Bir istenç mevzu!

İki insan arasındaki ilişkinin taraflardan birince sorgulanması, aslında sorgulayanın güçsüzlüğü, yalvarması, aşka dönülmesi için çırpınmasıdır.

Ancak derin araştırmalar laboratuvarına çekilen ilişkiler bu sorgudan rahatlamış, daha güvenli çıkabilirler mi?

İtiraf ya da inkar aralığında mırıldanmalar duyulur laboratuvardan..
-inancını değiştiremem: kuşkulu inanç.
-beyninde yarattığın cümlelerini değiştiremem vb. eşliğinde yorgun, çaresiz, belki rahatlamış çıkılır sorgudan; yol yakınken dönülür, vazgeçilir...

Laboratuvar kapısında beyaz üzerine kırmızı puntolarla "ya sev ya terk et" yazmaktadır... Sorgulayana mı sorgulanana mı belirsiz.. Morg laboratuvara yakındır..

Sahip çıkmak olana ve gelmekte olana ya da yol yakınken dönmek, bu eksenin iki ucu..

Sahip çıkmak yaşadığına, yanında olmak, ilişkiyi yenileme yeteneği karşılıklı kişisel hakimiyet gücüne bağlı:

uzun yeşil yol..

Sorgulayan sorguya başlasa da kendisi de sorgulanır mutlaka..Uzun yoldur temennisi.. Uzun yeşil yol..

Yol yakınken dönülür yolcusu ise sorgulanan; diğer taraf; yakın yolcu, bir yandan kendi vicdanını de temizleyebileceği cümlelerle bi çeşit sorgulayana dönüşür ve kapıya yönelir doğrudan bilinçli bilinçsiz:

-sen güven nedir bilmiyorsun, bilemezsin de, bütün bu hakkımda düşündüklerinden sonra sana söyleyecek hiç bir sözüm yok. Kapıya doğru bir hamle..
-her şeyin yalan olduğuna inanıyorsan beni bırak, bir hamle daha..
-hatta sağlık sorunsalı bile yaratılabilir, benim göremediğim ne görüyorsun beyninde yarattıkların bunlar sağlıklı düşünce değil, bir adım daha..
Hiç bir şey ve çok şey ifade edebilir bu cümleler, -sana inanamıyorum belgisi yükseltilirken "kırdın beni" tanımına da ulaşılabilir, kapıya iyice yaklaşılmıştır.
-ben sana ne yaptım düşman gibisin tanımına ulaşılarak kapının koluna yapışılır..

Her adımda vicdan ozonlanmaktadır!

Kapının kolu çevrilirken temenni safhasına geçilir:
-mutlu yarınlar, kendine iyi bak, herşey vatan için pardon, herşey gönlünce olsun.., bir an bu kolaycılık fark edilerek;
-çünkü söyleyecek başka söz bırakmadın, yaylı sazları eşliğinde vicdana son bir rahatlatma darbesi çekilerek kapıdan çıkılır...

Yakın yolcu mekanı hızla terk eder..

Sorgulayan dal da bi başınadır sorguyu kendine yöneltir..
-kaç zamandır yalan da, gidişi ispatı, hiç bir şeye sahip çıkmadı, yanımda değildi ya da sorgulamasaydım, aşırı kırgınlık yarattı..
-sorgu konusu aşka dönüş çağrısıydı, güven ve sağlık sorununa dönüştürülerek soruşturma sonucuna varıldı..
Belki de kim hangi yolun yolcusu belirsiz..

Laboratuvar sonuçları:

1-Sorgulayıcı kendini sorgulamaktadır, sorgulanan sorgulayıcı olup çıkmış, üstelik kapıdan ilk çıkan da o olmuştur.
Sorgulayıcılık bulaşıcıdır...

2- Esas sorgulayıcı aslında daha önceki zamanlarda, kendiliğinden ve gönülden yaşanmışlık alanlarında gözlemlediği azalmaların kaynağına birlikte inilerek sorunun çözülmesi amacındayken "ya sev ya terk et" ikilemi ile karşı karşıya kalmış ancak yine de terk edilmiş gibidir.
Sorgulamak dokuz köyden kovulmakla sonuçlanır..

Kesin sonuç: Esas sorgulayıcı bilmeden, istemeden, sevmeye devam eder. Sorgulamadan mı devam etmeliydi:

sorar durur, sorar durur, sorar durur, yine durur...14/11/2006

Birbirini sevmek ve istemek ayrı ayrı şeyler midir?

Varsayar ki, "insan kendi dışındaki gerçeği, fiziksel ve toplumsal gerçeği ancak çarpıtarak algılayabilir ve bu çarpıtmanın yönü ve miktarı hiç bir zaman bilenemez."

Ozzy Osbaurne de söyler ki Ozzmosis' inde,

" açılamayacak kapı yok
düzeltilemeyecek yanlış,
söylenemeyecek şarkı yok.
ne ulaşılamayacak amaçlar var
ne de kurtarılamaz ruhlar
tartışılmaz gerçekler yok'

Ben de derim ki Zakir Hussain'in Making Music cd'si eşliğinde, memlekette bu yıl bol nar olmasına rağmen tekel in votkası dibine kadar sek içilir..Sonra bu hafta içinde Michel Gondy' nin Kate Winslet ve Jim Carey li "Sil Baştan" filmi mutlaka seyredilir dvd si çıkmış, benden söylemesi..