Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Bir Keşan gezisi, yükselen bir Bölge Ekonomisi ve satır et hikayesi

Trakya’nın o nadide ilçesinden gelen bir davet teklifi... İstanbul’un yoğun trafikli ve bir o kadar da stresli ortamından sakin ve dinlendirici Trakya yollarına doğru harika bir yolculuk... Keşan’a vardığımızda karşılaştığımız o mükemmel misafir perverlik ve de Trakya insanının tartışılmaz sevecenliği.

***

Bir kaç ay önce konuştuğumuz bir konuydu. Keşan için bize şöyle söylenmişti: Mustafa Bey Keşan gerek tarımsal üretimdeki zenginliğiyle, gerek İpsala sınır kapısına yakınlığıyla gerekse de bölge insanının çağdaş ve çalışkan yapısıyla ülke ekonomisine ciddi katma değer yaratan bir ilçemizdir. Keşan bu gün taşıdığı potansiyelin daha fazlasını gelecekte gerçekleştirebilecek alt yapıya sahiptir. Sizden isteğimiz ekonomik anlamda böylesine güçlü potansiyel taşıyan ilçemize bir ziyarette bulunmanız ve çoğunluk olarak geleneksel yöntemlerle iktisadi/finansal faaliyetlerini yürütmekte olan ilçemiz girişimcileriyle postmodern finansal varlıklar üzerine bir söyleşi yapmanız. Hem ilçemize farklı bir vizyon kazandırmış olursunuz hem de Saros Körfezi'nin ve Erikli'nin o enfes manzarasıyla tanışmış olursunuz.

Pekala; hayhay dedim. Yardımcımla beraber bir kaç ay önce verilmiş sözü geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirmek üzere Keşana doğru yola çıktık. Küçük çekmece, Büyük çekmece; Silivri dedikten sonra Trakya’nın o muhteşem anaç toprakları kollarını bize açtı. Oh be kardeşim huzur varmış dercesine katettik yolları. Cumartesi akşamı hava henüz kararmamıştı ki Keşan'a vardık. Bizi ilçenin girişinde karşılayan çok değerli dostlarımız ve büyüklerimiz artık siz bizimsiniz dediler. Hiç bir yere bırakmayız sizi;  aracınızı, çantanızı, ekipmanlarınızı burada bırakabilirsiniz bizim araçlarla yola devam edeceğiz.

Gösterilen misafir perverlik karşısında biraz da mahçup kalarak araçlara bindik ve bizi Trakya topraklarının ege denizine kıyısı Saros Körfezi'ne doğru yola çıkardılar. Yol üzerinde araçları kenara çekerek tepeden erikliyi ve de güneşin batışını mükkemel seyredebileceğimiz bir yerde durduk, araçlardan indik. Oradaki muhteşem manzaranın verdiği huzur karşısında ( özellikle bizim gibi İstanbul hengamesinden çıkmışlar için) kelimenin tam manasıyla mest olduk. Seyir bittikten sonra yola devam dediler hay hay dedik. Saros Körfezi kıyısında tarihi bir balıkçı restaurantında akşam yemeklerimizi yemek üzere mola verdik. Balığın en uyumlu partneri dünyanın kendi kendini temizleyebilen tek körfezi olan Saros Körfezi'ne özgü uskumru balıklarıyla bir başka güzeldi. Balığı ve partnerini bir başka güzel kılan bir başka şeyse açıkçası masadaki oldukça hoş ve keyifli sohbetti.

Ertesi gün Keşan ticaret odasında yapacağımız söyleşiye hazırlanmak için geceyi fazla uzatmadan sonlandırdık ve otellerimize çekildik. Ertesi sabah 11.00-13.00 saatleri arasında gerçekleştirdiğimiz sunumumuz keşanlı işadamlarının ve de sn. Ticaret odası başkanının katılımlarıyla oldukça sıcak ve keyifli geçti.

Sunum sonrası eh bize müsade artık demeye hazırlanırken sizi Keşanımıza özgü tescilli satır etimizi yedirmeden bırakacağımızı düşünmüyorsunuz herhal de dediler. Gülümsedik ve duygusal bir mahçuplukla kendimizi Satır eti üç kuşaktan beri yapmakta olan Çamlıbel restaurantta bulduk. İşletmenin 3. Kuşak sahibi Volkan Bey büyük bir misafir perverlikle bizi karşıladılar. Oradakiler anlat bakalım Aykut Bey’e satır etin özelliğini dediler ve bizde sabırsızlıkla dinledik.

Satır et’in özelliği şuradan gelirmiş:

Öncelikle satır et sadece güney Trakya yöresinin o mükemmel süt kuzularından yapılırmış ve lezzeti burada gizliymiş. Kuzu etinin sinirleri ayıklandıktan sonra hiç makine metali görmeden tamamen el emeğiyle özel bir satırla kıyılan etler;  yine meşe kömüründe özel bir pişirme tekniğiyle pişirilirlermiş. Çok az tuz haricinde hiç bir katkı maddesi içermeyen satır et tüm doğallığyla misafirlere sunulurmuş; Tabi yanında doğal koyun yoğurdu ve de zeytinyağlı çoban salatasını unutmadan. Efendim biz yedik lezzetine doyamadık, sizlere de tavsiye ederiz. Yolunuz o taraflara düşerse mutlaka tatmadan geçmeyin derim.

 

Sevgiler.

Mustafa ÖZTÜRK

 
Toplam blog
: 80
: 1013
Kayıt tarihi
: 16.04.12
 
 

İktisatçı; Yatırım danışmanı; Trend takipçisi  ..