Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '20

 
Kategori
Güncel
 

BİR KİTAP; BİR PORTRE

Okumadan araştırmadan aydın olmak ne kadar kolaysa, aynı şekilde dindar hatta milliyetçi olmak o kadar kolay ama bir o kadar da yüzeysel. Sabun köpüğünden devasa bir hayal yaratmak nasıl olur diye sorulacak olursa, okumadan araştırmadan yaşamadan olmak diye tarif edilmelidir. Ümit Doğan’a ait bir araştırma ve tarih kitabı, Topal Osman’ı okuyorum. Ben daha önce de bizzat Topal Osman’ın akrabalarından birinin yazdığı kitabı okumuştum ama elbette yazanlar imkânları doğrultusunda büyük bir eser ortaya çıkarabilirler. Çünkü mevzu araştırmaya, kaynaklara rahatça ulaşmaya dayanıyorsa bağlantılar, imkânlar önemli ölçüde eserin değerini de artırabilir. Bilgi ve hayal gücü yazarken bir yere kadar etkili olsa da eser bir roman veya hikâye değilse belgeler ve o belgelere ulaşmak eserin değerini artırır. Ümit Doğan da öyle yapmış.

Nasıl bilirsiniz? Diye sorulduğunda hemen herkes bir cevap verir. Bu cevap bilgiye değerli kaynaklara araştıramaya dayanıyorsa bir anlamı olabilir. Kulaktan duyma, gerçeği karartma amacı güden karanlık bilgiler eğer kaynaklar yanlışsa zehirden başka bir şey değildir. Benim Topal Osman ile duyduklarım da tıpkı beş yıl öncesine kadar bu minvalde idi. Topal Osman sorgusuz sualsiz Atatürk’ün emrini yerine getiren bir cellattı. Astığı astık, kestiği kestik cinsinden. Bu bilgileri dillendirenlerin daha ziyade sol,  kendini Atatürkçü olarak kabul eden kanallar olması da işin cabası. Çünkü bu toplumda şöyle yanlış bir algı var; bir grup var, doğuştan kendini aydın zannediyorken diğer grupları da doğuştan ötekileştirmede pek mahirler, aynı şekilde doğuştan dindar olanların diğerlerini doğuştan dinsiz imansız hatta kâfir, hakir görmesi nasıl yanlış bir bakış açısı ise ötekileştirme de bu toplumun ne yazık ki birilerine son derece büyük ve eşsiz sürekli kazançlar sağlamasına rağmen, bu toplumun geçmişte, günümüzde ve gelecekte en tehlikeli hastalığı kangreni ve içten içe çürüten zehridir. Öyle ki bir grup diğerini her şart ve koşulda yaşadığı bölge, semt hatta şehre göre ötekileştirmez, köy köy eleştiri devam eder. Bu kavganın bu anlaşamamanın, insanların birbirini kesinlikle ve iyi niyetle dinlememelerinin altında yatan ne olabilir diye düşünüyorum, düşünüyorum aklıma birkaç cevap geliyor ve içlerinden en belirgin olanı, bir milletin gerçek münevverleri susturulur, yerine yapay olanlar öne çıkarılırsa ancak böyle olabileceği cevabı geliyor.

Dün de, bu gün de. Bari yarın, bari gelecek kurtulsun umudum…

Okuduklarıma göre söylüyorum; Topal Osman Türkiye için eşsiz emek vermiş kahramanlardan biri olarak başta Giresun ve sonrasında tüm Türkiye’nin gurur duyacağı bir kahramandır. Sonun karanlık bitmesi sorundur. Cevabı net verilmeyen her soru ve sorun gibi ülke yararına olanlar mı gizlidir sorusunun eşliğinde bir karartma ve yaşanan onca kahramanlıkların sonunda kişinin bir sıfatla (cellat) anılması böyle bir sonu isteyenlerin, amaçlarına ulaştıklarını göstermektedir.

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..