- Kategori
- Öykü
Bir masal istiyorum
Yaş otuz altı
Eh artık yolun yarısı
Ama benim buna itirazım var.
Ben daha büyümedim ki...
Hala masalları seviyorum, masalsı aşkları, efsaneleri, hikayeleri
Ömer Sebahattin Çetin’in Evliya Çelebi sahtekar mıydı adlı blogunu okuduktan sonra geçmişten bu güne taşınmış ne kadar çok hikaye olduğunu düşündüm
Hiç bunların gerçek olup olmadığını sorgulamadım çünkü çok severek okudum yada dinledim.Mantığım bunların bir çoğunun gerçek dışı olduğunu söylese de inanmayı tercih ettim.
Bunlardan biri küçücük bir kızken babamın dizinde dinlediğim başı insan, vücudu yılan şeklinde olan efsane kahramanı Şahmerandı.
Şahmeran’ın insanoğluna olan sadakati ve iyi niyetine karşılık gördüğü ihaneti anlatan bu hikaye beni o yıllarda çok etkilemişti.
Bir de Arap efsanesine dayanan Leyla ile Mecnun’un aşkının hikayesi var. Birbiriyle görüşmesi yasaklanan sevgililerden Kays’ın aşk acısıyla Mecnunlaşmasını ve en sonunda Kendisine gelen Leylasını bile tanıyamamasını anlatır.Günümüzde günü birlik yaşanan yada menfaate dayalı ilişkilerin yanında nasıl bir aşk, nasıl dokunaklı bir hikaye.Bu hikayeyi sevmemek mümkün mü?
Daha ne mi var? Aklıma şu an ilk gelen 4.Murat Devrinde afyon, mey ve falı yasaklayan Sultanın bir sandalcıyla arasında geçen ardından sandalcının cezalandırılması ve İstanbul Surlarına yeni bir kapının açılması ile sonlanan Yeni Kapı efsanesi.
Haaa bir de unutmamam gereken ufo hikayeleri var ki bu gün bile bol yıldızlı yaz akşamlarında gözlerimi ayıramadığım semada bir ip ucu ararım ve bu konuyla ilgili hiçbir yayını kaçırmamaya çalışırım.
Şimdi ben yolun yarısına gelmiş bir çocuk muyum?
Belki...
Ama popüler tarihin bazı tarihi gerçekleri gölgede bıraktığını bilerek hatta isteyerek geçmişten bu güne taşınmış efsaneleri, hikayeleri seviyorum
Bu da yetmezmiş gibi
Yeni bir masal istiyorum.