda mücadele etmeye devam ediyor.

Peki bu arada Türkiye’de neler oluyor ? Bu konuda Devlet politikası kesin. Bu iddiaları kabul etmek mümkün değil. Ama bazı saftirikler, devletin elindeki belgelere güvenilmeyeceğini bile iddia ediyorlar. Tabi, Devletin arşivindeki belgeler ve bilgiler gerçek dışı ama Ermenilerin iddiaları gerçek ve kabul edilebilir. Adamlar doğru dürüst belge bile sunamıyorken, arşivlerini tarihçilere ve uluslar arası komisyona açmayı bile red ediyorlarken, bizim Türkiye’deki saftiriklern bu aymazlığı nasıl kabul edilebilir? Amaç nedir ?

Ama bu aymazlık bu kadarla da kalmadı. Kendilerine aydın (!) etiketi yapıştıran, aralarında çok tanınmış isimlerin de bulunduğu bir grup insan bir araya gelerek, bir kampanya başlattılar ve Ermenilerden özür dilediler. Bunu da bir internet sitesi vasıtası ile belgelediler. Bunlara da 7.000 civarında aymaz da eşlik etti. Herkesin kendi görüşü, netice de saygı duymak lazım ama şöyle bir düşünmek lazım..Türkiye bu olaylardan ne kadar sorumlu tutulmalı? Ermenilerin taleplerinin “Türkiye soykırımı kabul etsin” düşüncesinin arkasından başka neler gelecek?

Osmanlı Devleti 1915’te yalnızca yaptığı olayı biz tehcir olarak biliyoruz. Acaba Hitler Almanya’sı gibi gaz fırınlarında Yahudileri toplu halde yaktıkları gibi Ermenileri yaktılar mı ? Sahi o fırınlarda kaç bin Yahudi imha edilmişti? ABD’nin, Felluce’de 1.500 sivilin sokaklarda öldürülüp çürümeye terk ettiğini, cesetlerin köpekler tarafından yenilmeye başlandığı ve 250 bin kişinin bölgeden sürüldüğü tarihe not düşülmedi mi ? Türkiye’nin Ermenilere Soykırım yaptığını kabul eden ve bu iddiaları destekleyen Fransızların Cezayir’de 1830 yılı ile 1962 yılları arasında 1 milyon Cezayirliyi öldürdükleri, Cezayirlilere sistematik bir biçimde soykırım uyguladıklarını belirtilen raporlar ortalıkta dolaşmıyor mu? 1492 yılında Kristof Kolomb’un ayak bastığı topraklarda nüfusu 8 milyon olan Arawaks yerlilerinin sayısı 22 yıl içerisinde nasıl 28 bine indi? Amerikan ve İngiliz savaş uçaklarından yağdırılan bombalarla Dresten’de çoğunluğu çocuk 200 binin üzerinde insan hayatını kaybetti. Ya Nagazaki ? Napalm bombaları ile kaç yüz bin kişi ölmüştü ? Ya Kıbrıs ? Rumların meşhur Enosis sisteminin sistematik bir biçimde başlattığı saldırılarda 100 Türk’ü, 100 İngiliz vatandaşını öldürerek 30 Türk köyünü yaktığı, 1963 yılında EOKA’cıların yeni bir etnik temizleme planı ile yaptıkları saldırılarda 500 Türk öldürüldü, 130 Türk köyü yakıldı, 25 bin Türk evlerini terk etmek zorunda kaldı. Fazla detaylandırmayalım..

Bu örnekler bitmez. Şimdi siz sayın aydınlar ve onların peşine takılanlar. Bu insanlardan da özür dileyecek misiniz ? Belki Hitler soykırımına uğrayan Yahudi sayısını hatırlayamamışsınızdır. Hatırlatayım, yanlışım varsa düzeltin. Bunların içinde başka milletten olanlar da vardır belki ama tamı tamına 21 milyon… Bir o yapılanlara ve Hitler Almanya’sını yaptığına bakın, bir de Türklere reva görülen suçlamalara bakın. Şimdi hala özür dilemeye devam edecek misiniz?

Ha, bu arada hatırlatalım. Bu özür kampanyasının bu zamanda yapılmasının bir amacı da, 1948 Soykırım Sözleşmesi’nin kabul edilişinin 60. yılının yıl dönümünün 9 Aralık’a denk gelmesi olabilir mi acaba ?

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..