Bir muallimin hatıra defteri 36: Siyaset işleri iyice karıştı...

(II.Dünya Savaşı’nın bayağı civcivli günleri, radyodaki, gazetedeki haberlerin gençlerin morallerini bayağı etkilediğini görüyoruz. O zamanlar bir de orta okul üstü Şimendifer Mektebi var. Bazı gençler de oraya yazılıyorlar. Mektep her yıl gençlere bir tam takım elbise yaptırıyor. Geçen yıl elbisenin rengi gri idi bu yıl lacivert…)

21.Şubat.1941
Bu gün akşamüzeri Bayramla çarşıya çıkıp istasyona indiğimizde Bandırma Ortaokulu’ndan sınıf arkadaşım, samimi dostum Fikret Erdil ile tesadüfen buluştuk. Beraberce parka giderek uzun uzadıya görüştük. Fikret, Şimendifer Mektebi imtihanını kazanmış. Yarın mektebe gelecek ve tekrar görüşeceğiz.

Dün öğretmenimiz Celal Bey, Usul ve Ruhiyattan yazılı imtihan yaptı. Bu gün de Fizik öğretmenimiz kitaptan şifahi müzakere yaptı. Hava güzel geçiyor. Ablamgil için üzülüyorum.

2.Mart.1941
Pazar. Bu gece geç vakte kadar yatakhanede eğlenti yaptık. Arkadaşlardan Selahattin ile Tayyip mandolin çaldılar.

Çoktan beri ablamgilden mektup alamıyorum. Bunun için meraktayım. Şimdi anneme mektup yazdım gönderdim.

Siyaset işleri yine bugünlerde karıştı. İngiliz Hariciye Nazırı ile Genel Kurmay Başkanı Ankara’ya gelerek birkaç gün kalıp, büyüklerimizle görüştüler. Bulgarlar bizimle bir ittifakname yapmışlardı. Şimdi ise Alman-İtalyan mihver devletlerine dönmüşler. Almanların ikiyüz elli kadar avcı ve bombardıman tayyaresi Sofya üzerinde uçmuş. Bulgaristan’ın tayyare meydanları Almanların işgalindeymiş.

Yunanlılar Arnavutluk topraklarında İtalyanlarla harp etmekteler. Almanların maksadı Cenuptan iki koldan yürüyerek bizim ve Yunanistanın üzerine yürümekmiş. Bu vaziyet karşısında bizim de harbe girmemiz ihtimal dahilinde. Yugolavyada bir Alman tayyaresi düşürülmüş.

Bakalım yakında vaziyetler ne şekle girecek. Onlara şahit olacağız.

Bundan dolayı canım derse çalışmak istemiyor. Bandırmaya mektup yazdım. Bir aydan beri mektup alamıyorum. Havalar soğuk geçmekte.

6.Mart.1941
Epey bir zamandan beri Bandırma’dan ablamgillerden mektup alamıyordum. Bu gün çok şükür ablamdan mektup alarak meraktan kurtuldum. Efendi ağabeyim Susurluk’ta iskelenin çakıl ve kumunu da hazırlıyormuş. Sıhhatteymişler.

Sonra İstanbul’dan terzi gelerek elbiselerimizi verdi. Elbiselerin rengi lacivert. Ceket düzgün geldi. Fakat pantolonun paçaları umumiyetle dar.

Bu sene Mektep idaresi otuz kadar muhtaç arkadaşa ayakkabı yaptırmaya karar vermiş. Bu meyanda çok şükür bana da bir ayakkabı veriliyor. Bundan çok memnunum.

13.Mart.1941
Hiç beklemediğim halde Gönen’den köyden annemden mektup aldım. Annem benim için merak ettiğini ve rüyasında görerek İnşallah muaffak olacağımı yazıyor. Sonra annem yüz kuruş da harçlık göndermiş. Bu annem için en büyük fedakarlıktır. Çünkü annemin şimdi hiçbir yerden geliri yok . Tarlalardan seneden seneye ancak birkaç kile zahire alıyor. Dayım 1940 Haziran ayı içinde ihtiyat olarak 327’lileri topladıkları zaman, o da askere gitmişti. Şimdi dayım terhis olarak askerden gelmiş. Teyzemin oğlu yeğenim, Ahmet 336’lı, o da askere gitmiş. Köyde vaziyet bu şekildeymiş.

Hey ulu Tanrım , muaffak olup da meslek sahibi olarak şu mektepten bir çıksam ve annemi, ablamı, Efendi ağabeyimi refaha kavuştursam. Ben de artık bu Mektep hayatından çekilip, yuva kurup saadete ersem. İşte şu 10.sınıf mektep hayatında bunları düşünüyorum. Allahın izniyle şu 10. sınıfı bir atlasak, ötesi kolaylaşacak. İlerde bu satırları görünce çektiğim meşakkatleri hatırlayacağım. Cuma günü Fizik öğretmeni Kimya Dersinde, Fizikten hazırlanmadan imtihan yaptı. Pedagojiden objektif imtihan olduk. Yarın anneme mektup yazıp göndereceğim.
(Dışarıdaki olaylar: II.Dünya Savaşı sürüyor. 1.Mart.1941.Almanların baskısıyla, Bulgaristan Mihver Devletlerle birleşti. 7.Mart.1941: İngiliz orduları İtalyanların kontrol ettiği Habeşistan’a girdiler. 24.Mart.1941: Erwin Rommel, Afrika’da “Çöl Savaşları”na başladı. )