Bir Hikayeniz Olmalı

Tuhaf ve anlaşılmaz bir tepki gösterdiler bir sunum teknikleri eğitimin tam ortasında, bütün katılımcılar neredeyse aynı anda kalemlerini koydular kolçaklı sandalyenin yazma tahtasına. Katılımcılar birden sandalyelerinin arkasına yaslandılar gülümseyerek ve çocuksu bir masumiyetle bana baktılar. Sanki ortam bir anda ısınmıştı. Fırınları bilirsiniz kapağını açtığınızda nasıl bir sıcaklık yüzünüzü kaplar ya işte o anki durum gibi soğuk toplantı odamız ısındı. O ana kadar katılımcılar beni dinliyorlardı notlarını alıyorlardı ya da beyin öyle algılamak istiyordu, asıl gerçek bedenen orada olsalar da düşünceleri hep farklı yerdeydi. Zaman geçtikçe eğitimler verdikçe bunu artık anlayabiliyorsunuz. Ve birden bir hikâye anlattım hepsi birden başını kaldırıp beni dikkatli bir şekilde dinlemeye başladılar. Bunu hareketlerinden davranışlarından anlayabiliyordum. Hikâye anlatmaya başlayınca, hepimiz tek bir kişiymiş gibi olmaya başladık çünkü o an bağ ve köprü kuruyorsunuz katılımcıyla. Eğitim sonrası birçok insan bana teşekküre geldi, kendi hikayelerini paylaşmaya başladılar. Anlattığım hikâye ile kendi yaşadıkları olaylar arasında ilişki kurmaya başladılar. Ortak bir noktada buluşmuş olduk.

Televizyon kumandası elimizdeki hallerimizi hatırlarsınız hemen hemen her akşam hep aynı şeyi yaparız, sürekli kanallar arasında gezeriz. Hep dikkatimizi ve ilgimizi çekecek bir şeyler ararız, işte sunumda böyledir. Siz anlatmaya başladıkça sanki izleyicileriniz beyinlerinde kanalları değiştirir gibi hep farklı ve ilgi çekici konular bilgiler ararlar. Siz ilgilerini çekmeyen konulara değindikçe onlarda beyinlerinde kanalları değiştirir ve kendi işleri ile ilgili farklı uğraşlara yönelirler. Eğer onları beyinlerini meşgul eden düşüncelerden uzaklaştırmak isterseniz düşündükleri şeylerden çok daha farklı şeylere değinmeniz gerekir. Anlattığınız konu ilginç olmalı farklı olmalı kendilerinden bir şeyler bulabilmeliler. Bir hikâye anlatmaya başladığınızda ve bununu inanarak ve içten yaptığınızda karşınızdaki kişi bunu anlayacak ve size dikkat kesilecektir. Sunumda yapmanız gereken tek şey onların dikkatini çekmek. Bunu başardığınızda mutlaka başarılı ve ilgi çeken sunumlara imza atmış olacaksınız. Bir konuşmacı olarak yapmanız gereken şeylerin başında sizi izlemeye gelen kişilerle iletişim halinde olmanızdır. İletişim halinde olmak için onlarla ortak bir noktada buluşmanız gerekir. Rakamlar, teknik konular, sıkıcı sunumlar asla iletişim kurmanızı sağlamaz insanlar sayılardan rakamları izlemekten sürekli sıkılırlar çünkü belli bir süre sonra siz ne kadar çok rakam, teknik konuya değinirseniz değinin beyin bunları hatırlamayacaktır. Hikayeler, özellikle kişisel hikayeler günlük yaşamın parçası olurlar. Günlük yaşamdan hikayeler anlattığınızda insanlar size daha çok inanır ve güvenirler. Bunun sebebi insanlar kendileri gibi olan kişilerle sohbet etmeyi daha çok tercih ederler.

Bu eğitimde edindiğim deneyim ile ilgili olağanüstü şey o katılımcı grup ile kurduğum iletişim ve hikayelerin gücüydü. Hikayeler içerik sunmanın gerçek olanı anlatmanın ve akılda kalmanın en iyi yoludur.

İş hayatında hikayeler insanlar arasında köprüdür.

İşte Bu Sebeple Hikayeler,

• Sunum yaparken soyut olanı somut hale getirir.
• Yeni bir fikir ve karar alma konusunda yol gösterici olur.
• Anlattığınız konuyu içselleştirmeye aracılık eder.
• İyi hazırlanmış hikâye zor grupları kazananın anahtarıdır.
• Kötü bir haber vermek zorunda kalsanız dahi, bir öykü paylaşmak çoğu zaman kabul etmek istemediği bir kararı almasına aracılık eder.
• Hikâye anlatma ikna gücünüzü geliştirir.
• Hikâye anlatma kitleniz ile bağlantı kurmanıza aracılık eder.

Hikâye anlatmak uygulanabilir, öğrenilebilir ve mükemmel hale getirilebilir bir beceridir. Önemli olan buna kendinizi inanmanız... İşte bu yüzden her platformda anlatacağınız hikayeleriniz olmalı...