Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '07

 
Kategori
Haber
 

Bir ipek örtü, bir genç yürek

Bir ipek örtü, bir genç yürek
 

Aktif siyasetin içinde bulunduğumuz uzun süreden beri ülke gündemiyle entegre olarak konuştuğumuz temel konulardan birisidir türban.

Kişisel olarak türbana karşı çıkanlar bulunsa da çoğunluğun karşı çıktığı türbanın rant aracı olarak kullanılmasıdır. Örnek olarak Ahmet Hakan'ın da sözünü ettiği gibi türban konusunda bir tesettür giyim firması sahibinin türban da türban diye konuşması rantın önemli bir göstergesidir. Türbanlı kızlar arttıkça bunların da cebine para girecektir.

Bütün bunların yanında sessiz bir kesim var. Kendince bir yaşam tarzını yaşamak isteyen, etliye sütlüye karışmayan, belki kandırılmış belki yanlış yönlendirilmiş bir kesim. Onlar sessizdir çünkü konuşma hakları yoktur bir nevi. Onlar sessizdir çünkü konuşurlarsa tepki alacaklarını bilirler, onlara böyle öğretilmiştir.Onlar sessizdir çünkü ne yaparlarsa yapsınlar faydasız olacağını bilirler. Tüm hır-gür içinde onlar sus-pus olmuştur. Sesleri çıkmaz. Kimse düşünmez onları aslında. Bir siyasi girdabın içinde sıkışmışlardır. Herşey politikanın ateşli sahnesinde yer almakla alakalıdır.

Toplum da türban kavramını tam oturtamıştır zihinlerinde. Sürekli karışılır onlara. Giydikleri çamaşırdan, girdikleri internet sitelerine kadar. Onların da normal bir insan, bir kadın olduklarını unutulur. Bir kadın nasıl dişiliğini yaşamak isterse, türbanlı kadınlar da bunu ister. Ne olursa olsun bir kadın kadınlık ritüellerine uyar her zaman. Makyaj da yapar. Saç bakımı da. Dedikodu yapar yeri gelir. Delicesine kıskançlık krizlerine girebilir. O da bir kadındır yani. Bir kadının estetiği hissedilir her adımında. Bir sevgili olur yeri gelir.Bir anne olur. Bir erkeğin kadını olur, hayatının anlamı olur. Bir kadın bir dünya olur bazen. Değişen birşey yok.

*

Üniversitelerdeki türban yasağı konusunda da çok yazdık, çizdik. Peki hiç düşündük mü o örtü çıkarken neler hissediliyor? Yürekler nasıl yırtılıyor kafadan çıkarken örtüler. Soğuk ve ıssız koridorlarda nasıl yürünüyor? Adımlar nasıl atılıyor ürkek. Etrafındakiler bir anda nasıl yabancıya dönüşüyor? Çok değil, daha 18-19 yaşında nasıl kırılıyor minicik yürekler? Nasıl lanet ediyorlar hayata? Tanrı inancına nasıl sığınıyorlar? Aylarca, yıllarca alıştığı örtüden uzaklaşmak nasıl koyuyor? Kolay değil. Bir ihaneti yaşamaktan daha ağır geliyor Sanki tüm savunma mekanizması yok edilmiş ve bir başına bırakılmış gibidirler. Bir gömlek ya da pantolon gibi alelade bir anlam yüklememişlerdir örtüye. Örtü çıkarken gözyaşları da çıkar aslında. Bir yabancı olurlar. Kimliklerini yitirmişlerdir. Kabul edilsin ya da edilmesin örtüleri artık kimlikleri olmuştur. Tüm kadınsı dürtüler hissedilir. Çocukcadır herşey. Alışılır sonra. Alışılmalıdır. Alışılır ama bir yara da taşınır yüreklerde. Bir umut oy verirler belki. Ondan da sonuç çıkmaz.Konu derindir.

Bir yanda türbanlı jet sosyete lüks içinde yaşarken öte yanda tüm yükü omuzlarında taşıyan genç kızlar belirir sokaklarda. ''Nedir bizimle derdiniz?'' diye sorar gibidir bakışları. Bu sorunun cevabı yoktur. Neydi bizim sorunumuz?

*

Çaresizlik tüm benliğini sararken ikilemlere itilir türbanlı kızlar. Ya okuyacak ya da bir kenarda duracaktır öylece. Koca koca adamların 5 dakika bile sürmeyecek çözümlere yanaşamaması onların tehlikesidir. Ağlarlar. Gözyaşlarını kimse umursamaz. Yalnızdırlar. Desteklerse çıkar tehdidiyle karşı karşıyadır. Gerçekten yalnızdırlar. Nasıl bir kadın er ya da geç kendi benliğine sarılır onlar da sarılırlar.Çünkü türbanlı olsun ya da olmasın farketmez. Türban dişiliği engellemez.Kadınlığı gölgeleyemez. Ağlaması mı gerekiyor? Ağlar.

*

Evet, siyaset arenasında karşısındayız. Genç kızların türban oyununa gelmemeleri için karşıyız. Fakat hayat siyasetten ibaret değildir.Dışarıda bambaşka bir yaşam vardır. Başka hayatlar, başka duygular, başka üzüntüler...

Gelin bugün kendinize bir değişiklik yapın.Hayata bir de o gözden bakın.Herşey nasıl değişecek göreceksiniz.

Özgün Kaplama

 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..