Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '13

 
Kategori
İnançlar
 

Bir ısırık Haram yemekten ne çıkar ?

Bir ısırık Haram yemekten ne çıkar ?
 

haram yemek


İmam-ı Azam Ebu Hanefi hazretlerini bir çoğunuz bilir. Bizim mensubu olduğumuz Hanefi mezheninin kurucusu ve lideridir. Döneminin en büyük din alimi ve ulemasıdır. Asıl adı Numan Bin Sabit'tir. Yani Sabit'in oğlu Numan manasında. Anlatacağım hikaye Ebu Hanefi ile ilgili değil, babası Sabit hakkında.

Sabit hazretleri çok dindar ve haramdan da çok şiddetli bir şekilde kaçan bir kişidir. Henüz daha çok genç yaşlarda bir gün dere kenarında abdest alıyor. Abdest alması tam bittiği sırada suyun içerisinde bata çıka bir elma geliyor. Onu alıyor ve bir ısırık atıyor. Fakat o anda içine bir şüphe düşüyor. Acaba bu elma kimindi ve acaba izinsiz ısırdığı için haram mı yemişti. Bu şüpheler içerinde hemen yola çıkıyor ve dere kenarından yukarı doğru ilerliyor. Bir müddet sonra karşısına bir elma bahçesi ve orada oturmakta olan bir kaç kişi çıkıyor. Oradakilere bu elmanın sahibini soruyor ve ondan helallik almak istediğini söylüyor. O kişiler de "hiç boşuna uğraşma; bu elma bahçesinin sahibi çok cömert ve zengin bir kişidir. Sana zaten helal edecektir" diyorlar. Ancak hz. Sabit bir kere kafaya koymuştur onu bulmayı. Nihayetinde onu buluyor ve başından geçeni ona anlatıyor. Helallik istediğini eğer helal etmez ise ücretini vermek istediğini söylüyor. Ancak ihtiyar adam bu iki cevaptan hiç birini söylemiyor ve diyor ki,

"Sana hakkımı helal etmiyorum. Ancak bunun için bir şartım olacak. Bu şartımı yerine getirirsen işte o zaman hakkımı sana helal ederim. Şartım şudur. Benim bir kızım var. Gözleri görmez, kulakları duymaz ve ayakları yürümez. Onunla evlenirsen hakkımı helal edeceğim"

Hz. Sabit bu hususta çok hassas olduğu için teklifi kabul ediyor. Sonra düğün yapılıyor ve akşam hanesine gidiyor. Kapıyı açtığında çok güzel bir kız ile karşılaşıyor. "Herhalde yanlış eve geldim" diye düşünerek kızın babasının yanına gidiyor ve olanları anlatıyor. Kızın babası yanlış olmadığını ve onun kızı olduğunu söylüyor ve sözlerine devam ediyor. "Ben sana gözleri görmez demekle harama bakmaz haramı görmez, kulakları işitmez demekle haram söz dinlemez, ayakları yürümez demekle haram bulunan mekanlara gitmez demek istemiştim. Benim kızıma en layık olan sensin" diyor. Hz. Sabit sonradan Ebu Hanefi hazretlerini doğuracak olan kadınla evlenmiş oluyor.

İşte dostlar. Bunlar masal değil. Hepsi gerçek. Zaten Ebu Hanefi gibi yüce şahsiyetli bir kişinin anne ve babasının nasıl olması gerekiyordu. Bu olaylar inanın ki günümüzde de ayan beyaz cereyan ediyor. Görmesini bilene, bakmasını bilene, anlamasını bilene. Allah yar ve yardımcınız olsun. 

 
Toplam blog
: 5
: 1606
Kayıt tarihi
: 07.09.12
 
 

41 yaşındayım. İstatistik bölümü mezunuyum. Sayılarla uğraşmayı seviyorum. Şu anda Dyo boyalarını..