Bir muallimin hatıraları. D4S6: Ankara’nın sıcakları başladı.

 (Ankara’da Yedek Subay Okulu’nda talim ve terbiye görmektedirler. Çevrede Tifüs hastalığı yaygındır. Tifüs’ün bitlerle geçtiği bilindiği için Okul’da bitlere karşı büyük bir mücadele verilir. Bu arada yaptığı güneş banyoları ona epey pahalıya patlar; hastalanır. Bu arada Adapazarı’nda ciddi bir zelzele olur. Salim Savcı trenle Ankara’dan geçeceğini söyler, bizimki izin alır, koşa koşa istasyona gider fakat tren gitmiştir…)

9.Haziran.1943
Ankara. Uzun zamandır, tam üç aydır, haber alamadığım Bandırma’daki ablamlardan çok şükür bugün mektup aldım. Mektup kısacık ve basit yazılmış. Fakat ne de olsa meraktan kurtulduğum için sevindim. Bu aylarda tifüs hastalığı dolayısıyla her tarafta sıkı mücadele var. Biz de bu hastalıkla  mücadeleye giriştik. Sabah akşam bölükçe okulun karşısında bit muayenesi yapıyoruz. Bundan başka. Ayın 23’üne kadar  okulumuz tecrit edildi. Bütün eşyalarımız ve çamaşırlarımız etüve girdi. Matbuat , radyo, bu tehlikeli ve çaresi bulunamayan hastalığı ortadan kaldırmak için propaganda yapıyor. Hakikaten çok tehlikeli bir hastalıkmış. Ankara’nın sıcakları başladı. Güneş banyosu yapıyoruz. Öyle ki kıpkırmızı yandık.

12.Haziran.1943
Ankara. Tifüs hastalığı dolayısıyla okulumuz 8.Hazirandan, 23.Hazirana kadar , 15 gün karantinaya alındı. Her gün sabah, öğle bit muayenesi yapıyoruz. Bu gün de bütün eşyalarımızı, elbiselerimizi , yataklarımızı etüve verdik. Kendimiz de duş yaptık.

Öğleden sonra tüfek temizliği olduğu için bugün pek çok yorulduk.

13.Haziran.1943
Ankara. Saat.20.45 . Pazar. Karantina dolayısıyla şehre gezmeye gidemedik. Akşama kadar yataklarımızı dışarı çıkararak havalandırdık. Ve karyolaları tahta kurularından temizledik. 1,5 saat kadar da güneş banyosu aldım. Fakat güneşte fazla kalmışım. Şimdi her tarafım yanıyor ve bir kırgınlık var. Oldukça rahatsızım. Şu deftere ne yazdığımı bilemiyorum.

16.Haziran.1943
Ankara. Bu gece saat: 1-3.00 arasında nöbet tutum. Nöbetten sonra uykum açıldı. Ve uç buçuk saat uykusuz kaldım. Yatakhanede benim karyola kapıya yakın olduğu için giren çıkan gürültü yapıyor. Ve ben de uyuyamıyorum.  Dün güneş banyosu alalım derken, büsbütün yanmışım. Akşam ateşler içindeydim; hastalandım. Bugün de öğleden sonra talime çıktık. Arka çantası ve tüfek omuzlarımı çok acıttı. Omuz başlarım pek yanmış. Talim müddetince çektiğim azabı kendim biliyorum. İstanbul’da  DDY’da kurs gören arkadaşım Fikret Erdil’den mektup aldım. Akşamüzeri birden hava değişti ve bardaktan boşanırcasına yağmur yağdı.  Gönen’deki annemden ve dayımlardan çoktandır mektup alamıyorum.

21.Haziran.1943
Ankara . radyonun verdiği haberlere göre dün akşamüzeri  Adapazarı ve Hendek havalisinde zelzele olmuş. Bilhassa Adapazarı’nda  hasar ve insan zayiatı pek fazlaymış. Bu afetten  müteessir oldum. Şu birkaç sene zarfında memleketimizde bir çok bölgelerde zelzele oldu.  Binlerce nüfusumuz yok oldu. Bir çok şehir ve kasabalarımız harabeye  döndü. 1937’den beri şahit olduğum zelzeleler şunlardır:
1.Kırşehir bölgesi; 2.Dikili bölgesi; 3.Erzincan bölgesi; 4.Muğla bölgesi; 5.Çorum havalesi; 6.Adapazarı havalisi…

Bugün İstanbul’da askerlik yapan samimi arkadaşım, Gönen’li Sami Şahin’den mektup aldım ve hemen cevabını verdim.

25.Haziran  .1943
Ankara. Sabahleyin Ütğm. Sıtkı Bey’in komutasında Dikmen sırtlarında pek yorucu talimler yaptık. Öğle ki, okula döndüğümüzde, sırıl sıklam ter olmuştuk. Güneşte çamaşırlarımızı kurutarak tekrar sırtımıza giydik. Birkaç gün önce , Balıkesir’deki arkadaşım Salim Savcı, bugünkü trenle Ankara’dan Gümüşhacı Köyü’ne geçeceğini ve benim de trene çıkmamı bildirdi. Dün, Sıtkı Bey’e söyledim; bugüne bırakmıştı. Fakat sabahleyin talime çıktığımız için izin alamadım. Nihayet öğleden sonra, saat:13-15 arasında iki saat için izin alabildim. Koşa koşa mektepten ta istasyona gittim. Fakat maalesef istasyonu boş buldum. Bizim Salim sabahleyin 5.30’da Samsun yoluna giden trenle gitmişler.

26-27.Haziran.1943
Ankara. Dün öğleye kadar. Sıkı talim ve öğleden sonra da güneş karşısında jimnastik hareketleri yapmıştık. Üstelik koşa koşa istasyona gidip gelmiş ve çok terlemiştim. İşte bunların hepsinin bir araya gelmesi dolayısıyla  bugün öğleden sonra, vücudumda bir kırıklık peyda oldu. Güç halime aldırmayarak; şehre gidip geldik. Fakat akşam okula döndüğümüzde ateşim arttı ve iyice hastalandım. Akşam yemeği yiyemedim. Nihayet yatakhane açılır açılmaz, aspirin, gripin alıp hemen yatağa yattım, birkaç saat içersinde terledim ve hastalığım hafifledi. Gece çamaşır değiştim. Sabaha kadar bir daha az çok rahat ettim.

(Savaşın kaderi Almanlar’ın ve ittifak Devletlerinin aleyhine dönmeye başlamıştır. 11.Haziran.1943: İngiliz kuvvetleri nice günler bombardımandan sonra Sicilya ile Tunus arasındaki iki küçük ada olan Pantelleria ve Lampedusa’yi alırlar. 13.Haz.1943: kiel üzerinde bir çok Amerikan uçağı kaybedilir. 17.Haz.1943: Müttefikler Sicilya ve İtalya’yı  gelecek bir çıkartmanın ön hazırlığı olarak ağır bir şekilde bombalarlar.20.Haz.1943: Solomon adalarındaki Japon Amerikan birliklerinin savaşı  “Cartwheel” çıkartmasıyla yeni bir veçhe almaya başlar. 22.Haz.1943: Kızıl Ordu toptan  hücum etme kararı alır ve bunu başlatırlar. 24.Haz.1943: Ruhr Sanayi bölgesi sürekli bombalanır, bunun sonucu olarak buradaki sivil halk göçettirilir.