Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Şubat '11

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Bir gün

Herkes bu günün hakkında yazmışken ben yazmazsam olmaz tabiki. 

Bu gün , her gün gibi başlayan sıradan bir gündür. Güneş yine doğudan doğar , insanlar her sabah olduğu gibi işe, okula veya benzeri yerlere gitmek için uyanırlar. Kahvaltılarını yaparlar veya yapmazlar tercihe kalmıştır. Sevdikleri veya mecbur oldukları (okul forması vb.) giysileri giyerler. İş yerlerine veya okullarına doğru hareket ederler. İşte üç beş tane sivri zekanın para tuzağı olarak hazırladığı günün zorlukları şimdi başlar. Çiçekcilerin, ayıcık ve benzeri şeyler satan yerlerin önünde uzun kuyruklar oluşur. Trafik tıkanabilir, bilboardlar da ilan-ı aşklar görülebilir. Yolda çiçek satıcılarından yürümek zorlaşabilir. Neyse güç bela ulaştığınız hedef konuma oturur bir rahatlarsınız. Tabi eğer sevgiliniz varsa ona hediye almak , onu aramak veya akşam için plan yapmak gibi şeylerde kafanızı meşgul edebilir. Fakat sevgiliniz yok ise günün gereksizliğini düşünür durursunuz. Ve bu yazıda zaten sevgilisizler için geçerlidir. Çünkü bu gün sevgili veya eş sahibi olanlar için bambaşka anlamlar taşır. 

Eğer okulda iseniz, çevrenizde yakınlaşmaktan artık tek vücut olmuş çiftler görürsünüz. Çevrelerine aldırış etmeden abartılı ve fazla serbest bir biçimde aşklarını güne yakıştırmaya çalışırlar. Çevresindeki çiftlerle saçma hediye yarışlarına girerler. Tabi yalnız kalan eski sevgililer de bir köşeye çekilip kıskançlık krizlerine girmekten geri kalmaz. 

Eğer işte iseniz, yan masada ki arkadaşınıza gelen çiçeklere ve hediyelere verdiği tepkiye şaşırırsınız. Onun sevgilisini anlatmasını , size aşkını tarif etmesine bugünlük biraz daha fazla maruz kalırsınız. Kafanızı işinize yoğunlaştıramazsınız ve arkadaşınızı öldürmek isterseniz. 

Bütün gün geçtiğiniz çile, mesainin veya okulun bitmesi ile sona erecek sanarsınız. Fakat olur mu ? Tabiki daha bitmedi ! 

Güneş batıdan batar.Evinize dönerken yine bir sürü olayla muhattap olur ve sinirlerinizi kontrol etmek gibi bir zorlukla karşılaşırsınız. Hele bir de büyük şehirde yaşıyorsanız trafik çekilmez bir çile halini alır. 

O gece yalnız başınıza veya kız arkadaşlarınızla dışarıdan eğlenmek isteyebilirsiniz fakat ne mümkün! Gittiğiniz her yerde bir birine yapışan ve aşklarını gizlemeye gerek duymayan çiftler vardır. Rahatsız olabilir belki de onlarla eğlenebilirsiniz.Psikolojinizi ve aldırışınıza bağlıdır. 

Eğer evinizde iseniz reklamlar , diziler , programlar bu özel ve çok gerekli(!) günle ilgilidir.Sinir katsayınız tavan yapar , can sıkıntısından 'Keşke sevgilim olsa da , bu saçma günü bende kutlasam.' bile dersiniz.Yani durum vahimleşir. 

Ve sonuç olarak sizin için sıradan fakat anormal geçen bir gecenin sonuna gelir ve başınızı sonunda yastığınıza huzur içinde koyarsınız.Fakat düşünmeden de edemezsiniz :' Dünya' da Sevgililer Gününü gereksiz bulan ve kutlanmasını istemeyen bu kadar insan varken , bu günü bu kadar ateşli ve şevkli geçiren insanlar nereden çıkıyor ?' diye.Bu sizin için gerçekten çok büyük bir merak konusudur.Fakat yataklarına girmiş uyuyan çiftlerinde kulaklarını çınlatmak istemez ve uykuya dalarsınız. 

Ve koskoca bir gün de böyle biter. 

Not: Ben de her sevgilisi olmayan bayan gibi bunları yazdım fakat sevgilim olsaydı eminim bu güne ben de bayılırdım.O yüzden herkese hak vermek gerekir. 

 
Toplam blog
: 12
: 507
Kayıt tarihi
: 05.02.11
 
 

. ..