Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '08

 
Kategori
İzmir
 

Bir mazinin külleri...

Bir mazinin külleri...
 

Ayşe Mayda, ATA'yı anlattı ve 'Bir mazinin külünü, yeniden yakıp geçti' Resimde Tunçağ ile görülüyor


İzmir’in her taşı, her toprağı tarih kokar. İnsanlarımız tarihle iç içedir her dem. Bu iç içe’ lik, tarihin kıvrımlarında parça parça, kısım kısım, bölük bölük yaşamaktan kaynaklanır. Eskiyi yaşayanlarca yenilere, o eskiler anlatıla anlatıla bu günlere gelindiğinde orta çıkan tablo, herkesin bir köşesinden tuttuğu renkli mozayık’ lara dönüşür.

İzmirli, dedesinden ninesinden, büyüklerinden dinlediği tarihin sahnelerini, akıllarında iyi tutmuşlardır. Nerde, ne zaman, hangi saatte neyin ne olduğunu çok iyi bilirler. Kat’iyyen unutmazlar. Zaten unutamazlar da. Onlar bir bilenin torunlarıdır. Her gün o tarihle içli dışlıdır zaten.

Zaman tünelinde seyahat edenler, birbirlerini dürterek olayları sessiz ve derinden naklederler ‘’Burası, düşmanı, denize döktüğümüz yer’’ ‘ Burası, Gazeteci Hasan Tahsin’in, Yunan Süvari Sancaktarını vurduğu yer. Bu köşe ‘Gördün ya ana, kurşunum bitti. Önce Allah, sonra sen şahit ol buna’ diyen Hasan Tahsin’in kurşunlarının tükenip yıkıldığı köşe’ ‘ Burası çiğnenmeyen düşman bayrağı ile dünyaya onur dersi verilen yer..’ ‘ Burası….’’ Evet. Saymakla tükenmezler…

İzmirli, meydanlara da , Yunana rağmen, işgale rağmen, bunu protesto için meydanlarda toplanmış ve kükremiştir. O meydan da işte şurada pırıl pırıl parlamaktadır. Hangi biri sayıla ki?!

İzmirli’ler için bayrak ve bayram, en kutsal varlıklardır. Bayramlar geçer, aylarca o Türk Bayrağı, balkonlarından inmez. Taaa ki, diğer bayramlara kadar. Birbirlerine ekler zamanı İzmirli. İzmirli, bayrağı ile öğünür. İndirmediği bayrağa haz ile bakar her sabah. Övünç duyar. İçinin o manalı övüncünü; öyle bir hazza döndürür ki, bayramları, bayrağı ile, iç içe yaşar. Bununla o, içimizdeki, dışımızdaki düşmanlara göndermeler yapar. Haz duyar mutlanır. Bayrak denilince de gözleri yaşarır.

Konak Belediyesi, bir kadirşinaslık ve bir vefa borcunu, semt sakinleri ile paylaşıyor her ay. O yörenin tarihsel kimliği ile insanları buluşturuyor ve söyleşiler yapıyor uzun zamandır. İşte böyle bir günde, Atatürk’ü, rahmetli Bahattin Tatış’ ın okul bahçesindeki Uşakizade Köşküne giderken üstü açık arabada gören Ayşe Mayda isimli Diş Doktoru anlatıyor: ‘ Ama, Atatürk’ün kendisine görünmek istemezdik. Çocuklara sorular sorardı. O devirlerde bilmemek çok ayıptı. Onun için duvarın arkasında saklanırdık, öyle izlerdik kendisini’ dedi. Ayşe Mayda, böylelikle bir mazinin külünü, yakıp geçiverdi.

Bu gün kendisi 92 yaşında. Cadde ve sokak isimlerini hatırlıyor. Geçmişteki olaylar hala belleğinde. Geleneksel sohbetlerde, kadirşinaslık örnekleri veriliyor bu toplantılarda. 1945 yılında muayenehane açtığına değinen Ayşe Mayda, ‘’Köprü semti, İzmir’ in İmbat Rüzgarını en iyi alan bölgesiydi’ dedi.

Mayda, gecenin yıldızıydı ve uzun uzun alkışlandı. 1950 yılından itibaren Köprü’de yaşamağa başladıklarını, o dönemlerde hemen her evden piyano sesleri geldiğini, tramvayları, atlı tramvayları anlattı Mayda. Kendilerine ait köşkün 35 yıl kültür okulu olarak kullanıldığını, İzmir Saat Kulesi’ nin mimarı Valeyer’ ın de kendi evlerinin mimarı olduğunu da, sözlerine ilave etti.

Köprü Semtindeki yaşamın anlatıldığı söyleşide Uşakizade Köşk Müdürü Ahmet Gürel, Gazeteci Nedim Attila, Engin Dirikal ve Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’ da hazır bulunarak, Bahattin Tatış’ ın kurduğu kolej de, bir daha anıldı. Besteci Rüştü Şardağ’ ın besteleri dinlendi. Sezen Aksu’nun kolejdeki öğrenciliği de dile getirildi.

Geçmişe dönük, geçmişte yaşananlar, o gün, geçmişlere taşınarak anlatıldı, anlatıldı. Bazı kelimelere vurgular yapılarak bir nostalji gecesi yaşandı.

Başkan Tunçağ, söyleşilerin bir aile ortamı içinde geçtiğini, çok güzel anıların paylaşıldığını söyledi.

RESİMLERDE: O geceki konuşmayı idare edenler ve aralarında 92 yaşındaki Ayşe Mayda ve Köşk Müdürü Gürel görülüyor

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..