- Kategori
- Gündelik Yaşam
Bir kurumun kişinin adını söylediğinizde saygısı içindedir, ayrıca yücelten ifadeler gerekmez
Örneğin “Türkiye Büyük Millet Meclisi” yerine “milletin meclisi” desek itibarı düşer mi? Daha doğrusu meclisin itibarı “Türk ve Büyük” kelimeleriyle mi sağlanıyor. Eğer öyleyse kolaymış; her şeyin başına bir “Türk” ya da “Büyük” kelimesi koyarız olur biter.
Özellikle kişilerde sevenler, takdir edenler o kişiye isimler verebilirler ama resmi kayıtlarda yüceltilmiş ifadelerle geçmesi doğru değil.
Yani geçsin de ün ve şan için, madem öyle bu yüceltici ifadeler olmadan önce isimlerimizin hiç önemi yok o zaman. Kim olduğun değil ne olduğun önemli. Seni tanıyanlar bilenler ne olduğunu biliyorlardır zaten, “Büyük Ahmet Paşa, Vali Rıza bey” demenin ne anlamı var?
Derdimiz bunlara niye böyle isim veriliyor değil, bilenler için isimleri yetmiyor mu, yücelten ifadeye ne gerek var, bana “Hazreti Kerim” deseler çok rahatsız olurum.
Ha sıfatını (işinin mesleğinin ne olduğunu) anlatıyorsanız tamam ama “Büyük” diye bir meslek var mı? Gerek kurumların gerekse şahısların isimlerinin başındaki (meslekleri ve o kişinin tanındığı ismi dışındaki) her türlü ifade gereksiz. Sayın, saygıdeğer, büyük, ulu, mümtaz vs. kelimeleri sakın ola benim ismimin yanında kullanmayın!
Dernek isimlerine, şirket adlarına eklenen yüceltmeler, yer ve mekân abartmaları tamamen gereksiz. Bu ilaveler hiçbir şekilde beni etkilemiyor.