Bir konuk kalem: Muhsin Durucan yazıyor

Yaklaşık 50 koca yıldır sanat  ve edebiyat coğrafyasında  yazıyor ve at koşturuyorum. Bugüne değin birçok sanat ve kültür deirgilerinde, yerel ve ulusal basında yazdım. iki bindan fazla makale  ve 20'den fazla  kitap yazdım. Birçok sanat, kültür etkinliklerine ve kayda değer sempozyumlara katıldım. Bildiriler sundum. Bildirilerimin çoğu seçkilerde yer aldı...

Bunları yazdım diye asla öğünmüyorum. Ancak ben bir öğretmenim, boş durmadığımı sadece ifade etmek istilorum.Çünkü her zaman dediğim gibi " Söz uçar yazı kalır ve yazmak yaşamaktır"  diyorum...Kısmet olursa Eylül veya Ekim 2012 'de Söke Şairler  ve Yazarlar Derneği  benim " sanatta 50. yılımı"   sade  bir törenle kutlayacaklardır. Ben de onlarla birlikte   bugünü  kutlayacağım.İlerde bu konuda genişçe bir yazı yazmayı düşünüyorum. Darısı dostlar başına diyorum. Söylemek ve yazmak çok kolaydır.  Tam yarım asırdır  yazıyorum.Nerden nereye?

Eğitimci şair ve yazar, kadirşinas insan sevgili   Muhsin Durucan, İstanbul'dan benim için bir şeyler yazmışlar. Sağolsunlar, varolsunlar.... Teşekkürlerimi sunmak istiyorum.  Sayın DURUCAN'ın yazısını burada sizlerle paylaşmak  istiyorum. Şimdilik sözü  asıl  erbabına, sahibine bırakıyorum. Ve de  cümlesine iyi ve sağlıklı bayramlar ,teşekkürler diyorum. A.Güler.

*****                                               ****                              *****

“Her insanın bir öyküsü vardır ama her insanın bir şiiri yoktur.”  der, Özdemir Asaf

Bilmem siz ne dersiniz? Dostum, meslektaşım, kardeşim ve uğraştaşım Abdülkadir Güler için elbette denecek çok… Hem de oldukça… Hele ortada elli yıl ya da yarım asırlık zaman dilimi varsa söylenecekler de var, demektir.

Güler’i tanımak, tümüyle şanstır! O hem eğitimci, hem şair, hem de yazar. Erinmeden, yorulmadan uzun uzun yazar. Birey seçmeden, çıkar hesaplarına girmeden yazar. Yazmaktan engin mi engin mutluluk duyar! Çoğu dostlarının yazılarına yorum ekleyerek onları yüreklendirmeye çaba harcar.

İlk kez ‘Harran’da Atatürk Çiçeği’ adlı şiir kitabı ile tanıştım. Yapıtında özgün şiirleri var. Yayımladıklarından adıma imzalayıp postalar ve kitaplığımda yerini alır. Onlarca kitabı mevcuttur. Ürünleri, değişik dergi ve gazetede ilk bakışta göze gelir. ‘Antoloji. com’da şiirlerini, ‘Milliyet Blog’da düzyazılarına ulaşarak okumak olanaklıdır. Kimi edebiyat derneklerinin üyesidir. Çağrılı olarak toplantılarda yerini alır ve gerçekleştirdiği konuşmalarıyla ses getirir.

Güler’de var olan ve ürünlerine nakışladığı değerlerden; içtenlik, dost canlılığı, mertlik, dürüstlük, birlik beraberlik ruhu, vatan ve ülke sevgisine koşut yoğun Atatürk sevgisi, hemen anlaşılır. Engin bilgisiyle donanmış gönüllerin insanı ve gönüllerin şairidir. Zekâsıyla, kültürüyle ve yeteneğiyle bilge kişilerindendir.

O’nun soluklu ve yeterli sayıda şiirleri var. Tek temalı değil, değişik temalı yazar. Yazının her türünde yapıtları var. Araştırmaya ve folklor ürünlerini işleyen uzmandır. Sanat ve kültür alanında önemli ödüllerin sahibidir de… İşte özgün şiirinden bir dörtlüğü:“ Edirne’den Taşkent’e dek bu ses var / Türküler var, hoyratlar var, nefes var / Anadolu şöleninde herkes var / Çayda çıra, Çepik ile zildedir. ”

Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Merve Nur Usluer tarafından “Abdülkadir Güler’in eserlerinde halk bilimi unsurları”nın tez olarak ortaya konulması, sevinç kaynağı olur! Önemsenme ya da yazara verilen değer, elbette ki dikkat çeker.

Mardin doğumludur, yazılarında Mardin’i işler. Eğitimci olduğundan eğitim konularına ağırlık tanır. Yazılarında güzel Türkçemizi kullanır. Kendisini tanıyanlar, yazılarının biçeminden (üslup) ona ait olduğunu tez anlar. Yüreği Anadolu insanının acısıyla yanar, sevinciyle coşar. İşte kanıtı:“ İnsanlar vardır Anadolu'da / Kimi sıcak, kimi soğuk, kimi aç / Dağ dağ olur, bayır, kıraç / İnsanlar vardır Anadolu'da / Kimi bir bardak suya/ Kimi ekmeğe muhtaç.”Köy çocuğu olmak, -kentliye kıyasla- yüz metrelik koşuya yüz metre geriden başlamaktır. O, çetin yaşam koşullarına karşın yarışını sürdürür. Ne ki yüreği yorulur!

Karınca örneği çalışan ve arı performansında ürün veren; sanatının 50. yılındaki Abdülkadir Güler’i yürekten kutluyorum. Ayrıca, esenlik dileklerimle alkışlıyorum!

08.08.2012- İstanbul - Muhsin DURUCAN.