Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ocak '14

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir Güzide (Taranoğlu) devi kaybettik...

Bir Güzide (Taranoğlu) devi kaybettik...
 

İLESAM’da kaç yıl önceydi hatırlamıyorum. ‘Gülpınar’ dergisi anlatılıyordu. Dikkatimi çekti. Bir bayan şaire yapılan övgü, methiye, yaptıkları işler, topluma kazandırdığı yazar ve şairler dile getirilince, merak ettim ve kendisiyle röportaj yapmak üzere evine gittim.

Bir defaya mahsus olmak üzere gittiğimi sandığım evin manevi evladı olarak çıktım ve daha bir çok kez o eve gidecektim. Edebi kişiliği, yapmış olduğu hayır ve dernek işleri, evlerinde verilen muhteşem sanat dolu dakikalar, kişiliği uzun uzun anlatılıyor, yazılıyor, onu kaybettiğimiz şu günlerde, kendisi de anlatmıştı zamanında, evlerinde yapılan sohbetleri, şiir ve sanat dolu dakikaları…

Benim ise bu gün boğazımdaki yumru, gözlerimdeki yaşlar ve hayata karşı donukluğum sersem gibi yaptı.

90 yıllık sanat dolu, bilgi dolu, çevresine ve kendine faydalı bir ömür… Hani tanımadığımız biri hele de 80 yaşını geçince deriz ya ‘herkes keşke bu yaşa kadar yaşasa’ ve öyle üstün körü geçeriz. Öyle olmuyor. Şimdi o yok. Gitmek istesem, beni sevinçle karşılayacak, benimle her konudaki engin bilgilerini paylaşacak, sohbet edecek, çay içecek, toprak anam yok artık…

Hayatın bu acımasız ve ısıran tarafı da ne yazık ki, daha gerçek, gerçek gibi görünen her şeyden…

Artık telefonumda onun numarasını görüp biraz mahcubiyet ve çokça sevinçle sesini duyamayacağım. Arada bir koşturmalarımdan ihmal ettiğimi, o güzel zarafetiyle dile getiremeyecek. Vakit bulduğum ilk fırsatta nefes nefese koşarak yanına gidemeyeceğim.

Binlerce manevi evladı şimdi ardından öylece bakakaldı. Böylesine bir sevgi seli, böylesine bir kişilik ender gelir dünyaya. Kararlı, sadık, Atatürkçü, yardımsever, mütevazı bir insanı bu gün son yolculuğuna uğurlarken ne gözyaşının, ne vah vahların bir anlamı yoktu.

Bu nasıl muazzam bir hafıza, bu nasıl bir bilgelikti… Kendi şahsına münhasır ve özel bir insan, parmağına taktığı yüzüklerinin dahi ayrı ayrı anlamları vardı. Sevgi onun kalbinde ve yüzünde gerçek anlamını buluyordu. Bu ayrılış beni neden böylesine etkiledi diye sorduğumda cevap ilginçti. Çünkü toprak anamızın yaşı yoktu aslında. Soranlara “bir arkadaşımı, dostumu, kaybettim” dediğimi fark ettim.

Son saatlerine kadar her şeyi hatırlayan, zarafetinden bir şey kaybetmeyen, şairemiz bizleri bir başına bırakarak gitti.

Şimdi de sizin yazdığınız şiiri size ithaf ediyorum.

“Tadı yok sensiz geçen ne baharın ne yazın

Kalmadı tesellisi ne şarkının ne sazın
Sarıldım kadehlere derman olur diyerek
Kalmadı tesellisi ne şarkının ne sazın”

Çok sevdiği ve halen ‘sevgilim’ diye hitap ettiği eşinin Bilal beyin yanına giderken biz sadece ona el sallayabildik…

 

e-mail:belginturan@gmail.com

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..