- Kategori
- Kültür - Sanat
Bir konuşma (1)
EĞİTİMCİ YAZAR ABDÜLKADİR GÜLER’LE (1)
Söke Anadolu Lisesi’nden
Konuşanlar: Canan Gündüz, Dilek Şahan ve Sıla Aktarmacı
Geçenlerde Söke’nin en eski ve başarılı liselerinden Söke Anadolu Lisesi’nden üç öğrenci evimize kadar zahmet edip geldiler. Benimle bir röportaj yaptılar. Bu röportajı siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum.
Konuşanlar:
Sıla Aktarmacı, Canan Gündüz ve Dilek Şahan,
Söke Anadolu Lisesi son sınıf öğrencileri.
1- Sayın Abdülkadir Güler, adet olduğu üzere bize önce kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
A.GÜLER: Hay hay efendim, öncelikle bir konuşma için beni düşündüğünüzden dolayı sizlere teşekkürlerimi sunuyorum.
1946 yılında Mardin-Kızıltepe doğumluyum.1963-1964 Eğitim-Öğretim Yılında Diyarbakır Erkek İlk Öğretmen Okulu,1976 yılında Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nden mezun oldum. 1992 yılında Ön lisansımı Anadolu Açık Öğretim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden tamamladım. Anadolu’nun birçok il ve ilçelerinde Türkçe öğretmenliği ve idarecilik yaptım. En son 1995 yazında Ordu İli Çamaş İlçesinde İlçe Milli Eğitim Müdürü iken emekliye ayrıldım. Evli olup üç evlat ve 8 torun babasıyım. Halen Söke’de ikamet ediyor, sanat ve edebiyatla uğraşıyorum.
2- Yazarak dünyaya kalıcı bir iz bırakıyorsunuz ve bunu tanımadığınız insanlarla paylaşıyorsunuz. Bu nasıl bir duygu?
GÜLER: Efendim bu güzel bir soru. Aydın Eski Milletvekili, eğitimci ve yazar M. Kemal Yılmaz bir sözünde şöyle derdi: Söz uçar, yazı kalır. Yazmak yaşamaktır” diyordu. Ben de buradan yola çıkarak yazmaya çalışıyorum. İnsanların gönlümde bir iz bırakırsam ne mutlu bana. Yazacağımız yazı nesir, öykü, roman, deneme veya şiir ne olursa olsun kalıcı ve nitelikli olmalıdır. Ben böyle düşünüyorum. Benim yazma alanım halk edebiyatıdır. Türk kültürüne ve folkloruna aşinayım. Bu alanda yazmanın ve bir eser vermenin bambaşka bir duygusu vardır. Yazdığım eser toplum içinde bir beğeni kazanırsa onunla gurur duyar ve bir yerde mutluluk duyarım. Yazdığım yazıları başka sanatçı dostlarımla paylaşmak istiyor ve bununla da mutluluk duyuyorum. Paylaşmayı seven bir insanım.
3- Sayın Hocam, okurluktan yazarlığa geçişiniz nasıl doldu?
A.GÜLER: İlkokul sıralarında iken ders kitapların dışından kitaplar okumaya başladım. İlk olarak Yunus Emre, Karacaoğlan, Köroğlu, Dadaloğlu, Aşım Emrah ve Âşık Veysel gibi şairlerin değişleriyle okumaya başladım ve şiire merhaba dedim. Ortaokul da iken şiirler yazdım ve hatta yerel gazetelerde çeşitli şiir ve denemelerim içinde bulunduğum yerel gazetelerinde yer aldı. (Mardin Sesi ve Diyarbakır’da hâlâ yayımına devam eden Mücadele gazetesi gibi. Sırası gelmişken onlara borçlu olduğumu söylemek isterim. Tarih 1962. O günden bu yana yazmaya ve dokumaya devam ediyor, okudukça bir yerde dinleniyorum.
-----------------------------
Yazımız devam edecek.
Not; Suriye sınırında bir şehidimiz var. Başta Silahlı Kuvvetlerimiz ve acılı ailesine baş sağlığı ve şehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine sabırlar diliyorum...