Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Bir Kadının Kaleminden...

Bir Kadının Kaleminden...
 

İzmir Körfezi / 2015 - Özkan SARI


Bazen söylenene hiçbir zaman ulaşmayacağını bildiğin sözler kanatlandırırsın havaya, yazılanın adresine teslim edilmeyeceğini bildiğin kelimeler serpiştirirsin kâğıtlara. Neden yaptığını bilmeden… Ama mutlaka yapman gerektiğini bildiğin!

İşte öyle bir akşam… İşte öyle serpiştirilmiş kelimeler boş sayfalara, bir kadının kaleminden;

Sen, benim limanlarımı bombaladın, rotası belli mağrur bir gemiyken bir zamanlar, şimdi azgın dalgaların yönünü tayin ettiği, tuzlu suyun her geçen gün bedenini aşındıran, küreksiz kalmış bir kayığım okyanuslarda.

Sen, benim şehirlerimi ateşe verdin, lunaparklarımda anne babasının elinden tutmuş küçük kız çocuklarının yüzündeki gülücüklerdi yaktığın, öylesine yükseldi ki dumanlarım, o masmavi göklerim birer kömür karası şimdi, yağmurlarımın yerinde kül fırtınaları, güneşimin kadife elleri arasında, duman bulutlarından muhafızların zindan parmaklıkları.

Sen, benim kuş yuvalarımı bozdun, her biri sana beslediğim duygularımdan vücuda gelen kırlangıçların, martıların, leyleklerin, sakaların yuvalarını... Göremezsin sen, kaçışmakta her biri bir yöne şimdi, güvendikleri gönülden uzaklaşmaktalar, geride bıraktıkları bozulmuş yuvalar, yerlere düşüp parçalanmış yumurtalar.

Ya ben!

Ben, sana sığındığım limanım, gemimin yelkenine yön veren rüzgârım dedim. Bozdum rotamı tayin eden pusulalarımı, yolun yolum dedim.

Ben, sana şehirlerimin anahtarlarını verdim, gel beraber tamir edelim zarar görmüş yollarımı, köprülerimi, gel beraber uçuralım masmavi gökyüzümde uçurtmaları, yağmurlarımda ıslanalım, kışlarımda hasta olalım ama gel beraber selamlayalım yaz’ımın güneşini ve gel beraber savuşturalım ürperdiğim gecelerimi dedim.

Dedim ki; ben, sana soyundum tüm çıplaklığımla, gel nüfuz et damarlarıma, hücrelerime… Okşa ipek teninle ayva tüylerimi ve gel kokla tüm teslimiyetimle aşk kokulu göğüslerimi…

Doğru, oksijensiz bir ciğer, küllenmiş bir orman, metruk bir şehirim şimdi.

Şimdi!

Ama biliyorum ki yarın bir tomurcuk patlak verecek çorak topraklarım içinde ve o tomurcuk fidana, o fidan yeni bir geleceğe büyüyecek. O fidan ciğerlerime oksijen, kuşlarıma yuva, kayığıma rota olacak.

Ve ben, senin götürdüklerini, başkasının getirmesini bekleyeceğim.

Ve ben, senin getirdiklerini, kimseye götürmeyeceğim!

***

Saygıyla... 12 Aralık 2018 - Denizli / Özkan SARI

 
Toplam blog
: 102
: 4394
Kayıt tarihi
: 05.09.15
 
 

Kalın Sağlıcakla... ..