Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '07

 
Kategori
Dostluk
 

Bir kadın bir ses, bin kadın çılğlık

Bir kadın bir ses, bin kadın çılğlık
 

Ka-Der kadınlarımızın kaderini değiştirebilecek mi? Seçim takvimi başladı. Önce Cumhurbaşkanı, sonra genel seçimler. Bu yılın gündemi belirlenmiştir.

Küresel ısınma dünyamızı tehdit ediyormuş kimin umurunda. Kuraklık varmış, her yıl binlerce insan susuzluktan ölüyormuş bize ne. Aile içi şiddet, töre cinayetleri, genç kızların intiharı artmış, hala kızlarımız mal gibi alınıp satılırmış hepsi olağan şeyler bunların. Artık gündem belli seçim.

Ka-Der yine seçim arifesinde bir takım etkinliklerle ülkemizdeki kadın sorunlarını gündeme taşımaya çalışıyor ama kimin umurunda, gündem belli seçim. Bıyık takmaları bile fazla etkili olamadı. Gündemde fazla kalamadı. Sadece seçim arifelerinde kadın haklarını gündeme getirmenin pek yararı olmamıştır. Kadınlarımız mücadeleye aileden başlamalı, sonra okulla devam etmelidir. Az sayıda aydının salt seçim öncesi yapacakları küçük çaplı etkinliklerle başarılı olacaklarına inanmıyorum. Önceki seçimlerde Ka-Der birtakım girişimlerde bulunmuştu, ama başarılı olamadı. Nüfusumuzun yarısı kadın olmasına karşın, karar organlarında az sayıda kadınımızın olduğu bir gerçektir.Parlementoda yok denecek kadar az kadın milletvekili bulunmaktadır.Söylemlerde tüm erkekler kadın haklarını savunur gözükmekte. Ama uygulamada kadınlarımızın kendilerini üç adım geriden takip etmesini isterler. Öncelikle kadınlarımız kendi haklarına sahip çıkmalıdır. Annelerimiz bizleri kız evlat , erkek evlat ayrımı yapmaksızın yetiştirmeli. Doğuştan beyinlerimizi yasaklarla, ayıplarla, öcülerle doldurmamalı. Öğretmenlerimiz kız öğrenci, erkek öğrenci ayrımı yapmaksızın bizleri eğitmelidir. Ailenin eşit bir bireyi olduğunuza ikna etmelisiniz, babanızı, annenizi, eşinizi, çocuklarınızı. Sonra komşuları, mahalleyi. Evet başarabilirsiniz. Binler, onbinler, milyonlar olursanız sesinizi sağır sultanlar bile duyar o zaman.Yoksa tek başınaysanız kimsecikler duymaz sesinizi veya duymazlıktan gelirler. Kadınlarımız ne zaman erkeklerle yan yana yürüme gücünü elde edebilirlerse işte o zaman haklarını elde edebilirler. İşte o zaman ülkeme demokrasi gelir. İşte o zaman ülkem çağdaş ülkeler arasında yerini alabilir. Tüm bunları neden yazıyorum. Doğan Cüceloğlu’nun “Bir Kadın Bir Ses” kitabını okuyorum. Kitabın kahramanı Saniye’nin şiirleri ülkemiz kadınlarının konumunu çok güzel özetlemiş. Bazı şiirleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Kadına bakışın değişiminde katkısı olacağı kanısındayım.

Saniye ne istiyor. Her şeyden önce insan yerine konulmak. Önemsenmek, değer verilmek, insanlık onuruna sahip çıkmak istiyor. El konulan değerlerini, özgür ruhunu geri istiyor. İçi boş, duygusuz, boynuna takılan iple istenilen yere çekilebilen bir hayvan gibi olmak istemiyor. Ben de insanım diye feryat ediyor. Onuruyla, kendi özüne olan saygısını kaybetmeden kadın olmayı istiyor. Adı ile hitap edilmesini, eşitlik ve kaderini kendisinin belirlemesini istiyor. Ama tek başına başaramamıştır. Dilerim kadınlarımız gasp edilen haklarını geri alırlar. O nedenle şiirlerinden alıntılarla yazımı bitiriyorum.

Ben insan oğlu insan olmalıydım

Doğduğum andan beri

Yapacağım her işte

Sen kızsın yapamazsın

Aman aman baban duymasın

Ağabeylerin, kardeşlerin

Sonra sana kızarlar

Onu yapma bunu yapma

Sen erkek misin

Sesini kimse duymasın

Sokakta görmesinler seni

Öyle fazla kitap da okuma

Hiç konuşma, hep dinle

İnsanoğlu insanı ben

Asla kulu değilim insanoğlunun

İnsan hakları

Yani yaşama hakkı

Yaşayabilme hakkı

Tutsak olmadan

Özgür düşünerek

Konuşarak özgürce

Özgürce yürümek

Sosyal bir birey olmak

Üretebilmek yasaksız

Korkusuzca yürüyebilmek

Ulaşmak istediğin yere

İnsan hakları da geçmez mi

Zavallı insanların yanından

Taraf mı tutar?

Seçilmişlere mi ait o da?

O zaman ben yokum yani

Yoksam ben

Varmışım gibi

Canlıymış gibi

Neden acıyor yüreğim

Yaş akıtıyor gözlerim.

“Haklarına sahip oldukça vardır insan”

O halde yaşamalıyım

Yaşamak nasılsa, neyse hakkım

Hakkımla

Onuruyla nasıl yaşanırsa

Öyle yaşamalıyım

İllaki…

Şu anda varım, Varolduğum anı

Tadıyla tuzuyla

Onurumla yaşamak istiyorum.

Hiç ben ben olamadım

Sen oldum, o oldum, bu oldum

Hep birileri oldum

Birileri programladı

Beni ben saymadılar

Uzaktan kumandayla yakından komuta ettiler bana.

Hiç aklım fikrim yo gibi o yana çektiler, bu yana çektiler.

Artık ben, ben oluyorum

Düşünüyorum

Varolduğumu görüyorum.

Benimse bu hayat, hayatımda kararlar alıyorum.

Seçmek istiyorum

Giysilerimi, yemeğimi, işimi, arkadaşımı

Yaşadığım mekanı

Kendime ait olanı, olmayanı

Seçmek istiyorum

Bu hayatı severek yaşamak

Yaşamak istiyorum… Varlığımı, varolduğumu haykıracağım.Duyuracağım Herkese.

Ağlarsa anam ağlamasın, babamla birlekte ağlasın.

 
Toplam blog
: 221
: 1905
Kayıt tarihi
: 27.09.06
 
 

Evli bir kız çocuğu babasıyım. Yüksekokul mezunuyum. Bir kamu kurumunda çalışıyorum.16.03.2017 ta..