Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Kuşkayası (Turgut Erbek)

http://blog.milliyet.com.tr/kuskayasi

16 Kasım '06

 
Kategori
Mesleki Eğitim
 

Bir kurşun kaç ekmek eder?

Bir kurşun kaç ekmek eder?
 

Aslında bugün başka bir yazı yazmayı tasarlamıştım. Televizyonda izlediğim ve gazetelerde okuduğum bir habere değinmeden duramayacağımı anlayınca bunu yazmak zorunda kaldım. Haberi herkes izlemiştir mutlaka. Urfa’daki aşiret düğünü ve havaya sıkılan kurşunlar... Hele en acısı da kalem ve kitap tutması gereken o körpecik ellerin, göğü delmek istercesine kurşun yağdıran görüntüleri... İnsanın kanı donuyor. Oyun çağında eline silah verilen çocukların geleceği nasıl olur bilmiyorum. Bu zihniyetle, bu eğitimle, bu kültürle nereye varılacak...

Bir araştırma yapılacak olursa en fakir insanların, bu görüntülerin sergilendiği bölgelerde yaşadıkları görülecektir. Bu eğitimsizliğin ve çağın gerisinde kalmış bir zihniyetin eseridir. Dedelerinin yaptıklarını yapanlar, bir adım bile ilerlememiş olduklarını kanıtlıyorlar. Önderlik yaparak bu çağımıza yakışmayan ve arada bir de olsa insanlarımızın yaşamına mal olan bu silahlı gösteriye son verecek bir babayiğit yok mu içlerinde?

Bir kurşun kaç ekmek eder? Havaya sıkılan onca kurşunun parasıyla kaç fakirin karnı doyar, kaç kitap, kaç defter, kaç önlük ve ayakkabı alınır? Kaç hastaya ne kadar ilaç ve serum alınır, hesap eden var mı? Havaya saçılan dolarların (Nedense hiç Türk parası savurduklarını görmedim. Yabancı para savurmak neyin göstergesi anlamış değilim) kaynağı nedir? Bu kadar parayı nereden buldun diye soran yok. Böylesi çelişkilerle dolu bir yöre görmedim. Bir kısım azınlık çok zengin, geriye kalanlar ise açlıktan ölecek kadar yoksul, çaresiz. Bu güne kadar o aşiret düğünlerinde havaya saçılan paralarla kaç okul yapılırdı bilmiyorum.

Doğu ve Güneydoğu’da yüzlerce zengin olmasına rağmen, oralara yatırım yapmak, fabrika kurmak isteyen çok az insan var. Ne yazık ki bunu başarabilen bazıları da, örümcek kafalılar tarafından dışlanıyor. Hem de insan aklının almadığı bir gerekçeyle. Aylar önce gazetelerde bir haber okumuştum. Songül Kılıç isimli bir bayan, memleketi olan Erzurum’un Ilıca ilçesine süt fabrikası kurmuş. Bu girişimci, bayan olduğu için köylülerin kendisine süt vermediklerinden yakınıyordu. Hiçbir akıl ve mantık bunu kabullenemez.

Eh, “Her ulus hak ettiği şekilde yönetilir” diye boşuna dememişler.11.07.06

 
Toplam blog
: 72
: 1492
Kayıt tarihi
: 23.07.06
 
 

Edebiyata ortaokul yıllarında şiirle merhaba dedim. O yıllarda şiirlerim ve yazılarım yöresel gezete..