Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '12

 
Kategori
Estetik / Güzellik
 

Bir kadın güzel bir kadın

Bir kadın güzel bir kadın
 

bir kadın


Bir kadın güzel bir kadın

Bir kadın, güzel bir kadın, gecenin karanlığında bir yüksekte ilerilere bakıyor.

Rüzgâr hafif ama saçlarında sert...

Esiyor uzun saçlar dalgalanıyor.

Gözleri mavinin türlü hareleri içinde, kırpılmadan, yaşarmadan bakıyor.

Beyaz elbisesi tüy hafifliğinde olmalı, rüzgârın ufağı bu esintiye direnemediğine göre! Uçuşuyor.

Ayak bileklerine kadar uzun ama etek çok geniş, üstelik derin bir yırtmacı var.

 

Rüzgâr şakacı, alaycı…

Dalga geçiyor. Esiyor, estikçe güzel bacaklarla dans ediyor serince.

Kadın çok farkında değil ki.

Ayağındaki sandaletin ayaklarını korumadığının farkında olmadığı gibi!

Bedeni ile ayaklarının üşüdüğü gibi.

Birazda titreyen çenesi ile vücudunun titrediği gibi.

O kollarını kavuşturmuş birbirine uzun süre hasretlik çekmişlercesine sıkı – sıkıya.

O dalmış uzaklara…

Uzaklardan birini bekler gibi bakıyor.

Birini özlemişte hasret giderircesine bakıyor, görmüyor tabi.

Uzaklarda olan biri yakındaymış gibi nasıl görülsün.

Gönül gözü açık! Merakla bekliyor.

Birçoğunu bekliyor ama özellikle birini bekliyor.

Gelecek adın da güzel.

Enteresan cazibeli.

Farklı.

Hikâyesi de farklı…

&

 

Dünyayı yeni fark ettim biliyor musun?

Güneş her gün doğacak,

Akşam olunca batacak…

Günaydın – iyi geceler

Bu hep böyle akıp geçecek…

Nereye kadar biliyor musun?

Bilmiyorum. Ben değil kimse bilmiyor!

Bir gün güneş delirecek, doğmayacak,

Bir güneş aklından olacak batmayacak!

Peki, ne oldu? Ben bilmiyorum, ya siz!

Biliyorum, insanlar insan olmayacak,

Biliyorum insanlar madde olacak,

Biliyorum insanlar menfaat olacak,

Biliyorum insanlar, ruhsuz olacak…

 

Düşündü o zaman bu bekleyiş kime- niye?

Beklemeyi sürdürmelimiydi, yoksa rüzgârla,

Denizle dalga haline mi devam etmeliydi.

Bilmiyordu…

Bildiği bir şeylerin olacağıydı.

Ya sevdiği gelecekti!

Ya da o buradan hiçbir yere gitmeyecekti.

Nasıl olsaları hayatından çıkartmayacaktı.

Bu hayat bitecekse bir gün,

Mutlaka onun içinde bitecekti…

 

Bir kadın, güzel bir kadın, gecenin karanlığında bir yüksekte ilerilere bakıyor.

Rüzgâr hafif ama saçlarında sert...

Esiyor uzun saçlar dalgalanıyor.

Gözleri mavinin türlü hareleri içinde, kırpılmadan, yaşarmadan bakıyor.

Beyaz elbisesi tüy hafifliğinde olmalı, rüzgârın ufağı bu esintiye direnemediğine göre! Uçuşuyor.

Ayak bileklerine kadar uzun ama etek çok geniş, üstelik derin bir yırtmacı var.

 

Nazan Şara Şatana

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....