Bir musibet bin nasihatten iyi midir?

Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın geçirdiği rahatsızlıktan dolayı meydana gelen olaylara birde bu gözle bakmayı denemek istedim. Görmek istediğim ne Başbakanın rahatsızlığı nede hastaneye getirilişinde yaşanan trajı-komik olaylar. Elbette bir Başbakanın hastaneye getirilişinde yaşanmaması gereken olaylardı. Bu yaşanan olaylar umarım herkese ders olurda daha sonra yaşanabilecek bu tür aksaklıklar daha önemli rahatsızlılara sebeb vermez. Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ına geçmiş olsun diyoruz.

Bu olaydan sonra meydana gelen birkaç noktaya dikkat çekmek istedim. Birincisi Sayın Cumhurbaşkanımızın medyamıza göre hiç bir zaman yıldızının barışmadığı Başbakan'ı arayıp geçmiş olsun dileklerini iletmesi ve hastaneye getirilişindeki olayları, makam aracının içerisinde kilitli kalmasını sorması çok güzel bir olay. Millet olarak görmek istediklerimiz başımızdaki insanların, bizleri idare edenlerin sadece böyle üzücü olaylarda, afetlerde veya olağanüstü durumlarda değilde bütün görev yaptıkları süre içerisinde böyle uyum içinde, heran birbirinden haberdar olarak çalışmalarını sürdürmeleridir.

Aynı şekilde Genelkurmay Başkanımızında hastaneye gelip geçmiş olsun ziyaretinde bulunmaları ve Başbakan'ın ' Bu gün Savunma Sanayi İcra Komitesi Toplantısı yapacaktık' demesi ve Genelkurmay Başkanımızın gayet samimi bir şekilde ' Siz iyileşince yaparız' diyerek karşılık vermeleri gerçekten görmek istediğimiz, duymak istediğimiz olaylardır.

Bu memlekette insanların morali olsun, borsa ve ekonomi olsun bu kadar hassas oldumu bunların önemi çok daha fazla anlaşılıyor. Geçmiş zamanlarda küçücük olaylardan bile bu devletin ekonomisi krize girebiliyorsa bunlar çok önemlidir. Biz bu vatanın insanları olarak Sayın Cumhurbaşkanımızı, Sayın Başbakanımızı ve Sayın Genelkurmay Başkanımızı ve tüm bizi idare edenleri hep uyum içerisinde görmeyi arzuluyoruz ve özledik bu sahneleri. Ve biz sıradan vatandaş olarak 'Bir musibet bin nasihatten iyidir' sözüne dayanarak oluşan bu olumlu havanın devam etmesini ümid ediyoruz. Bu hem kendimize olan güvenimizi, hemde geleceğe umutla bakmamızı sağlıyor. Biz millet olarak küçük şeylerden mutlu olmaya alıştık. Bize bu mutluluğu çok görmeyin sayın idarecilerimiz...