Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Bir kadın... Yüreği Büyük Kadınlar

Bir kadın... Yüreği Büyük Kadınlar
 


Sevgili Bekir Coşkun,
Bugünkü yazınız (26.10.2007) muhteşemdi. Elinize yüreğinize sağlık. Bu yüreği büyük kadınlardan ülkemizde o kadar çok var ki. Ve ben pek çoğunu yakından partimde tanıdım; Halkın Yükselişi Partisi (HYP) nde. Şimdi parti adını okuyunca yüzünüzü ekşittiğinizi görür gibi oluyorum. Ama bu yazıyı lütfen sonuna kadar okuyun. Aradığınız o yüreği büyük kadınları bu yazımın satır aralarında bulabileceksiniz.

Bizler, yani HYP kadınları, siz değerli basın mensuplarımızın pek tanıtmaya yanaşmadığı partimizi, tüm Türkiye’de bir tek otobüsümüzle dağ-taş, dere-tepe demeden tanıtmak için yollara düştük. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde Merkez Yönetim Kurulu Üyesi (MYK) kadınlarımızın sorumluluğunda gezildi. Erkeklerin bile girmeye cesaret edemediği kahvelere, mahallelere girdik. Gecenin yarısında Siirt’ten Bitlis’e bozuk yollarda giderken yüreğimize korku girmesine izin vermedik, sohbet ettik, yürüyüşü değerlendiren konuşmalar yaptık. Bu yürüyüşte sadece kadınlar yoktu, elbette erkekler de vardı. Ancak onlar bu yürüyüşte bizleri koruma rolünü üstlenmediler, birlikte çalışma, paylaşma rolünü üstlendiler.

Bize “gitmeyin, oralarda tehlike var” diyenlere inat gittik. Diyarbakır’ın Bismil’ine... gitmeyin... orası kaleleridir. Sizleri döverler, hakaret ederler diyenlere inat gittik. Ama her gittiğimiz yerde Başkanımızı sordular ve bizleri kucakladılar. Çünkü bu vatan bizim, bu vatan hepimizin. Her taşına toprağına sahip çıkarız. Gittiğimiz her yerde sevgi ve saygı gördük. Birkaç tatsız olay da yaşadık tabii ama çok da önemli değillerdi.

Bizim halkımız, nerede olursa olsun, insancıl, barışçı ve misafirperver. Aslında, sevgisiz muamelelere inat, sevgi dolular…

Biz HYP kadınlarına saygı gösterdiler. Bizlere “Buralara nasıl geldiniz, hiçbir parti otobüsünden inip el ilanı dağıtan sizin gibi kadınlar görmedik” dediler. “Partinizde çok kadın var mı, yoksa buralara gösteriş için mi geldiniz” diye soranlar da oldu. Onlara partimizin yarısına yakınının kadın yöneticilerden oluştuğunu anlatmaya çalıştık.

Bu gezilerimizde aynı zamanda da bir eğitim seferberliği gerçekleştirdik. Yüzlerce kitap ve Nutuk dağıttık. Köy kütüphanelerine kitap setleri hediye ettik.

Çünkü biz ülkemize sevdalı kadınlardık. Dimdik ayakta durabilen, eğitimli, meslek sahibi kadınların yanı sıra ev hanımlarımız da vardı. Ülke gerçeklerini kavramış, cesaretle haykırabilecek, erkeklerin arkasında değil yanında yer alacak, güçlü kadınlar.

Ama ne yazık ki kendimizi çok fazla tanıtamadık. Basın da bize destek vermedi. (Bazı basın kuruluşlarını ve yerel basını tenzih ediyorum) Basınımızın ve pek çok kuruluşun halkımızı yanlış yönlendirmeleri nedeniyle bugün, bizim olmamız gereken TBMM’de maalesef, teröristlere “kardeşlerimiz” diyen, cezaevinde yatarken vekil (!) olup dokunulmazlık kazanan, Cumhuriyetimizin temellerini sarsan sözde referanduma evet diyen kadınlar mevcuttur. (CHP’li kadın vekilleri tenzih ediyorum) .

Eğer bu düzen değişmezse o yüreği büyük kadınları sizler ve Türkiye daha çok beklersiniz sevgili Bekir Coşkun, daha çooook beklersiniz…

Onlar sizlerden ve tüm toplumdan destek istediler ama ne yazık ki bu desteği bulamadılar!..

Onlar Emin Çölaşan için ayağa kalktılar ama o bizimle ilgili köşesinde tek bir satır olsun yazmadı.

Bizler sözünü ettiğiniz o yüreği büyük kadınlardanız, onları uzaklarda aramayın.

Bunu iftiharla ve hiç de mütevazı olmaya gerek duymadan söylüyoruz.

Ve izninizle bugünkü yazınızı; başta HYP kurucu üyesi (HYP ana) Canan Öztürk’e, diğer HYP’li kadınlara ve ülkesine, vatanına sevdalı, Atatürk İlke ve İnkılâpları'na bağlı, Cumhuriyetine özde değil sözde sahip çıkan tüm yüreği büyük kadınlara sizin adınıza armağan etmek istiyoruz.

Cumhuriyetimizin 84. Yıl armağanı olarak.

Cumhuriyetimizin 84. Yılı tüm Cumhuriyet kadınlarımıza armağan olsun.

Tülay Hergünlü
HYP Kurucu üye

Not: www.hyp.org.tr Sitemizde “Büyük Anadolu Yürüyüşü ve Fotoğraflar” bölümü mevcuttur. Bu yaşananlar o bölümlerde anlatılmış ve fotoğraflanmıştır.

26.10.2007
***
Bir kadın... Bekir Coşkun
Bir gün bir kadın gelecek.

Teni nasıl, saçları nasıl, gözleri nasıl, elleri nasıl, boyu nasıl, bilemem.

Ama yüreği büyük bir kadın gelecek.

*
Çoktandır erkeklerden umudumu kestim.
Türkiye giderek kuşatılırken, merkez sağda ve merkez solda birer lider aranırken, nedense bir gün bir kadının geleceğini, bu kiri-pası, bu gözyaşını ve kanı, bu umutsuzluğu ve hüsranı bir kadının silip süpüreceğini düşünüyorum.

Dönüp erkekler topluluğunun kıldan yapılı, ter kokan, merhametsiz, kindar, acımasız, yalan-yulan, ikiyüzlü, sahtekár yapısına bakıyorum.

Ve ben bir kadın bekliyorum.

Yüreği büyük bir kadın.

*
Dün gece bir yerde bana Atatürk’ün cumhuriyetine ihanet eden (hepimizin tanıdığı) aydınları anlattılar.
Buna "Aydınların ihaneti" diyorlar.

Yüksek yargıçlar, profesörler, bürokratlar, hatta askerler...

Tümü erkekti.

Tümü çıkarları için dillerinden düşürmedikleri Atatürk’ü dahi satmışlardı, üstelik Atatürk düşmanlarına.

Oysa "yıkıcılara" karşı cumhuriyete sahip çıkanların en etkili ve yürekli meydan toplantılarını kadınlar yapmışlardı, unuttunuz mu?

"Bölücülere" karşı da kadınlar en değerli varlıkları, zar-zor yetiştirdikleri çocuklarını veriyorlar, farkında mısınız?

Ya erkekler...

İşte ordalar.

Korkak, sinmiş, dönek...

Ve hatta "ihanet" içinde...

*
Nedense bekliyorum.
Bir gün bir kadın gelecek.

Teni nasıl, saçı nasıl, kaşı nasıl, gözü nasıl bilemem...

Ama başı dik, anlı ak, eli temiz... Merhameti, şefkati, yurt sevdası olan... Sesi gür, korkusuz, haykıran...

Yüreği büyük bir kadın.

Hürriyet; 26.10.2007

 
Toplam blog
: 516
: 1080
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

1955 Ankara doğumluyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. İstanbul'da uzun yıllar..