Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '14

 
Kategori
Şiir
 

Bir Hançer gibi saplanan

Bir Hançer gibi saplanan
 

Gözlerinde hüzün var yine bir hançer gibi saplanan

Gamzelerin bir ok gibi yüreklere saplanan

Suskun gecelerde, avare yüreğin gibi kor ateşlerde yanan

Aşkın sevda gemisinde, batmaya yelken açmış sandal gibisin ey canan

Saçlarına hüzünlü yalnızlık türküsü takılmış, ayın şavkında çalınan

Kör karanlık kuytu sokaklarda can çekişen yalnızlık gibisin kaçan

Gözlerine kuraklık yorgunluğu çökmüş, virane, çölde kum gibisin yanan

Ellerinde gölge gibi esen rüzgar gibisin yalvaran

Hayal ile ölüm arasında kalan kuru yaprak gibi sürüklüyor bedenini

Arzuların gerçekleşmeyen baharına götürüyorsun güzelliğini

Rüzgar ile salınan bedenin dönüşü olmayan yolun idam sehpasında

Sonsuzluğun mabedine, gitmek için kalkan trenin çığlık, çığlık sesi gök semada bulutları ağlatırken

Bense bakıyorum gölge bedenimle sadece gözlerimde akan iki damla ıslak göz yaşım ile ağlarken

Hakikatin rıhtımında, hayallerin savrulmuş, sessizliğin sessiz çığlığında paramparça

Aynada yüzün paramparça, solmuş hayallerinin şefkatsizlikle lanet okumanın kürsüsünde

Bangır, bangır bağırıyor, sessiz sükutunun sessiz mabedinde

Hayat ile ölüm arasındaki çizgide, bedenim yaşanmazlık kapısın çalarken

Sen koşuyorsun başka baharlarda çiçek olarak açmaya

Kalbin kaldı yerde paramparça olmuş, gözyaşı ile yıkanmaya mahkumun ızdırabında

Sen elveda derken, Sezar gibi, hayata son defa şaşkın gözlerle bakarken ihanetin hançerine

İhanetin hançeri gibi kan damlıyor ruhumda titrek ve çilenin ikliminde geçmişin bir sancısı gibi

Fırsatını yakalasam da hayallerinin hükümranlığına hükmedebilsem

Yüzünde, doğmamış yarınların ölmüş dünü, saklı iken yitik olan seni,

Naçar kalan hayallerinde ızdırabın örüldüğü ummanın hayal sahilinde nasıl kurtarabilirim

Elin elime hiç dokunmamış iken,nasılda bende olmayan tutku ile aşamayabileceğimi bile, bile

Gözlerindeki çıplak hakikat ile, sana ses olmamı istersin

Sen bana hiç dinlenilecek kulak olmadın ki sana ses olayım

Sen bendeki tutkuyu görmedin

Sadece güzelliğinin gücüne kandın

Ve şimdi bana, çıplak hakikat ile bakma,

Sendeki ihanetin hançeri olan, öfkenin hançeri ile

Göğsümü parçalamadan önce düşünecektin

Ve çırılçıplak göğsüme sapladığın hançerin

Derin izini görmek için, yüzünü çevirmeden hançerleyen sen

Ar edip yüzünü bile çevirmedin bunu yaparken

Karşındakinin derin sancısını görmemek için yüzünü çevirmeyen sen

Şimdi bana dua diye bakma.


Mehmet Aluç

 

 
Toplam blog
: 959
: 197
Kayıt tarihi
: 04.06.13
 
 

Ben Mehmet Aluç 1962 Malatya Doğumlu. Ortaokul mezunuyum. Çocukluğumda okuma hevesim Tarkan çizgi..