Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '13

 
Kategori
Futbol
 

Bir Madrid rüyâsı & İstanbul tatili

"Bir kere yaptık yine yaparız." , "Boğalar Aslan pençesinde." vesaire... Maça kadar başlıklar bu yöndeydi. Galibiyeti gerçekten herkes beklemiyordu belki ama 6-1'lik sonuç da malumun ilanı değildi. Ama Fatih Terim maçın bazı şifrelerini maçtan sonraki röportajında verdi. Kısaca özetlersek " Hepsi benim hatam, futbolcular bize yine lazım. Bu seviyede bu kadar hata yaparsan hesabını keserler. Ama bazen de yapacak birşey yok. Elimizde olan bu. " , "... bazen futbolcular şahsiyetleri için oynamalılar." dedi Fatih Hoca. Öncelikle Fatih Terim'in belki de fazla kendine güvenli ve saldırgan yapısı nedeniyle yapmış olduğu kadro seçiminden başlarsak çift santrfor ve arkalarında Sneijder'den oluşan ofansif üçlü kesinlikle hatalıydı. Bu şekilde belki de Real Madrid üzerinde ileride press yaparak taraftar desteğiyle baskı kurmak istedi. Ofansif tercihini bu yönde yaparken orta sahada Melo-Selçuk ikilisinin soluna Engin'i yerleştirdi. Yani Galatasaray oyuna sağ orta saha oyuncusu olmadan başladı. Dolayısıyla tüm ataklarını sol kanattan Riera-Engin koridorundan faydalanarak yapmaya çalıştı. Dikkat edilirse tüm ataklar da sol kanattan geldi. Kadro tercihi böyleyken ve Galatasaray tüm hesaplarını bu şablonda sol kanat üzerinden yapmışken Bruma gibi bir oyuncuyu neden tercih etmediğini ben anlayabilmiş değilim. Adam eksiltebilen atik ve içe kat edebilen bir yapıya sahip Bruma eminim ki Engin'den daha faydalı olurdu.

İlk dakikadan itibaren baskılı oyun ve taraftar desteği ile Galatasaray Madrid'in sahasından çıkmasına izin vermedi. Önce Melo'nun şutu, ardından Melo'nun serbest vuruşta yan toptan kafa vuruşu, Sneijder'in Burak'a ulaştıramadığı pas, ardından Casillas'ın yerine giren Diego Lopez'in çizgiden çıkardığı kafa vuruşu Galatasaray'ı gole çok yaklaştırsa da olmadı. Ardından Fatih Terim'in dönüm noktası dediği inanılmaz iki kademe hatası  sonrası Madrid golü buldu. Ebue'nin Isco'nun önüne geçerek topu alması gerekirken üzerinden topa vurmaya çalışması ve düşmesi, üstüne bir de Chedjou'nun kademeye girmek yerine Isco'nun önünü açması golü getirdi. Bu dakikadan sonra artık Galatasaray'lı oyuncular Madrid'i yeneceklerine olan inançlarını kaybettiler.

Benim için Fatih Terim'in maçı kazanmaktan çok beraberliğe götürme ya da kadro hatası yaptığı düşüncesine kapıldığı an ise Drogba'nın sakatlanarak oyundan çıktığı 45. dakikaydı. Drogba'yı oyundan aldığında yerine Amrabat girdi. Bu demek oluyor ki Fatih Terim saha dizilişini 4-4-1-1 olarak değiştirmişti. Çünkü artık hem baskı yapamadığı gibi orta sahada  kalabalıklaşıp pas yapamıyor ve çıkarken kaptırılan toplar tehlike oluşturuyordu. Maçın başında olması gereken aslında ilk yarının sonunda oluyordu. İkinci yarıda Real Madrid tam bir futbol resitali izletti bizlere. Koordineli ve süratli kontra ataklarla savunmanın dengesini bozdular. İkinci gol yine bir bireysel hata sonucunda Danny ve Melo arasındaki anlaşmazlık nedeniyle meydana geldi. Danny her zamanki hatalarına bu maçta da devam etti. Melo'nun topa çıktığını gördüğü anda Chedjou ile aynı mesafeye doğru geri gelmeliydi ki bunu yapsa top Benzema'ya gelmeyecekti. Bu da bence hezimetin kapılarını açan kırılma anı oldu. O dakikadan sonra sahada hiçbir Galatasaray'lı futbolcu varlık göstermedi. İşte Fatih Hoca'nın "Futbolcular bazen şahsiyetleri için oynarlar" demesi de bu yüzdendi. Her ne kadar güçlü olursa olsun yenilmeyecek takım yoktur. Ya da yenilseniz bile bu kadar ciddi hata yapmaya hakkınız yok. Geri kalan 4 golde de Danny ve Chedjou'nun hatta Ebue'nin hatalarını saymak mümkün.

Ligde şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi'nde üst tur için bu kadar harcama yapan bir takımın orta sahasında aynı bölge için Selçuk ve Melo'dan başka etkili bir oyuncunun olmaması bence bir handikaptır. Drogba Burak ve Sneijder'li bir hücum hattı için belki üçlü bir orta saha ve sadece sol kanata yıkılmış bir 90 dakika yerine göbekten çapraz koşularla, şutlarla ve araya paslarla hucüm yapılması düşünülemez miydi? Ya da 4-4-2'nin Avrupa sahnesindeki sol kanat oyuncusu Engin midir? Bunlar Fatih Terim'e sorulacak sorular. Ama sanırım bu sorular için "...elimizde olan bu" yanıtını verdi. Ama ne olursa olsun Avrupa'da başarı amaçlayan bir takımın tandemi kesinlikle Danny ve Chedjou ikilisi değil. Bu kadar yatırım yapılan bir takımın defansının göbeğinde bu iki oyuncu oynamamalı. Bu gece bu iki oyuncunun yerinde Fenerbahçeli Alves Yobo ikilisi olsa ben bu kadar farklı bir sonuç çıkacağına inanmıyorum.
 
Fatih Terim'in her zaman ve her yerde çekinmeden oynattığı öne doğru ve atak futbolunun ağır faturası bu akşam kesildi. Aslında bana kalırsa kendi biletini de kestirmiş oldu. Önünde isteksizce bekletilen 2 yıllık mukavele, Milli dava ve iki takım arasında verilecek bir karar varken bu hafta Olimpiyat Stadı'na Beşiktaş'a konuk oluyor. 70.000 bilet satılmış. Puan kayıplı bir hafta olacağından hiç şüphem yok. Ve Fatih Terim'i de zor günlerin beklediğinden...

 
Toplam blog
: 14
: 93
Kayıt tarihi
: 13.08.13
 
 

Hayatın hızlı akışı içinde bir tutam soluklanarak etrafına bakan ve aslında herkesin her gün fark..