Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '11

 
Kategori
Siyaset
 

Bir ileri, iki geri... Tecrübesiz politikacıların elinde CHP yap-boz tahtasına döndü

Bir ileri, iki geri... Tecrübesiz politikacıların elinde CHP yap-boz tahtasına döndü
 

Yeni CHP’nin yeni yönetimi, hemen her gün gündemi meşgul edecek bir şeyler ortaya atma açısından hayli başarılı. Kamuoyunda sürekli bahsedilir olmak reklam açısından elbette önemli. Bu arada atılan çamurlardan kalan izler de, oyları CHP’ye akıtmasa bile belki damlatır diye düşünmek de, çok yanlış değil.

Fakat CHP yetkilileri öylesine salvolar atıyorlar ki, hani herkes ağzına geleni söylüyor gibi. Sanki kimsenin kimseden haberi yok.

Son olarak genel başkan yardımcılarından Süheyl Batum’un Ergenekon tutuklularından Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ve Mehmet Haberal’ın seçimlerde milletvekili adayı yapılarak meclise taşınmasıyla ilgili sözleri kamuoyunda çok tartışıldı.

CHP’nin Ergenekon avukatlığı yapması yeni değil. Eski genel başkan Deniz Baykal, açıkça “Ben Ergenekon’un avukatıyım” demişti. Partiden bunu yalanlayan bir açıklama da olmamıştı.

Demem o ki, CHP’nin yeni yönetimi, bu şekilde taraftarlarına mesaj yolluyor desek, CHP’liler bunu zaten iyi biliyorlar. Eğer bu şekilde CHP dışındaki kesimlere bir şeyler anlatmak istiyorlarsa, onlar da zaten CHP’ye bu tavrı yüzünden olumsuz bakıyorlar.

Belki adı geçen şahıslar, birkaç günlük ümitle hayallere kapılmış, ya da CHP’nin kendilerine sahip çıktığından emin olmuşlardır, buna bir şey diyemem.

*****

Önce Gürsel Tekin, "memleketin ve CHP’nin gündeminde adaylık yok" diyerek, Batum’un karşısında olduğunu ima etmişti. Arkasından Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Süheyl Batum’un söylemini “Böyle bir şey yok” deyip yalanlayarak tamamen boşa çıkardı.

Bu durumda Süheyl Batum’a da geri adım atmak kaldı tabii…. Batum, Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın milletvekili adaylığıyla ilgili ''Onların kurtulmayacağını bile bile, arkalarında olduğumuzu sembolik olarak gösteren birşey yapalım dedim'' şeklinde bir açıklama yaparak kamuoyunu aydınlattı.

İşte önümüzdeki seçimlerde iktidara talip olduğunu söyleyen bir partinin yönetimindeki çatlaklık, çift başlılık, tutarsızlık, ya da CHP’de herkes ayrı telden çalıyor dedirten bir dağınıklık.

Ana muhalefet partisi yönetiminin böyle bir görüntü sergilemesinden dolayı üzgünüm. Keşke daha ciddi daha tutarlı politikalar üreterek, ülke kalkınmasına katkıda bulunabilecek önerileri olsa…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığa geldiğinde yaptığı konuşmada ortaya attığı “Recep bey” söyleminden bugüne kadar gündeme damgasını vuran çıkışlarını şöyle bir gözden geçirirseniz, elde doyurucu ve inandırıcı hiçbir şey kalmadığını göreceksiniz.

Sürekli “Ak Parti’nin oylarını azaltmak” gibi bir strateji üretilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bu elbette gerekli ama yeterli değil. Çünkü Ak Parti’den kopan oyların CHP’ye geçeceğini kim garanti edebilir?

Oysa birinci amaç CHP’nin oylarını artırma çabası olmalıydı.

CHP’nin oyu, şu anda Deniz Baykal döneminden fazla diyorsanız, bunun sebebi Ak Parti oylarının azalmasından kaynaklanmıyor. Bu artış, DSP’nin sıfır seviyelerine inmesinden ve Türkiye Değişim Hareketi’nin kendini feshetmesinden kaynaklanıyor. Yani eski CHP’liler yuvaya döndüler.

Son anketlere bakılırsa, CHP ilk günlerdeki bu oy oranını da giderek kaybediyor. Yöneticiler bu şekilde gelişigüzel konuşmaya devam ederse daha da kaybedecek.

Son anketlerden birinde CHP’ye oy verenlerin % 61,5’u, CHP’nin birinci parti olacağına inanmıyor. Aslında ortada cidden kritik bir durum var. Yöneticiler gelişigüzel sağa sola ateş etmektense, önce kendi partililerini birinci parti olacaklarına inandırsınlar.

Aslında 1992’de Deniz Baykal’ın kurduğu parti olmasına rağmen, zaman zaman “Atatürk’ün Partisi”, “Ülkeyi kuran parti” gibi söylemlerle, geçmişle bağ kurmaya çalışan CHP’nin şu anki tavırlarında, yöneticilerinin verdiği demeçlerde, ne yazık ki böyle bir güç ve güven sezilmiyor…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..