Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '09

 
Kategori
Futbol
 

Bir kadın ve bir çocuk

Bir kadın ve bir çocuk
 

Özellikle son yıllarda hem ülkede hem de yurtdışında hegamonyasını arttırdıkça Fenerbahçe’ye karşı kin ve nefret duygusu çok üst seviyelere çıktığını görmekteyiz. Bu durumun önüne geçmenin tek yolu yönetimlerin taraftar psikolojisi içine girmeyerek gerekli duyarlılığı göstermesinden geçer. “Taraftarımız istemiyor bu yüzden futbolcularımıza tünelin çıkışında şampiyon olan Fenerbahçe’yi alkışlatmayız” , “Onlar özür dilemedi, biz de dilemeyiz” , “Bu maçta fazla olay çıkmadı, esas büyük olaylar geçen seneki FB-Efes maçında çıkmıştı” gibi ifadeler kullanan yöneticilerin olması ve bu mantalitenin devam etmesi durumunda bu nefret artarak devam edecektir. Yönetici kademesindeki insanlar bu tarz düşünceleri içinden geçirse bile dışarı yansıtmaması, kendi bünyesindeki toplumun seviyesine inmemesi ve onların seviyesini yukarılara taşımaya yönelik sağ duyulu açıklamalar yapması beklenir. Ben Pazar günkü basket maçında, Yiğit Şardan’ın olaylar başladığında sahaya inip taraftarını sakinleştirmesini beklerdim. Adnan Polat’ın bir şeyler yapmasını beklerdim.. Ali Koç’un geçen sene final serisinin son maçında sahaya inerek Fenerbahçe taraftarını sakinleştirdiği gibi davranmalarını beklerdim. Ancak nerdeyse onlar da bir şeyler fırlatacaklardı Fenerbahçe’li oyunculara. Bir çocuk ve bir kadın. Evet 9 yaşında bir erkek çocuğu ve bir kadının tahriklerine kapılmışlar. 9 yaşındaki çocuğa üzerinde Fenerbahçe forması var diye bir saldırmadıkları kaldı. Artık onu da yaparlarsa şaşırmayacağım. Çünkü kadına saldıran, çocuğa da saldırabilir yakın gelecekte. O çocuğa yaklaşık 2-3 sıra yakın oturan gs başkanı çocuğu himayesine alıp sevemez miydi? Böyle bir davranışı sergileyebilse tribünleri de sakinleştirirdi, ama anlaşılıyor ki böyle bir amaç gütmüyor kendisi. Çünkü olaylar vuku bulurken kendisi bir taraftar ile fotoğraf çektirmekle meşgul idi. Ya peki o tribünlerde 500 kadar Fenerbahçe seyircisi de alınmış olsaydı. Sanıyorum yeni bir Heysel faciasına daha tanık olabilirdik. Çünkü tribünlerdeki binlerce Galatasaraylı’nın gözü dönmüştü bir kere. Neden? Gerçek neden o çocuk ve o kadın mı? Kesinlikle hayır. Bu, tüm alanlarda ezilmişliğin sonucu olan bir sendromdur. 10 senedir yenilmenin sonucunda içlerinde oluşan kini kusmaları gereken bir ortam lazımdı. Bundan daha güzel bir ortam olabilir miydi? Ayrıca maçı Fenerbahçe’nin kazanamamasına da bir o kadar sevindim. Berabere biten normal sürenin sonucunda bunlar yaşandığına göre maçı Fenerbahçe kazansaydı sanırım o salondan en az 5-6 tane yaralı sporcu ile çıkmak zorunda kalırdı Fenerbahçe takımı. Maçı Galatasaray’ın kazandığına dair son düdük çalındıktan sonra bile sahaya yabancı madde yağmaya başladı bir anda. Bu maç dünyanın neresinde oynanırsa oynansın, normal süresinin sonundaki olaylardan sonra maç ya devam etmez iptal olurdu ya da tribünler boşaltılıp öyle devam ederdi. Çünkü gerçekten can güvenliği olmayan bir durum vardı ortada. Bir dönem ülkemizde de oynayan ve elim bir şekilde hayata veda eden Robert Enke ile De Nigris’i saygı ve rahmetle anıyoruz. Enke’ye Almanya’da düzenlenen tören tüm dünyaya örnek olmalıdır. Sözde derbi sonrası görüşmek üzere, Saygılarımla, Muhittin KAYAKIRAN mkayakiran@borusan.com

 
Toplam blog
: 72
: 623
Kayıt tarihi
: 12.11.09
 
 

1974 Adana Doğumluyum. İTÜ Makina 1996 mezunuyum. Hobilerim arasında film seyretmek, müzik dinlem..