Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Temmuz '10

 
Kategori
Dostluk
 

Bir kandil akşamı

Bir kandil akşamı
 

Kandilin kutlu olsun gülüm.
Kandili kandil gibi geçirememek gibi bir sıkıntım var. Gece daha yeni başlıyor fakat bende ibadet edecek motivasyon yok... Biliyorum gönlüme bırakmamalıyım, zorlamalıyım kendimi.
Ama bu akşam kırgınlıklarımı anıp, cilalayıp önüme alıyorum. Seyrediyorum biraz, sonra gönderiyorum. Bir kandil insana neden kalp acılarını hatırlatır? Derin nefesler alıp, uzun ahlar çekiyorum.
Aman neyse.

Hiç sesin çıkmıyor uzun zaman oldu.
Artık "yazmıyorsun" demek anlamını yitirdi.
Bir önceki zehir zemberek mektubum bile istenen etkiyi yapmadıysa benden pes.
Belki de okumadın, habersizsin. Düşük bir ihtimal, ama belki.
Okumamış olman da ayrı bir kabahat olur elbet, o da başka bir mevzu.
Ama ne yapayım?
Yapacağımı yaptım şimdi susma sırası.
Bir başka sevdiğime dedim ki, "Sana konuşmam artık ahirete kadar, bitti."
O kişi bütün haklarını tüketmişti.
Ama sen öyle değilsin.
Seni sanırım uzun bir müddet daha bekleyeceğim.
Benim kaderim böyle, anladım
Özlemek, beklemek uzanıp da erişememek sevdiklerime.
Razı oldum halime.
Küskün ama çaresiz.
Oysa ne de iyi bir kalbim var!
Belki de o böyle iyi diye verilmiş bir imtihan.
Kaldırabilirim yani.

Şöyle de kötü bir tarafı var ki durumun:
Sevdiklerim bana döndükleri zaman, gönlümü almak için çok uğraşacaklar.
Saflığı bulanıyor sanki kalbimin böyle küskün bekledikçe.

..........'a gelemiyorum diye haber vermek için yazdım bu mektubu. Olmuyor.
Üzülüyorum elbet, ama olmuyor.

Çok sevgili ........'m.
Seni seviyorum.
Erkek olsam yine seni sevecektim sanırım ve acı çekecektim.
Her halükârda platonik yani :))))))
Aman hiç güleceğim yoktu valla.

"Bu hayat bana bir şey öğretti, o da susmayı becerebilmekti."

 
Toplam blog
: 29
: 525
Kayıt tarihi
: 03.10.09
 
 

Psikoloji mezunuyum, ve bundan dolayı olsa gerek kendini analiz edip hırpalama konusunda oldukça iyi..