Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '07

 
Kategori
Haftasonu
 

Bir Hafta Sonu Seyahati (4)

Bir Hafta Sonu Seyahati (4)
 

Seyir Tepesinden Amasra'yı seyrediyoruz ve tüm güzellikleri dimağımıza kazıyoruz. Sonra dönüp ev ürünlerinin sergilendiği tezgahlara bir göz atıyoruz. Haşlanmış mısır alıyoruz 2 YTL’ye, itirazsız. Şehir içinde 0, 5 YTL olduğunu biliyorum. Ama manzaraya karşı mısır kemirmenin de bir bedeli olmalı değil mi?

Oldukça dik ve keskin virajlardan sonra şehre iniyoruz. Aracımızı Belediye oto parkına bıraktıktan sonra Müzenin yanında Küçük Liman kıyısı boyunca şehir içine ve Büyük Limana doğru yürüyoruz. Açız; önce karnımızı doyuracağız. Ama benim açlığım bir başka…

Birbirinden enfes yemeklerin sunulduğu lokantaların önünden geçiyoruz; mis gibi yemek kokuları, esintilerin getirdiği deniz kokusuna karışıyor. Hızlanıyoruz, Çeşm-i Cihan’a doğru.

Özelliği ne Çeşm-i Cihan’ın? derseniz… Büyük Limana hakim, yolun kıyısında ve orada Amasra’nın en güzel insanlarından biri var size servis yapan: Sinan. Zeki Müren aşığı Sinan. Şarkılarını kısık perdeden kendi üslubuyla yorumlarken sizin orada, bir dost meclisinde olduğunuzu vurguluyor adeta. Bu mekânı hatırlamak dahi açlık hissi verir bana. Bulunduğum zamanlarda da soframı halkla ve martılarla paylaşıyormuş hissine kapılır ve bir başka haz duyarım. Amasra usulü Mezgit Tava ve Amasra Salatası eşliğinde rakı… güzel insanlar, deniz ve martılar. Bambaşka bir keyif.

Mezgit tava deyip geçmeyin; herkes yapar ama Amasralı bir başka yapar. Balığın tazeliği lezzette en büyük etken. Hem üç kişilik mezgit tabağı, Doğu Anadolu tabiriyle “Öksüz doyuran”. Fiyatı mı? Sudan ucuz dersem abartmış olurum ama onun gibi bir şey… Salata ise görüntüsüyle kendi iç dünyasını yansıtır güzellikte.

Müziği kendimiz seçiyoruz; Göksel Baktagir’den Okyanustaki Sesler-3 albümü. Ufaaak, ufak rakı kadehini yudumlarken “Nemli Duygular” hüzzam saz semai nağmeleri, sarıyor Çeşm-i Cihan’ı ve tüm alemi.

Sorarsanız eğer, ilhamı nedir diye,
Bilinmez bu nağmelerin ama,
Kaynağı belli sormak ne abes;
Yankılanıyor gök kubbede Göksel, Göksel diye.

Her şey ne kadar da güzel… Yaşamak ne güzel…

Zengin bir yemek kültürüne sahip olduğumu alçak gönüllükle (!) belirtmek isterim. Doğu, Güneydoğu ve İstanbul yemek çeşitlerini bilirim ve zaman zaman yaparım. Ayrıca; TV’lerdeki yemek programlarının reyting değerlerine önemli katkılarımın olduğundan eminim. Hele salatalar... Bayılırım salata yapmaya. Bir şeyleri katar karıştırır, yapar yakıştırırım. Bu konuda müsrif olduğumu söylerler; kabul ediyorum ama çoğu zaman önemli keşiflerde bulunduğumu da söylemeliyim. Buna rağmen evde, Amasra Salatasının lezzetini bir türlü yakalayamadığımı itiraf etmeliyim. Sonraları hüküm verdim: lezzet farkının belirleyicisi ortam olabilirdi ancak.

Mezgit tavayı evde yapabilirsiniz, Amasra Salatasını da taklit edebilirsiniz; eşinizi karşınıza alır, tüm inisiyatifleri rakıya da terk edebilirsiniz… fakat o lezzeti asla bulamazsınız. Çünkü, mezgit tava da salata da Amasra’da yenir.

.../...

 
Toplam blog
: 141
: 926
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

Türk san'at müziği dinlemeyi, okumayı, yazmayı ve paylaşmayı seviyorum. Kamudan emekli inşaat mühend..