Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '13

 
Kategori
Öykü
 

Bir kadın kendini astı (Son Bölüm)

Bir kadın kendini astı (Son Bölüm)
 

Herşey Ragibe'nin bir iş seyahatı sırasında ortaya çıktı.Ragibe Bankanın bir başka şehrindeki bir seminere katılmak üzere bulunduğu şehirden bir kaç günlüğüne ayrılmak durumunda kalmıştı. Seminerin son günü ayarlanan uçaktan çok önceki uçakla dönme  şansına sahip olunca Ragibe çok sevinmişti. Bir an önce evine gitmek ve bir kaç gündür ayrı kaldığı eşine özenle  bir sofra hazırlamak. süslenmek ve onu beklemek niyetinde idi. Belki bu şekilde uzun zamandır aralarında var olan soğukluğa da bir son verebilirlerdi.

Ragibe anahtarı ile kapıyı açtığında evde bir fevkaladelik olduğunu farketti. Salonda sehbanın üzerinde duran yarı içilmiş şarap şişesi, biri rujlu  iki kadeh ve bir koltuğa atılmış bir kadın çantası evde gerçekleşen feci olayın belirtileri idi sanki. Hırsla yatak odasının kapısını açıpta eşi ile bankadan en yakın arkadaşını yatakta görünce Ragibe, aylardır Bankada arkadaşlarının niye ona acıyarak baktıklarının sebebini anlamış oldu.

Evet eşi onu en yakın iş arkadaşı ile uzun zamandrı aldatıyordu. Aralarındaki soğukluğun sebebi bu idi.

Ragibe bir kaç gün sonra açtığı boşanma davasından çıktığında özgür fakat mutsuz, kırılmış bir kadındı artık. Evine,yanlızlığına  sığındığında uzun uzun ağladı. Yaşam ona böyle bir oyun oynamıştı. Şimdi güçlü olmalı ve bu olayın altında ezilmemeli idi. Dünyada ne ilk ve ne son aldatılan kadın  o idi.

Ragibe boşandıktan sonra  yaşamını değiştirmedi. Evi , işi aynen devam etti. Eşi ve sevgilisi başka bir şubeye tayinlerini istediler. Artık birbirlerini hiç görmüyorlar ve haber almıyorlardı.

Aradan uzun bir süre geçti. Ragibe tam yanlızlığa alışmıştı ki bir gün iş çıkışı boşandığı eşini Bankanın kapısında gördü. Adam pişman bir köpek gibi kapıda sessiz ve çaresiz duruyordu. Aylar sonra eşini hem de böylesine pişman ve yıkık görmek Ragibe'yi çok etkiledi. Onu hala çok sevdiğini birden hatırladı. Uğradığı hakıszlık ve kötü olay hislerinde bir değişiklik yapmamıştı demek.

Boşanmış karı koca o gün oturdukları kafede gece yarısına kadar ağlayarak sohbet ettiler. Adam çok pişmandı. Sevgilisinden ve işinden  ayrılmıştı, Ragibe'yi unutamamıştı. Şu anda işsiz, çaresiz, aşksız bir durumda idi. Eğer Ragibe onu affetmezse ve tekrar ona dönmezse yaşamına son vereceğini de sözlerine ilave edinde akan sular durdu.

Bir zamanlar çok sevdiği, yıllarca eşi olan erkeğin bu sözleri Ragibe'yı gönülden fethetmişti. O gece beraberce eve döndüler. Koyun koyuna ağlayarak uyurken Ragibe ne kadar mutlu olduğunu düşündü. Bir daha ayrılmamaya yeminler ederek günlerce başbaşa adeta balayı yaşadılar.

Eşi işsizdi. Tekrar bankaya giremezdi. Uzun bir süre oturup düşündüler. Sonunda eşi bir iş kurmaya karar verdi. Fakat  iş kurmaya paraları yoktu. Ragibe sevdiği adam için sürekli çözüm yaratıyordu. Evi  ipotek edip borç almaya karar verdiler ama bu  para da yetmiyordu. Sonunda Ragibe çalıştığı Bankadan yüklü bir de kredi çekti. Artık çalıştığı şubede müdür muavini konumunda olduğundan  bu yüklü krediyi çekmesi sorun olmamıştı. Sevdiği adam istediği işi kurabilirdi bundan sonra.

Ragibe çektiği krediyi, ipotek sonunda aldığı yüklü parayı eşinin hesabına aktardığında çok mutlu idi. Bir kaç gün sonra da tekrar nikah yapmayı planlamışlardı.

O gece Ragibe evine döndüğünde eşini karşılamak için süslendi, yemekler hazırladı ve beklemeye başladı. Ne yazık ki eşi gelmedi. Nerede kaldı , acaba başına bir şey mi geldi diye düşünürken telefon çaldı. Telefondaki sevdiği adamdı. Karşıda hesabına geçirilen parayı aldığını ,bu sefer onu gerçekten terk ettiğini, onun hiç bir zaman sevmediğini, asıl sevdiğinin yanına gittiğini ve ona söylediği bütün sözlerin sadece parasını elinden almak için olduğunu söylüyordu.

Ragibe bir kere daha terk edilmişti. Ama bu sefer gerçekten  daha feci şekilde aldatılarak, parası alınarak, büyük borç altına sokularak terk edilmişlti.

Ragibe bu travmayı kaldırabilecek güçte değildi. Bir süre ağladı, Çevresinde dertleşeceği hiç kimse yoktu. Eşi tekrar kendisine döndüğünde bütün arkadaşları inanmaması gerektiği konusunda onu uyarmışlardı. O kimseyi dinlememişti. Eşini çok seviyordu. Ona tekrar inanmıştı. Artık kimseye hiç bir şey anlatamazdı.

İşyerindeki itibarı sarsılmış ve büyük bir borç altına da girmişti. Yapacak hiç bir şeyi yoktu.

Sabaha karşı  saatlerdir oturduğu koltuktan kaktı, Mutfak dolabından kalın çamaşır ipini aldı ve banyoya gitti.

Bir gün sonraki gazetelerde üçüncü sayfada küçük bir haber vardı. BIR KADIN KENDİNİ ASTI.

Yukarda öykü olarak okuduğunuz bu olay bundan 55 yıl once geçmiş bir gerçek olaydır. Rahat uyu Ragibe. Senin nezdinde aldatılan, istismar edilen bütün kadınları anıyoruz.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..