Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '12

 
Kategori
Anılar
 

Bir muallimin hatıra defteri. 49: Paşaçiftliğinde on kile buğdayımız var.

Bir muallimin hatıra defteri. 49: Paşaçiftliğinde on kile buğdayımız var.
 

 (Aile kıvranıyor yaşam kaynağı bulmak için. Öğretmen adayı delikanlıya destek olmak için. Kolay değil. Delikanlı ise köyde tembellik yapıp duruyor: “… Şu saatte köyde odamızda yataktayım, sabah uykusunu kestiriyorum. Köyde böyle sabahları uyumak çok hoş oluyor. Mektep’de  sabahları uyuyamıyorum.”diyor. Köyden Bandırma’ya gitmek ise ayrı bir macera…)

(7.Eylül.1941)
Köteyli- Bu gün öğleden sonra annem tarafından annemin Hüseyin amcasının kızının oğlu Mustafa Dayım buraya geldi. Yanında kayınbiraderi Ahmet ağabeyim de var. Geceleyin geç vakte kadar bütün kısım akraba Kadir ağabeyimlerde toplanarak muhabbet ettik. Albüme de baktık. Mustafa dayım panayıra da gidip hayvan alış verişi  yapacakmış.

(9.Eylül.1941)
Köteyli- Sabahleyin araba ile Mustafa dayım, Kadir dayım, ablam, ben, Çakır Ali amca, Adil, Ahmet ağabeyim Gönen’e gittik.

Gönen de öğleden sonraya kadar gezdik. Ablam turşuluk biber, patlıcan aldı. Sami ile de görüştüm. İstanbul’dan yeni gelmiş. Bu gün hava oldukça sıcaktı. Bu sıcakta araba üzerinde
Gönen’e gidip gelmek epey üzdü. Başım ağrıyor.

(13.Eylül.1941)
Köteyli- Akşam taşların üzerinde arkadaşlarla oturarak gece yarısına kadar muhabbet ettik. Bandırma’dan  Mustafa da geldi . Gönen’de panayır var. Gidip gelenler iyi olmadığını söylediklerinden, gitmedim. Şu saatte köyde odamızda yataktayım, sabah uykusunu kestiriyorum. Köyde böyle sabahları uyumak çok hoş oluyor. Mektep’de  sabahları uyuyamıyorum.

(14.Eylül.1941)
Köteyli- Bu gün köyde Topal Hüsnü mevlit okutarak çocuğunu sünnet ettirdi. O kadar muhabbetimiz olduğu halde beni çağırmadı. Bunda bir yanlışlık olsa gerek. Fakat ne olursa olsun canım pek sıkıldı ve gücüme gitti. Onun da alacağı olsun. Can sıkıntımdan ben de sepeti alarak bayıra gidip incir topladım. Bu gün çok üzülüyorum. Bandırma’ya gideceğiz.

(15.Eylül.1941)
Paşaçiftlik- Ablamla ikimiz artık Bandırma’ya gitmeye karar  verdik. Paşaçiftliği’nde on kile buğdayımız var. Bunun için Paşaçiftliğine uğramak  mecburiyetindeyiz. Yarından sonra Bandırma’nın kurtuluşu. Bu maksatla öğleden sonra dayımın öküz arabasına her türlü yiyeceğimizi ve götüreceğimiz eşyayı hazırladıktan sonra yola çıktık. Şansımıza hava bozuk; yağmur var. Yengem, çocukları ve kız kardeşi de bizimle beraber. Köyden çıkar çıkmaz yağmur yağmaya başladı. Şaka  maka derken, başımıza baş çuvalı almamıza rağmen ıslandık. Karanlık basarken Paşaçiftlik köyüne vardık. Orada dayımın kayınvalidesi ve kaynatası bize çok iltifat gösterdiler. Hava epey serinledi. Yarın Gönen’in pazarı. Yemek ve muhabbetten sonra  hemen yattık.

(16.Eylül.1941)
Paşaçiftlik-Sabahleyin kalkınca buğdayları arabaya yükleyip Bandırma’ya hareket edecektik. Ayni zamanda Kurtuluş Bayramı’na yetişecektik. Fakat evdeki hesap çarşıya uymadı. Meğer ekinlerini alacağımız adam sabah erkenden Gönen pazarına gitmiş. Bu sebeple burada kalmaya mecbur olduk. Heyet odasında radyo dinleyerek ,evde uyuyarak vakit geçirdik.

(17.Eylül.1941)
Bandırma-Sabahleyin ekinleri alıp arabamıza yerleştirdik. Saat 9.30’da ev halkıyla vedalaşıp ablam, dayım, ben üçümüz Paşaçiftliği’nden ayrıldık. Yolda Bezirci’ye geldiğimizde bizim köyden bekçisi bulunduğu Hüseyin amca’nın bağından dayımla üzüm aldık. Köyden Halil ağabeyim de ordaymış. Arabadan inerek Halil ağabeyime yoldaş oldum. Bir çayırda hayvanları koyvererek;  peynir, ekmek, üzümlü bir kahvaltı yaptık. Kahvaltı esnasında bir yaylıyla hanımlar geçtiler. İçlerinden bir genç bayan yanımızdan geçerken bize, “Bereketli olsun,” dedi. Biz de teşekkür ederek, “Buyurun,” dedik. İki saat istirahatten sonra tekrar hayvanları koşarak yola  revan olduk. Akşama iki saat kala salimen Bandırma’ya vasıl olduk. Arabayı evin önüne çektik.

Elimi yüzümü yıkayıp, lacivert elbisemi giydim ve çarşıya çıktım. İsmail’i, Kemal’i, Ahmet Akman’ı  gördüm. Ahmet’le buluştuk. Yemeğimizi beraber yiyip, gece deniz boyuna indik. Bayram gecesi olduğu için deniz boyu pek çok kalabalıktı. Gece deniz boyunda arkadaşlardan A.Akman, Şemsettin Aytaç, Şerafettin Çallı, Hakkı, Cavit beraberdik.

Pek güzel eğlendik. Bayanlar kafile kafile geçiyorlardı.

(Dışarıda II. Dünya Savaş’ı devam ediyor. 6 Eylül 1941 - ABD Başkanı Roosevelt, Amerikan Donanmasına bağlı gemilerin Batı Atlantik'te seyreden Alman ve İtalyan denizaltılarına ateş açacağını açıkladı. 16 Eylül 1941- Kiev, Alman kuvvetlerince abluka altına alındı. 19 Eylül 1941 - Kiev, Alman birliklerinin eline geçti.)

 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..