Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '10

 
Kategori
Evcil Hayvanlar
 

Bir kedi, bir can, bir hayat...

Bir kedi, bir can, bir hayat...
 

Aşkımız Duman...


Yıllar önce bir kedim vardı. Yeni doğmuş yavru cins bir kedi. Çocuk olduğumdan gizlice sahiplenerek kendime evlat edinmiştim.Kimliği oldu, vesikalık fotoğrafı oldu, canım oldu, arkadaşım oldu, neşe kaynağım oldu... Boncuğumdu benim herşeyimdi...
Çok güzel günlerimiz oldu gün geldi çaldılar kedimi ağladım, gün geldi güvercinlere saldırmak için başını fark edemediği cama çaptı güldürdü beni... Birlikte uyuduk, birlikte uyandık... Anne oldu, annelik yapamadı yavrucuklarına... Çünkü kendisi yavru idi daha...Çıkamadı bebeklikten... Yavrularından biri öldü, diğer ikisi kaçtı tutamadım... Boncuğum'un adına karar verdim ve evimizde biriktirdiğim harçlıklarımla veterinere kısırlaştırdım... Evimiz de ameliyat oldu... Hem sevindim, hem ağladım...Çünkü onun adına karar vermek durumunda kaldım...

12 yaşımda hayatımıza girdi boncuk...Annesi ben, Babası ise Babamdı... Babam hiç sevmedi... Çünkü kedileri sevmezdi ama zamanla sevmeye başladı... 9 yılımız birlikte geçti... Çok güzel günlerimiz oldu... Masamızda bizimle birlikte yemek yedi, nereye gitsek gelebelieceği yere kadar bizi takip etti, hep dönüşümüzü bekledi kapımızda... Hep özgür bıraktım onu... Dışarıyı da bildi, evini de bildi... Taa ki komşularımızın mutfaklarına girip yemek aşırana kadar... Ne yaptıysam olmadı, kesemedim önünü... Karşı koyamadığım bir baskı doğrultusunda kedimi bana bıraktırdılar... Zorla, kavga ile... ve ben terk ettim kedimi... sokağa attım... vazçgeçtim... vazgeçirttiler...

Üzüldüm, ağladım, özledim... Ne zordur insanın sevdiğini, seve seve terk etmesi... Yaş küçük karşı koyacak güç yok...
Ki, yaradılan her türlü hayvanı çok severim... Kirpisinden-yılanına kadar faresinden-arısına kadar... Çünkü zararsızdır hayvanlar… Tek besin kaynakları sevgi…

Gün geldi iş icabı maatbacımla tanıştık... Fazlı abim ile... Baktım bir kedi var, iş yoğunluğundan dikkatimi çekmedi, ilgilenmedim de açıkçası... Kafam o kadar meşguldu ki... Taa ki, geçtiğimiz cuma gününe kadar... Sabah tekrar uğradım Fazlı abime... Kucağımda bir hareketlilik, bir baktım kedicik... Kimse sevmiyormuş pasajda... Fazlı abi bakıyor ve ilgileniyormuş sadece. Geceleri pasaja sığınıyor, taş duvar soğuk zeminde uyuyormuş... Fazlı abi dedi ki, bakabilecek birini arıyorum Fesbuka... evet kedinin adı fesbuk... Anında düşünmeye başladım, nasıl olur, nasıl yaparım dedim...

Yaş 35'e - 3 kala bu benim kedim olmalı dedim. Bir daha asla bırakmayacağım, terk etmeyeceğim boncuğum&aşkım olmalı...

O gün işime gelirken aşkımı aradım, bizim boncuğumuz olsun mu dedim? Sağolsun Aşkım da olsun dedi...O anda verdim kararımı ve işime geldim, iş çıkışı kedimi almaya geliyorum dedim Fazlı abime...Malzemelerimi aldım, veterinerden randevu aldım... ve evimize geldik... Onun adı şimdi "Duman". Odamda yaşıyor, beni hiç üzmüyor, tuvaletini kumuna yapıyor, benimle uyuyor, benimle uyanıyor, sohbet ediyoruz, oyun oynuyoruz, bahçeye çıkıyoruz…
Öyle sevgi dolu öyle akıllı ki zekasıyla beni çok şaşırttı... Tam bir fırlama, burnunu burnuma değdirerek uyandırıyor beni...Öyle çok sevdik ve bağlandık ki birbirimize...

Tarih tekerrürden ibaret derler ya, Evet katılıyorum... Ama bu tekerrür başka tekerrür... Son “Tekerrür” çünkü bu sefer son nefesine kadar Boncuğumuz&Aşkımız bizimle yaşayacak...

Aşkımız & Duman...
Sevgilerimizle ,
Hülya&Hakan

 
Toplam blog
: 2
: 1039
Kayıt tarihi
: 19.10.10
 
 

1978 Çayeli doğumluyum. Özel bir teknoloji firmasında Proje Yöneticisi olarak çalışmaktadyım. 2007 y..