Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '10

 
Kategori
Kitap
 

Bir kitap: Kurtuluş Savaşında Gökçen Efe Destanı

Bir kitap: Kurtuluş Savaşında Gökçen Efe Destanı
 

Gökçen Efem tuttu göcen Dağı’nı

Yaman soldurdu Kaymakçı’ nın bağını

Zehir kattı aşlarını yağını

Gökçen bu seferden dönmedi, deyin..

*** *** ***

Döne döne indim Kısık düzüne

Yağlı kurşun yedim kulak tozuma

Selam söyleyin Hatice kızıma

Baban bu seferde dönmedi, deyin…

*** *** ***

Gökçen Dağı kahpe Yunan bürüdü

Kahyaoğlu silah kaptı yürüdü

Koca Mehmet yetişince geç oldu

Kalan bu seferden dönmedi, deyin….

Bu dizeleri Gökçen Efe romanından alıntı yaparak sundum.( s. 8-9). Bugün bu yazımda sizlere “GÖKÇEN EFE “ adlı bir yiğit Efe ile ilgili yazılan romanından, hayat öyküsünden kısaca söz etmek istiyorum. Ege Bölgesi efelerin harman olduğu yerdir. Ege değince ve özellikle Milli Mücadele tarihimizde Atatürk’ün safında yer alan dağdan inen Efeleri hatırlıyoruz. Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet efe, Çakırcalı Mehmet Efe, Sökeli Cafer Efe, yine Sökeli Ali Efe, Mestan Efe, Yörük Hacı Halil Efe, Sancaktarın Tosun Ali Efe, Çamlıcalı Hüseyin Efe, Kara Erkek Mehmet Efe, Arap Hüseyin Efe, Mesutlulu Mehmet Efe, Tekeli İsmail Efe, ve şimdi sizlere tanıtmaya çalıştığım Gökçen Efe vardır.

Bu efelerin Milli Mücadele tarihimizde özellikle Yunan Ordularına karşı cesaretle büyük zayiatlar verdiren değerli kahramanlardır. Onları saygı ve rahmetle anıyorum. "Kurtuluş Savaşı'nda Gökçen Efe Destanı " adını taşıyan romanın yazarı öğretmen meslektaşım Aydın Nazilli’den Sabahattin Burhan Bey'dir. Sabahattin Burhan Bey'i yakından tanıyorum. Daha önce yayımladığı Demet, Yörük Ali Efe 1, Yörük Ali Efe 2, Yörük Ali Efe 3, Çete Ayşe, 1, Çete Ayşe, 2, Sökeli Cafer Efe ve son eseri Kurtuluş Savaşı'nda Gökçen Efe Destanı’dır.

Öğretmen yazar Sabahattin Burhan, 1954 Nazilli’nin Toygar Köyünde doğmuştur. Orta ve Lise tahsilini kendi İlçesinde Nazilli'de, tamamlamış, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra Nazilli Lisesinde öğretmenlik yapmıştır. Sanatımıza, kültürümüze değer veren ve hemen hemen edebiyatımızın her türünde kalem oynatmış eser vermiş çalışkan ve üretken bir eğitimcidir. Sabahattin Burhan, Türkiye genelinde takdire değer birçok ödül almış bir öğretmen yazardır. Halen Nazilli de ikamet ediyor.

Sabahattin Burhan yaklaşık otuz yıldır Egeli Efelerle uğraşıyor, Ege‘nin Milli Kurtuluş Mücadelesi’nde Efelerin nasıl mücadele ettiğini bir roman yelpazesi içinde akıcı, yalın ve duru bir Türkçe ile ortaya koyuyor. Eserlerini hazırlarken öyle hayâli ve sonradan eklenen kulağa giren bilgilerle romanlarını yazmıyor. Aydını, Nazilli'yi, Söke’yi, Ödemiş’i ve Hatta İzmir’ i il ve ilçelerini bizzat gezerek, gözlemler yaparak hatta efelerin yaşadığı tarihi mekânları, köyleri, kasabaları bizzat dolaşarak, olayların ve savaşların geçtiği yerleri inceleyerek, yakınları, çocukları ve torunlarıyla birebir görüşerek bu romanlarını ortaya koyuyor.

Yörük Ali Efe ( 3 ayrı cilt ), Cafer Efe’yi, Çete Ayşe ( 1, 2 ) ve şimdi de Kurtuluş Savaşı'nda Gökçen Efe'yi bu amaçla kaleme aldığını görüyoruz. Yazdığı bu romanlar özellikle Ege Bölgesi'nde beğeniyle karşılandığını görüyoruz. Yapılan imza günlerinde halkın sıcak ilgisini görmek mümkündür. Aydın’da, Kuşadası’nda, Söke’de, Didim’de ve Nazilli’de çoğu zaman birlikte olduk. Bu kitapların arka arkaya birkaç baskısı da yapıldı. Hala da aranılan ve en çok satılan kitaplar arasında yer aldılar..

Öğretmen yazar Sabahattin Burhan, Kurtuluş Savaşı'nda Gökçen Efe kitabının nasıl hazırlandığını, bu eserinin ilk giriş bölümünün Önsözü’nde kısaca şunları yazıyor: 1969 yılında Nazilli Lisesi’nin birinci sınıfında okuyordum. O yıl, içinde okulun çıkardığı “ Tomurcuk” dergisinde daha sonra, Mahalli “Gerçek” gazetesinde ağıtı ( yukarıdaki şiiri) yayınlattım. Yakın tarihimizde ilgili çalışmalar yapan kıymetli yazarlarımızdan bazıları kaynak göstererek, bazıları kaynak göstermeden ağıtı eserlerine aldılar. Ağıtı sevmiştim. Nazilli Lisesi’nde ve diğer liselerde edebiyat öğretmenliği yaparken çeşitli programlarda ağıtı öğrencilerime okuttum. 1983 yılında yazmaya başladım.

Bu suretle Gökçen Efe’yi yazmaya karar verdim. Gökçen Efe’yi yazmaya karar verdiğim zaman, onunla beraber savaşmış efelerden, zeybeklerden, kızanlardan, bilhassa Tekeli İsmail Efe’den teybe kaydettiğim hatırları aylarca büyük bir titizlikle defalarca inceledim. Danişmendli İsmail Efe’ninoğlu İsmet Efe’yle Danişment’e konuştum. Babasının Gökçen Efeyle ilgili hatıralarını kameraya aldım. O bize, babasından kalan kıyafetleri ve silahları gösterdi. Fotoğrafları teslim etti. Gökçen Efe’nin akrabalarıyla , ağabeyinin kızı Hatice Devecioğlu anneyle, Yörük Hacı Halil Efe’ye, yakınlarıyla, Sayın Mehmet İmre, Musa Çöpoğlu, , Şevket Yorulmaz ile, efenin dostlarıyla, komşularıyla, akrabalarıyla, çevre köylerinin tümüyle konuştum ve belgeler aldım “ diyor. ( s.9 -10).

Bunları anlattıktan sonra, Sabahattin Burhan Gökçen Efe ile ilgili dolaştığı ve savaştığı yerleri de belge ve fotoğraflarla anlatıyor. Yine kitabının bir yerinde: “ Gökçen Efe vurulunca 5 ay, 11 gün, 2 Mayıs 1920 ‘ye kadar meydanda kalan cesedini ablası Ümmü Çınar Hanım ve ablasının kızı Vesile’ in 25–30 cm toprağı kazarak defnettiğini Boz Sivri Tepesi’nin güneyindeki çalılığın kenarındaki mezarını, burada 51 sene 22 gün yattıktan sonra 24 Mayıs 1971 ‘e kadar kemikleri alınarak Kaymakçı- Maşattepe’ye nakledildiğini “ ifade ediyor.

Sabahattin Burhan, “1971 yılında Demirci Mehmet Efe’nin kardeşi Ahmet Demirci Efe’nin sağlığında kendisiyle konuştuğunu ve Gökçen Efe’yle ilgili bilgileri “ aldığı yazıyor. Hatta aldığı bilgileri noterden tasdikten sonra yanına aldığı ve bu belgeler arasında Atatürk’ün kendi el yazısı ve imzasıyla Demirci Mehmet Efe’ye gönderdiği mektup bile var olduğunu “ yazıyor. İşte öğretmen yazar Sabahattin Burhan buradan yola çıkarak “ Kurtuluş Savaşı’nda Gökçen Efe Romanını ortaya koymuş oluyor.

Yukarıda belirttiğimiz gibi bu roman rastgele hazırlanmış bir hayal ürünü değildir. Bizzat Efenin ailesi, yakın dostları zeybek ve kızanlarıyla ve tanıdık akrabalarıyla yüz yüze konuşarak belgelerle ortaya konulmuştur. Hiç bıkmadan ve yorulmadan 510 sayfalık kitap içinde içinde yazılı belge ve fotoğrafları saydığım. Tam 82 fotoğraf ve yazılı belgelere yer verdiğini, tarihi kaynaklara dayalı bir tarihi roman tekniği içinde hazırladığını görüyoruz.

Bu güzelim kitapta daha önce benden de bir belgeyi arşivimden almış, belgenin altına adımı yazarak, beni de unutmadığı için ayrıca sayın S. Burhan'a teşekkür ediyorum. Verdiğim tarihi belge: “ Biri Bakan biri de Başbakan olan Mahmut Esat Bozkurt ile Şükrü Saraçoğlu’dur, onları da rahmetle, saygıyla anmadan geçemeyeceğim…(sayfa: 305 ).

Gökçen Efe 1891 yılında Ödemiş’te dünyaya gelir. Asıl adı Hüseyin olan Gökçen Efe daha genç yaşında iken Çakırcalı Mehmet Efe’nin yanında yer alır. Daha sonra Çakırcalı Mehmet Efe bir müsademe sırasında şehit düşünce, Tire’nin Güme Dağı’nda kendi çetesini kurar. Ancak tipik Efelerden bir farkı vardır. Çalmaz, çırpmaz ve halk a zulmetmez. Her zaman fakirin yanında yer almıştır. Bazı haksızlıkların önüne geçer ve engeller.

Gökçen Efe, Mahmut Celal (Bayar ) aracılığıyla düze iner. Bey’in 1914’te düze iner. Ancak beş yıl sonra tekrar dağa çıkar. Yunanlılara karşı vatanı savunma gayreti içinde mücadele eder. 57. Tümen Komutanı Miralay Şefik ( Aker) Bey’in gözetiminde kurulan Kuvay’ı Milliye içinde yer alır.., Haziran 1919 da Yunanlılara karşı Köşk cephesinde savaşır. Önemli cephelerde zayiatlar verir.

Bu arada Yörük Ali Efe, Poslu Mestan Efe, Mürselli İsmail Efe’yle tanışır ve milli Mücadele’de birlikte düşmana karşı direnişe geçer. Yunanlıların Ödemiş’i işgali sırasında Efenin bulunduğu siperi ağır top ateşine tutulur ve saldırıya geçer. Gökçen Efe, 21 Kasım 1919 ‘da Gökçen Dağı’nın Sındılı Deresi’ndeki Boz sivri Tepesi’nde şehit düşer. Geriye 28 yıllık ömre sıkıştırılan bir kahramanlık destanı Türk Milletine miras kalır.

Değerli araştırmacı yazar Sabahattin Burhan, Yörük Ali Efe, Çete Ayşe ve Sökeli Cafer romanlarında olduğu gibi uzun yıllar araştırma, inceleme yaparak ve birçok tarihi belgeleri elde etmek için , köy köy, kasaba kasaba gezerek çocukları, torunları, dostları ve yakınlarıyla bizzat görüşerek, Gökçen Efe romanını hazırlamış ve Türk edebiyatına kalıcı bir eser olarak kazandırmıştır. Bu değerli eserini dikkatle ve heyecanla okuma fırsatını bulduk. Bu kitabını özellikle öğretmenlerimize ve öğrencilerimize, Milli Mücadeledeki tarihimiz ve Ege'deki Efelerin çabaları bağlamında bilgileri almaları hususunda bu eserini tavsiye ediyorum...Tarihimizi özellikle bilmek ve öğrenmek zorundayız. " Tarihini bilmeyen ulusların coğrafi sınarlarını başkaları çizer" sözünü unutmamız gerekir...

Romanın kurgusu, Türkçesi, akıcı ve duru olup, Türk Edebiyatına değerli ve kalıcı bir eser daha kazandırmıştır Yazıda adı geçen bütün efeleri, Gökçen Efeyle birlikte hepsini saygıyla ve rahmetle anıyor, değerli araştırmacı yazar meslektaşım Sabahattin Burhan’ı bu derli toplu eserinden dolayı ayrıca alkışlıyor ve kutluyorum. Kitap tertemiz bir baskı ile İstanbul’ da Nesil Yayınları arasında 510 sayfa halinde tertemiz bir baskıyla günışığına çıkarılmıştır. Nisan 2009.

Meraklısı için: Sabahattin Burhan: Tel: 0505. 571. 63. 42.

Abdülkadir Güler.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..