Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '17

 
Kategori
Güncel
 

Bir İnsan Hakları Savunucusunun Yaşam Öyküsü Mim Yavuz Binbay

Bir İnsan Hakları Savunucusunun Yaşam Öyküsü    Mim Yavuz Binbay
 

Bir İnsan Hakları Savunucusu Mim Yavuz Binbay


 

Mim Yavuz Binbay yaşamı inandığı doğrular uğruna sivil toplum faaliyetleri ve hukuk mücadeleleriyle geçen bir toplum ve kültür, fikir adamı. O savaş ve iç karışıklardan muzdarip bir bölge ve halkların rahabilitasyonunda , yaralarının sarılmasında, mültecilerin hukukunun tanınmasında insiyatif alır ve bu insan hakları mücadelesini bir yaşam tarzı olarak içselleştirir. Sürekli mücadelesi insan hakları konusunda çalışanlara ilham kaynağı olur ve Uluslar arası İşkenceyle Mücadele Örgütü dünyadaki en etkili 10 insan hakları savunucusu olarak onu seçer. Mütevazi kişiliği dirençli yapısı ve inandığı doğrular uğruna bitimsiz çalışmalarıyla insan hakları alanında çalışmalarına devam etmektedir.

Yaşamının 45 Yılı insan hakları mücadelesinde geçen Beyt-Nahreyn Arab-Arami Birliği Kurucu genel başkanı Mim Yavuz Binbay, bu alanda birçok katkılarda bulundu. Bu katkıları değerlendiren Uluslararası İşkenceyle Mücadele Örgütü (OMCT- Organisation Mondial Contre la Torture) tarafından dünyadaki 10 insan hakları savunucusu arasında seçildi.

Seçici kurul, uluslararası bir komisyondan oluşuyor. Bu komisyonda yer alanlar dünyadaki uluslararası sivil toplum örgütlerinden oluşan bir komisyon tarafından seçiliyor. Bunun en önemli kıstası, o kişinin yaptığı çalışmaların, siyasetten ve devletten bağımsız olması, yaptığı çalışmaların somut karşılığı olan sadece söylemde değil somut karşılığı olan ve süreklilik arz eden, topluma somut katkıları olan çalışmalar baz alarak değerlendiriyor.

Mim Yavuz Binbay’ın 45 yıllık insan hakları mücadelesinde yaptığı önemli katkılar, özellikle Türkiye’de fikir özgürlüğünün toplumda yer etmesi ve topluma bir değer olarak, bir ilke olarak yer alması yönünde yaptığı çalışmalar ve katkılar değerlendirildi.

Türkiye’nin bir kültürler ve dinler mozaiği olduğuna her fırsatta dikkat çeken Binbay, “Özellikle bu dinler ve kültürler arasındaki diyaloglara yaptığı katkılar, somut olarak yaptığı çalışmaların, gelenekselleşmesi ve toplumda bir gelenek haline dönüşmesi, işkencenin önlenmesinde, işkence mağdurlarını tedavisi ve rehabilitasyonu ile bu mağdurların topluma yeniden kazandırılması alanında yaptığı somut çalışmalar bu listeye girmesinde etken oldu. Bunun yanı sıra siyaset mağduru, savaş mağduru ve zorunlu göç mağdurları için yaptığı özellikle reformist diyebileceğimiz çok değişik yöntemler uyguladığı çalışmaları da bu kararda büyük önemi oldu” .

Mim Yavuz Binbay, Uluslararası İşkenceyle Mücadele Örgütü tarafından 9 Aralık’ta Lozan’da yapılacak toplantıda onur konuğu olarak konuşacak.

Siirt’te doğan Mim Yavuz Binbay’ın Ailesi Siirt ve Tillo’nun Arap – İslam tasavvuf kolunun kurucusu Kutub ul Aktap (kutupların kutbu) Şeyh Hamza ûl Kebirin torunu Şeyh Süleyman’dan gelmektedir. Onlarda Halit bin Velîd’in soyundan gelmektedirler. Bu sebeple küçük yaşlardan başlayan bir tasavvuf eğitimi gördü. Bu eğitimini daha sonra değişik periyodlarda Tibet ve Mısır’da devam ettirdi.

Çocuk denecek yaşta gözaltına alındı ve işkenceye maruz kaldı. İnsanlık dışı uygulamaların yaşandığı 12 Eylül 1980 askeri rejim döneminde de sadece yazdığı yazı, yaptığı konuşmalar, legal dernek üyelik ve yöneticiliği vb. sebeplerle defalarca gözaltına alınıp defalarca ağır işkencelere maruz kaldı. O dönemin koşulları bir cehennemi andıran Diyarbakır 5. nolu askeri cezaevinde çok ağır koşullarda yıllarca kaldı.

Cezaevinden çıktıktan sonra askeri rejim dönemlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamaların kamuoyuna duyurulması, analizlerinin yapılabilmesi ve bir daha benzer insanlık dışı dönemlerin yaşanmaması, insan haklarının ülkemizde etkili olması amacıyla çalışmalar yürüten IHD (insan hakları derneği) ‘nin çalışmalarında yer aldı. Van şube başkanlığı, genel yönetim kurulu üyeliği ve genel başkan yardımcılığını yürüttü. Bu dönemde birçok baskı, tehdit ve saldırılara maruz kaldı. Hakkında onlarca dava açıldı. Son olarak 1994 Şubatında suikast amacıyla yapılan dördüncü saldırıdan sonra Eylül 1994 yılında İsviçre devletinin daveti üzerine İsviçre’ye gitmek zorunda kaldı. Mim Yavuz Binbay aynı zamanda “vatandaşlık kavramının değerini öğrendiğim ülkem” dediği İsviçre vatandaşıdır.

Halen uluslararası Yerinde Denetim ve Yardım kurumda raportör olarak çalışıyor

Eylül 1997 yılında bölgedeki sosyal sorunlara çözümler üretmek amacıyla IYKAV (İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı)’nı kurmak amacıyla çalışmalar yürüttü 3 yıllık çaba sonucunda vakıf onaylanmadığı için kapatmak zorunda kaldı.

Ülkemizin ve bölgemizin durumunu yakından bilen biri olarak İsviçre’deyken olayları izlerken çok üzüldüğünü ifade eden Binbay. Özellikle çocukların okula gidememeleri ve acı çeken insanları sadece basın açıklaması malzemesi yapmaları bu üzüntümü arttırıyordu. 5 arkadaşımla öğretim desteği vermek amacıyla Aralık 2000 yılında SOHRAM’ı kurdum. Sohram’ın temel ilkesi her türlü politik yapılanmadan bağımsız olması ve insana yakışır hizmet sunmasıdır. SOHRAM,  binlerce öğrenciye eğitimlerini devam ettirebilmeleri, binlerce işkence ve şiddet mağduruna tedavileri ve psikoterapi görmelerine, kurduğumuz butikten on binlerce insan giyecek ihtiyacını karşılayabilmesi vesile oldu.

2013 yılında Beyt-Nahreyn (Mezopotamya)’nin en eski ve kadim kültürü olan Sami halklarının (Arab-Süryani-İbrani) kültürel ve Siyasal haklarına kavuşarak temsilini sağlamak amacıyla Beyt-Nahreyn Arab-Arami Birliği’ni kurdu.

Kültürel, siyasal, insan hakları içerikli yazdı bu yazıları birçok gazete ve dergide yayınlandı.

 

 
Toplam blog
: 44
: 470
Kayıt tarihi
: 09.09.13
 
 

 Merhaba. Yazmak, yazılarımı okuyucuyla paylaşıp onlarla birlikte öğrenmek için basladım bu yazın..