Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '13

 
Kategori
Deneme
 

Bir insanı onun yanlışı ile değil kendi doğrunuz ile ezersiniz

Bir insanı onun yanlışı ile değil kendi doğrunuz ile ezersiniz
 

İnsanlar yanlış düşünebilir, yanlış şeyler söyleyebilirler; herkesin yanılma hakkı vardır. Söylenenin yanlış olduğunu bildirmeniz yeter. Niye yanlış söyledin deyip karşımızdakini itibarsızlaştırmak doğru değil. Çünkü akıl yanılır, dil hata yapar. Aslolan düşünülen ve söylenen şeylerin kabul görmemesi ve uygulamaya konulmamasıdır.

Öte yandan sahip olduğu doğru düşüncelerin kişiyi yüceltmesi gerekir. Her şeyi bilmeniz üstelik doğru bilmeniz de gerekmez. Bazen bir kişinin bir konuda (uzmanlık alanında örneğin) bildiği doğru da çok işe yarayabilir. Bizler hepimiz Sokrat değiliz. Her şeyin en doğrusunu bilemeyebiliriz. Ama hemen hepimizin en az bir konuda isabetli düşüncesi olabilir. Bazen bir kişinin bir konuda söylediği söz hayat kurtarır.

İnsanlarla ve yaptıkları yanlışlarla uğraşmak zaman kaybıdır. Çoğu insan söylediğinin yanlış olduğunu bilmez. Üstelik inatçıdır. Aksi gibi düşünmekle, söylemekle kalmaz, bazıları burnunun doğrusuna gider yanlış olsa da kendi kafasına göre hareket eder. Ve işin enteresan yani yanlış fikir insanlara daha cazip gelir. Kolaydır, sonuca kısa sürede ulaşılır, sonuçlar parlak ve beklentilere göredir ama bütün bunların yanında riski vardır, haksızlıklar içerir, çoğunluk mutlu ama bazı kimseler mağdur olur. Tersine doğru fikir insanlara cazip gelmez; her şeyden önce zordur. Sonuca ulaşmak vakit alır, insanlarsa beklemeyi sevmezler. Sonuçlar olması gerektiği gibidir. Bütün bunlara karşılık fazla risk yoktur. Risk bakımından doğru düşünce ile yanlış düşünce uçurum kenarından giden kısa yol ile düz ovada giden uzun yol gibidir. Ayrıca doğru düşünce adildir, kimseyi mağdur etmez.

İnsanları doğru düşünceye sevk etmek oldukça güçtür. “Akıl verme para ver” derler ya aslında paradan çok akla ihtiyaçları vardır. Aslında insanların kendi düşünceleri de işe yarar. Ama hani şu din, siyaset ve ayrımcılık gibi alanlarda insanları kandırmaya çalışan şeytanlar düşünmelerine mani olurlar. Ve bunlar varken siz de kimseye yardımcı olamazsınız. Siz vatandaşı bir konuda ikna etmeye çalışırken bu yobazlardan biri dine bağlı sallama bir laf eder sizin ilmi kelamınız ölür. Eflatun olsanız bile bu şeytanlar insanlarla aranıza girip sizi mahsus konuşturmazlar. Vatandaş da o kadar saftır ki dünyanın âlimi olsanız bile Allah diyen  (Allah demek ne kadar zorsa) cahilin peşinden giderler. Sizi sadece sizin gibi olanlar dinler ki onların sayısı da azdır.

Cahil oluşunuz, tahsilli olmayışınız, bilgili ve kültürlü olmayışınız bu din ve siyaset şeytanları için çok iyidir. Bunlar için insanın cahili makbuldür. Çünkü okumuş kültürlü insanları kandıramazlar(Tabii ki bazı okumuşlar cahilden de beter oluyorlar)  Siyaset yalan söyleyerek yapılır. Çoğu belagat ustasıdır; insanı iki dakikada kandırırlar. Çoğunluğun yaptığının /düşündüğünün doğru olduğu sanılır. Bunlar kandırılmış insanlardır.   Örneğin Suriye’de 100 bin kişi ölmüş hala Esat’ı haklı gören insanlar var.

O yanlış yapıp hep kaybettiği, sen ise doğru yapıp hep kazandığın zaman belki senin fikrine gelecektir. Ama böyle durumlarda doğru düşünceye artık her şeyin bittiği anda kurtarıcı olarak sarılınmaktadır.Örneğin  vatan elden gidecek durumda olmasaydı Atatürk ülkeyi kurtuluşa inandıramazdı 

 

 

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..