BİR KEZ YAPILABİLECEK İŞLER

Hakkıyla yapıldığında bir kez yapılacak işler vardır. Sözüm ona hemen herkes yaptığı işin kendisine bir yararı olmadığını söyler, buna rağmen de eğer seçimle yapılan bir eleme sistemi varsa başkalarının oraya gelmemesi için her türlü ayak oyununu yapar.

Sormak lazım, madem kendi özel işlerini takip edemiyorsun bu kadar zarara da uğruyorsun, işlerin nasıl sürekli büyüyebiliyor? Ya da madem hayır yapıyorsun, fedakârlık yapıyorsun bırak biraz da başkaları hayır yapsın,  fedakârlık yapsın?  Biraz da diğer konu komşu hayır işlesin o da Cenneti garantilesin!

Zamanın birinde, bilinen bir köyde dürüstlüğü ile nam yapmış bir adam vardı. Bu adamın herkes dürüst olduğu konusunda hemfikirdi.  Bizzat benim de şahit olduğum bir ortamda adama köylüleri takıldılar:

“-Ya Ahmet emmi köyde sen dürüstlüğü ile adından söz ettiren adamsın. Gel seni bizim köye muhtar yapalım?

Adam düşünmeden cevap verdi:

“-Ben muhtar olsam, bizim çifti çubuğu kim halledecek. Tamam, köy için bir şey yapmak lazım da eğer ben tarlamı süremezsem, köylünün sorunlarını çözmek için kasaba, şehir merkezi arasında mekik dokurken, tarlalarım kalır ve çocuklarım açlıktan ölür.”

Normalde bu tip bir insan yaptığı işten ötürü bir rüşvet, bir makam beklentisi olmayan bir adamdı. Bizde bir adım öne çıkan insanların aksine geride kalmayı işiyle gücüyle uğraşamasa işlerinin geri kalacağını düşünen dürüst bir insan tipi. Normalde de aslında işin aslı öyledir. Dürüst bir insan rüşvet yemeyi düşünmez, avantayı bilmez, hile desise kitabında yazmaz. O halde böyle düşünmesi de olağandır.

İnsanların bir kez yapacağı işler sıralansa herhalde;

Apartman yöneticiliği, mahalle muhtarlığı, dernek-vakıf yöneticiliği (özellikle başkanlık) belediye başkanlığı, milletvekilliği gibi kamu adına yapılan hemen her iş akla gelebilir.

Ben merak ederim hep, normal insanlar işlerinin bir gün bile başından ayrı kalamadıkları halde çoğu yine de işlerini zar zor idare ederken bazıları hiç işlerinin başında olmadan işlerini beş, on, yüz, hatta bin kat nasıl büyütebiliyorlar. Bizde ben hayır yapıyorum, kamu yararına çalışıyorum diyenlerin kamu yararına gece gündüz çalışırken kendiişlerini de aynı şekilde büyütmeleri zenginleşmeleri hatta değme sanayiciler kadar zenginleşmelerinin sırrı ne ola ki?

Bu soru bir grup ve zümre için değil, sağdan soldan, yandan şundan bundan her grup için sorulmaktadır.  Bir insan iş yapmadan, işinin başında olmadan nasıl çok zengin olabilmektedir?  Bu özel yeteneğin sırrı nedir?