- Kategori
- Şiir
- Okunma Sayısı
- 321
Bir kadın eli lazım illa!
sırlar döküldü gözyaşlarıyla toprağa
o ki ketum…
hayaller serpildi peşi sıra
soy ki masum…
bir kadın eli lazım illa deyiverdi ansızın
kuruyan begonyayı sularken
bir kadın eli lazım diye seslendi
duvarda asılı kadın yeniden
elinde eskimiş bir sarı bez
sararmış anıları sildi bu kez
susturmak istercesine kapattı
gülümseyen yakıcı, hınzır dudakları
öyle bir bakış fırlattı ki
yüreği kökünden koparırcasına
gözleriyle haykırıyordu bu defa
salıver maziyi bırak kaçabildiğince kaç
gözleri okuyordu nakaratı adeta
yorgun kalbin aç, sevgiye muhtaç
öptü defalarca resmi susturasıya
suladıkça suladı mahzun yeşilini pınarlarıyla
ismi hicran sonu hüsrandı aşkının ya
el attı yorgun karyolaya bezi bırakıp
bilmem kaç yıllık düşlerle yalnız ve kırık
anılar koktu ahşabından elemli
bir meltem esiverdi o anda ılık ılık
yeniden anılar canlandı boz bulanık, nemli
yine saplandı aynı sancı sol yanına
yine saplandı yâr kanatırcasına…
kırgın elleriyle koyduğu plakta
takılı kaldı hüzzam faslı
hani ya ağır işitirdin be mübarek
yetişesiye çınladı da çınladı
gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül…
çatladı bülbül be kadın!
inadına mı söylüyorsun mahsus!
çatlamadık yanı mı kaldı ruhumun sus!
kalk koca adam diyordu hala hicran
kalk ve yaslan…
bir kadın eli lazım sana
dağıttığım gönlünü toparlamaya…
bir kadın eli lazım illa…
Ayşe Ceyhan
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
