- Kategori
- Edebiyat
Bir kitap bu kadar kötü tercüme edilir
Bahar Yayınevi'nce basılan Lev Nikolayeviç Tolstoy'un Hacı Murad isimli romanını okudum. Türkçeye Süheyl Güven çevirmiş. Rusça bildiğim için yapılan tercüme hataları hemen gözüme çarptı. O kadar düşük cümleler kullanılmış ve noktalama işaretlerine dikkat edilmemiş ki, tercümenin kötülüğünü anlamak için illa da rusça bilmeye bile gerek yok !
İşin daha vahim tarafı; kitabın ilk sayfasında, yayın danışmanından editörüne, düzelticisinden dizgisine bi dolu insanın emeği geçmiş gözüküyor. Kitabı okuyan sıradan bir kişinin bile bu bariz hataları görmemesi imkansız. Bu sebeple, basılmadan önce tercüme eden kişi dışında kimsenin okumadığı kesin. Tercüme eden meslektaşım mutlaka iyi bir şeyler yapmak istemiştir. Ama kim yaparsa yapsın, tercüme bir başkasına kontrol ettirilir. Bu tercümenin kimseye kontrol ettirilmediği aşikar.
Bütün hataları yazıp can sıkmak istemiyorum. İlk gözüme çarpanlardan sadece birkaç örnek vereceğim:
- Diğer iki dal kesik bir el gibi sarkıyordu. her ikisindede birer çiçek vardı.
- Birdenbire aklıma çok önceleri Kafasya'da geçen ...
- ... Çeçen avulu'na yaklaşıyordu.
- Bata'yı yollarım kardeşimdir, dedi. Sado oğluna döndüp: Bata'ya haber ver!dedi.
- Çubuğunuda mı yanına almadın? diye sordu.
- Bana, Aferin iyi edersin! dedi.
- Sense burada ızdırap çekiyorum.
- Doğru söylüyorum, Ruslar'dan farksız. Biri evliymiş... Maruşka bar mi? diye sordum. Bar dedi. Barançuk? diyorum, var mı? Bar. Çok mu?, Bir çift dedi. O kadar güzel konuştuk ki!
Kitap tercümelerinin daha ciddi yapılması gerekir. Tercümeyi yapan kişi haricinde bir veya iki farklı tercümana ayrıca kontrol ettirilmelidir. Hepsinden sonra ise mutlaka imla hatalarına dikkat edilerek baskı yapılmalı, baskı yapıldıktan sonra yapılan baskı kontrol edilmelidir.
Bahar Yayınevi'ne teessüflerimi sunarım. Ben şikayetlerimi yayınevine mail yoluyla bildirdim. Aynı konuda şikayeti olan arkadaşlara da yayınevini uyarmalarını tavsiye ediyorum. Bunu yapmanın gerekli olduğunu düşünüyorum.