Bir nefes alanı "bahçem"

Ağır kent yaşamı koşullarında, zaman zaman kafanızı dinleyebileceğiniz mekânlar bulabilmek hakikaten zorlaşıyor.
Kimi zaman bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum.
Boş zamanlarımızı geçirdiğimiz bir yerdir “Bahçem” isimli çay bahçesi.
Hurma köyü içerisinde bir nefes alanı.
Üç dönümlük bir alan.
İçerisinde çeşitli bitkiler.
Söğüt ağacı.
Portakal ağaçları.
Mandalina ağaçları.
Üzüm asması.
Turunç ağaçları.
Bir köşesinde ekili olan hıyar, patlıcan, domates ve biber bostanı.
Yemyeşil çimenler.
Ve çimenlerin üzerine yayılmış olan sekiz, on adet masa.
Salıncak, kaydırak ve tahteravalliden oluşan küçük de bir çocuk parkı.
Temiz.
Şirin.

Zaman zaman gittiğimiz bu şirin mekânda hakikaten dinlendiğimi hissediyorum.
İnsan kalabalığı az.
Gürültü yok.
Etrafta dolaşan tavuklar, horozlar, pekin ördekleri ve Yosma adında bir angora tavşan.
Kafeste bekleyen çoban köpeği Çiko.
Ortalıkta dolaşan tiftik tüylü, gözleri beyaz tüylerinden görünmeyen şirin köpek Piko.
Ve mekânın işletmecisi Emel hanım.

Sabahları açık büfe kahvaltı.
Gün içerisinde Emel hanımın yapmış olduğu enfes ev mantısı.
Ve yine Bahçem’e özgü ev yapımı köfte.
Çay ise bol miktarda.
Hem de semaver şeklinde.
İsterseniz rakı veya bira da içebiliyorsunuz.

Kimi zaman sabah erkenden gittiğimiz bu mekânda akşama kadar otururuz.
Hem de hiç sıkılmadan.
Gazete, kitap, dergi ve mecmualar okuruz.
Sohbet ederiz.
Ve alabildiğine dinleniriz.

Antalya’nın her yanında olduğu gibi Hurma köyü ve civarında da yapılaşma alabildiğine.
Ve o yapılaşmanın gelip de dayandığı noktalardan biriside Bahçem çay bahçesi oldu.
Önümüzdeki yıllarda ne olur bilinmez ama, mülk sahibinin bu güzel mekâna bina kondurmaması için hayli idealist olması gerekiyor.
Bu güzel mekân inşaata dönüşürse çok üzüntü duyacağımdan kuşkum yok.
En çok da kızım üzülecek.
Çok sevdiği bir mekân.
Sıkılmadan gün boyu keyifli zamanlar geçiriyor bu mekânda.
Tabi biz de rahat ediyoruz.

Hafta sonları en fazla sekiz masa dolu oluyor Bahçem de.
Antalyalıların bilmediği bir mekân.
Ancak yakın çevrede oturan insanların bildiği bir mekân olduğu için fazla kalabalık olmuyor.
Şayet bir çok insan tarafından bilinen bir mekân olsa yer bulmak imkânsız olur.
Hele hele o güzelim mantıyı yiyenler bu lezzeti her defasında tatmak için Bahçem’i mesken tutar.

Umarım bu mekâna inşaat girmez.
Ve bu denli güzel bir nefes alanı yok edilmez.
Temennimiz bu.