Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '12

 
Kategori
Blog
 

Bir hışımnan geldi geçti peh, peh, peh, peh!

Bir hışımnan geldi geçti peh, peh, peh, peh!
 

“749071 numaralı MB üyesi uçaktan inince onu yağmurlu bir Berlin karşılar. Vatanında geçirdiği iki hafta çabucak geçmiştir işte. Yorgundur, bitkindir; ( Bir fincan kahvenin 15 liraya satıldığı) İstanbul Sabiha Rana Havaalanında uyuklarken uçağı kaçırma tehlikesi bile yaşamıştır. Ama tabii ki mutlu ve huzurludur; Ferhunde Hanım’ın sorularını yanıtlamak için onun karşısına oturur…”

Eeee, anlatın  bakalım Sayın Culduz, nasıl geçti blog toplantıları?

Blogla ilgili önceden planlanmış bir şey yoktu efendim. Alev Meisel Hanım’ın mükemmel organizasyonuyla kusursuz bir yılbaşı gecesi geçirdik. Her şey dört dörtlüktü. Blogtan katılan arkadaşlar da oldu ama bunu (öncesi ve sonrasıyla) bir blog toplantısı olarak değerlendirmemek gerekir. Kendiliğinden oluşan bir dost meclisi desek yeridir. Özel bir gecede, bir masanın etrafına toplanıp sıcak bir ortam oluşturduk işte.

Başka neler yaptınız İzmir'de bakalım?

Öncelikle mezar ve akraba ziyaretleri tabii… Alev Hanımla Göztepe sırtlarında yapılan yürüyüşler,(Kuçukuçu kızlarla) güzel mekânlarda yenen akşam yemekleri ve tabii ki yapılan sohbetler unutulur gibi değildi. Sanırım galerideki resimler pek çok şeyi anlatır.

MB'den kimlerle tanıştınız?

Sevgili Sema Şener ve Arife Dürtlü (Selvi) Hanımlar teee İstanbullardan geldiler. Onlara ev sahipliğini Sevgili Ayşen Aslangiray Kura Hanım ve değerli eşi Mümin Bey yaptı. İzmirli şair Zirve Hanımı (Özden Özpınar) ve yine İzmir’in güzel kızı Pınar Zehra Zora’ı tanımış oldum. Değerli üye Serhatt ve eşinin “mangal” davetine ise ne yazık ki katılamadık. İnşallah bir başka sefere tabii…

İstanbul'da neler yaptınız?

İstanbul’da yapmam gereken bazı işlerim vardı ve bu yüzden İzmir’de fazla kalamadım. Sağ olsun Tina (Sema Şener) ilgilendi benimle. Üsküdar’daki o güzel mekânda Sabiha Rana Hanımı ve Sevgili Ahmet Balcı’yı tanımış oldum. Birlikte güzel saatler geçirdik.

Başka?

Birkaç üye arkadaşla kısa ama güzel saatler de geçirdim tabii ve çok mutlu oldum.

Kimlerdi onlar?

“Of Record” diye tabir edebileceğimiz görüşmelerdi bunlar ve oldukça yararlı geçti.

Peki efendim... Ama pek kuru bir söyleşi oldu bu... Bu iki haftalık ziyarette başınızdan ilginç oloaylar da geçmiştir sanırım, anlatmayacak mısınız?

Elbette ilginç olaylar da geçti ama hepsini birden tek yazıya sığdırmayalım isterseniz.

Toparlarsak Sayın Culduz?

Ablama ve aslan enişteme: Kısıtlı zamanınız olmasına rağmen ayağımı yerden kestiniz ve bana çok güzel bir hafta yaşattınız. Şimdi pek kuru kaçacak bir “teşekkür”… Ama siz beni anlarsınız… Sağ olun var olun…


Tina'ya: Sevgili Sema, sana sözüm söz; İstanbul’a geldiğim gün seni alıp Beşiktaş Çarşı’ya götüreceğim. Orada balık eşliğinde iki kadeh atıp doğru Beşiktaş maçına gideceğiz. Bana zaman ayırırsan sevinirim.


Sabiha Rana Hanımefendiye: Kocamançekmece davetinizi bir kenara yazdım efendim. Bunu size sık sık hatırlatacağımdan emin olunuz lütfen. Sizinle tanışmak benim için şerefti.


Ahmet Balcı'ya: Köfte piyazla işi geçiştirdiğini sanma… Ama ne var ki sıra bana geçmiş bulunuyor. Beni blogta verem eden o Ankaralı arkadaşını da tanımak isterim. Her ikiniz de davetlimsiniz. Gelmeden önce sana bildireceğim.


Ayşen Aslangiray Kura Hanıma: Her şey çok güzeldi efendim. Ama ne var ki hâlâ “üleşim” yazacağınıza “paylaşım” diye yazıyorsunuz. Hani bana söz vermiştiniz? Mümin Ağabeye selamlarımı iletin lütfen.


Arife Dürtlü Hanıma (Selvi): Bundan sonra bana gönül rahatlığı ile yorum yazabilirsiniz. Gördüğünüz gibi pek korkulacak biri değilim.


Pınar Zehra Zora Hanıma: Sizinle pek konuşamadık Zehra Hanım. Yazın İzmir’e gelince bir çayınızı içmek isterim. Dedikleri kadar güzel ve zarifsiniz.

Özden Özpınar Hanıma (Zirve): Ben uğura inanırım Özden Hanım. Pazartesi Berlin'de çok önemli ve çetrefilli işlerim vardı.Hepsi de sorunsuz bir şekilde halloldu. Ben bunu hediyeniz "yusufçuğa" bağlıyorum. Tekrar teşekkür ederim efendim.


Nilüfer Veldet Hanıma: Karşıyaka Vapuru, çay, simit ve martı… Ne diyelim; bir daha ki sefere inşallah.


Zeynep Kibaroğlu Hanıma: Hatamızı telafi edeceğiz efendim; bir dahaki sefer sizsiz olmayacak inanın

Kadıköy'deki dosta:  Daha önce de söylemiştim sanırım: “Benzemez kimse size…” Yanılmadığımı da anladım. Çok teşekkürler efendim.


İndrakadri'ye:………………………!

Sayın Culduz, söyleşi için çok teşekkürler...


Ben teşekkür ederim efendim.

 
Toplam blog
: 312
: 1658
Kayıt tarihi
: 10.02.07
 
 

Önceleri konuşurdu insanlar, "yazmak", sonraların işi... Duygu ve düşüncelerimizin yanı sıra gözl..