Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Nurettin Erdoğan Yönetici

http://blog.milliyet.com.tr/nurettinerdogan

15 Temmuz '20

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Bir Kıssa Hz. Musa ve Tur Dağı

BİR KISSA!.. 
( Kıssaları Okumak, vay be ne güzelmiş demek değildir maharet, aslolan onlardan hisse çıkartabilmek ve kendini ona göre düzeltebilmektir )
 
Hz Musa (a.s) ve TUR DAĞI
Her Peygamberin bir özelliği vardır, Hz. Musa'nın da asası ve bir de Tur Dağında Allah C.C. ile konuşması vardır.
Hz Musa'nın Tur dağında Allah ile konuştuğunu bütün Ümmeti bilirlerdi. Hz. Musa yine bir gün Tur Dağına giderken yolunu bir hamal çevirir.
Hamal- Ya Musa, Tur Dağına mı gidiyorsun?
Hz. Musa- Evet Tur dağına gidiyorum.
Hamal- Ya Musa, ben hamallık yapıyorum, ( Sırtını açıp, nasır tutmuş vücudunu gösterir) bak görüyorsun sırtım nasır tuttu. Ne olur Cenab-ı Allah'a söyle de bana bir Merkep ( Eşek) ihsan eylesin.
Tamam der Hz. Musa ve yoluna devam eder. Yolda önünü piri fani bir yaşlı çevirir. 
Yaşlı- Ya Musa Tur dağına gidiyorsun gördüğüm kadarıyla, 
Bak gördüğün gibi ben çok yaşlandım. Malım mülküm, hayvanlarım çok. ne olursun Rabbül Âlemin'e söyle de artık bakamıyor, yoruluyorum, benim mallarımı azaltsın der.
Hz Musa ona da peki der ve Tur Dağının yolunu tutar.
 
Tur Dağına geldiğinde Rabbi ile konuşmaya başlar ve Ya Rabbi Hamal kulunun dediğini biliyorsun. Ona ne söyleyeyim?
Rabbül Alemin de şöyle cevap verir:
Söyle o kuluma, onun bir komşusu var, o da hamal. O hamal komşusunun bir tane merkep'i var. Eğer komşusunun Merkep'inin iki tane olmasını isterse, ona da bir tane Merkep ihsan edeceğim; buyurur.
Peki Yaşlı Kuluna ne söylememi ister buyurursun Ya Rabbim dediğinde de Allah c.c. şöyle buyurur:
O Kuluma da söyle, bana az şükretsin, bana şükrünü azaltsın, ben de onun malını azaltayım diye buyurur. 
 
Hz. Musa Tur dağından geri döner ve yolunu Hamal keser.
Hamal - Ya Musa, Söyledin mi Cenab-ı Allah'a ?
Hz. Musa- Evet söyledim ve Rabbim buyurdu ki, senin bir hamal komşun varmış ve onun bir tane Merkep'i varmış. Eğer onun merkep'inin iki tane olmasını istersen, sana da bir tane merkep ihsan edecek
Hamal - Ne onun iki tane olmasını isterim , nede ondan merkep'i isterim ... der...
Tabii ki Allah o kuluna merkep ihsan etmez bir daha...
 
Hz. Musa bu sefer de Yaşlı olan Piri faniye gider bakar ki İnek sağıyor.
Selam, aleykümselam derken.
Yaşlı hem süt sağar, hem de ne oldu söyledin mi Ya Musa der
Hz Musa da, evet söyledim ve Rabbim kendisine az şükretmeni, şükrünü azaltırsan. senin de mallarını azaltacağını buyurdu; der...
Yaşlı adam der ki: Ya Musa, şu ineği görüyorsun değil mi? İşte bu hayvanın karnını yarsan pislik akar. Memesini kessen kan akar; bu pislikle bu kanın arasından bu bembeyaz sütü veren Rabbime nasıl şükretmem, şükrolsun, şükrolsun derken ineğin memesinden altın akmaya başlar... 
 
İşte dostlar Hamalın zihniyetine bakın; kıskanç insanlar, kıskandıkları sürece hiç bir şeyin sahibi olamazlar ve ömürleri boyu sahip olamadıkları şeyleri kıskanırlar. Aslında kıskandıkları şeyleri o kıskandıklarına veren Allah, mal da mülk de Allah'ın; İstediğine verir, istediğine vermez bu kimseyi alakadar etmez. İnsanlar başkasına verilenleri kıskandıkları müddetçe aslında Allah'a şirk ( Ortak) koştuklarının farkında bile değildir.
 
Diğer taraftan Allah'ın verdiği nimetlere şükredenlere de Allah daha çok verir; en azından elindekilerin bereketini görürler o şükredenler. 
 
Velhasıl dostlar her ne şartlarda olursak olalım, Allah'ın verdiği nimetlere şükretmekten o kadar aciziz ki... En önemlisi Rabbimin verdiği sağlığa ne kadar şükretsek azdır. ne olursak olalım, hangi mevkiide olursak olalım, daima kendimizden aşağıdakilere bakalım. Beterin beteri vardır. 
Bizi yaratan Allah, bizi bizden daha çok bilir. Hakkımızda hayırlı olanı Rabbim bilir. 
Ne demiş Marifetname adlı eserinde Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz.
Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Arif onu seyreyler
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler.
 
Kim neyi hak ediyorsa, Rabbim onu verir.
Ben sizlere Rahmetli Babacığımdan dinlediğim bir kıssayı anlatmak istedim. Çocukluğumda duymuştum ve hayatıma hep bu bilinçle devam ettim...
Birisinin bir başarısını gördüğüm zaman, kendime olmuş gibi sevinirim; hayatımda kıskançlık nedir bilmedim. 
Rabbim ne verirse şükrettim. Gençliğimde fabrika sahibi iken iflas ettim, asla isyan etmedim ve Allah'ım sana isyan etmeyeceğim, bunda da vardır bir hayr dedim ve çok büyük paralar kaybettim. Rabbim o kötü günlerden kurtardı çok şükür. Ödenmesi mümkün olmayan borçlarımı ödedim. Daha sonra fabrikam yandı, yine isyan etmedim, Allah'a verdiği sağlık için şükrettim. 
 
Daha sonra bir bilişim şirketinin satış mağazasında mağaza müdürü olarak çalışmaya başladım ve orada Türkiye'de ilkleri başardım, işimde yükseldim üst yönetici oldum. 
 
Çok genç yetiştirdim çok iyi yerlere geldiler yetiştirdiğim gençler. Çok kişiyi teşvik ederek yeniden okumalarını sağladım ve onlarla mutlu oldum. Daha sonra hayatımı gençlerin yetişmesine adadım. Şimdi de neredeyse yarım asıra varan iş hayatımda 
( Bunun 37 senesini profesyonel yönetici olarak geçirdim) edindiğim tecrübelerimi kitap haline getiriyorum ve bu kitap ile çoğu gencin kariyer hayatlarına ışık tutacağıma inanıyorum. Ayrıca gençlerin yanında, yöneticilerin de bu kitapta iyi bir yönetici nasıl olunur; bunlarla ilgili tecrübelerimden istifade etmelerini sağlayacağım Rabbim izin verirse İnşaallah.
Sevgiyle kalın; çünkü bu dünyayı ancak sevgi insanları kurtaracaktır.
 
 
Toplam blog
: 41
: 702
Kayıt tarihi
: 31.05.16
 
 

Kabataş Liseli olan Nurettin Erdoğan, ömür boyu eğitime inanan bir yönetici. Küçük yaşlarda girdi..