Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '16

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Bir nevi intihardı…

Bir nevi intihardı…
 

Ben sende kaybolmayı seçtim...


Göz bebeklerine düştüğümde, ölüme yakın ve tutsak bir fani oldum. Sonra sesin ve sinsi dudakların ile beni girdabına çekip, olmadık bir ücraya yerleştirdin. 

Benimle hiç bir yola eşlik edemeyecekken yolum oldun. Yerim, yönüm, rotam oldun.  Kaçtıkça sana yakalanmak istiyor zihnim. Kendinden kaçak savaşıyor zihnim kaygılarımdan ve temkinlerimden kurulu bir ordu ile. Ben hep yenilmişler de oturuyorum. Bildim bileli adresim hep aynı. Yorgun yüreğin esaret acısını çeken incinmiş ruhumda, artık kırılıp dökülecek, yaralanacak tek bir zerrelik yer kalmadı.

Sen kendi zırhının altında taşıdığın o eşsiz ruhunla saklı gizli yaşarken, neye tutsak ettin kendini bilemem ama tutsaklığına tutsak oldum. Bakmamak, elele tutuşmamak için çırpındığını görmemek körlükten başka bir şey olmaz. Parmakların arasından parmaklarıma dokunduğun o kısacık anlarda salıveriyorsun ya bazen kendini, içindeki yalınlığın bir görünüp kayboluyor ya, işte sırf o bildiğine şahit olma anı için ömrümü mühürlerim.

Tescili,  o kendini kayıp ettiğin zamanlarda saklı. Kendini bulduğunun farkında olmak istemediğin anlarda ortaya çıkanı seviyorum ben. Şehvetinle tutkunla ne kadar hissin varsa içinde tuttuğun, istersen öfkenle fışkırsın o yalınlığın dışarı ve ne olur sen de o halin ile tanışıp kabullen olur mu?

İçindeki gerçekliğe sarıl. Benimle kendi dilinden konuş, olması gereken ortak dillerden değil, kendi dilinle sev beni, okunmaz yazılmaz olsa da ben anlarım. Sence yaşa beni. fb_ımg_1455770403644.jpg.jpg

Sonra git ele güne karış, olmadığınla mutlu ol, görmediğinle gör, duymadığınla duy hayatı ya da ne bileyim hangi rolünle yaşamak istersen onunla devam et hayatına. Ben kendimce kendim için sevdim seni. Sen de varmışım yokmuşum, varlığım azmış, çokmuş düşünmeden, sebepsizce, hesapsızca sevdim seni. Bu benim lisanım. Ben başka bir dil bilmem.

Seni huzura kavuşturan, mutlu edenin varlığınla huzur ve mutluluk bulurum ben. Benimle olman seni sen olmaktan çıkartmıyor, sendeki gerçekliğini çıkartıp seni mutlu ediyorsa o zaman kal yanımda. Kabuklarından biri ile temas edip, başka biri için soyunuyorsan mutlu olmak adına, gelip ben soyayım senin o ısı, ışık geçirmez çelik zırhlarını.

Sev be adam işte. Sev. Kendin için hangi varlığı istersen yalnızca sev. Çiçeği, kuşu, balığı, müziği ya da herkesin sevdiği romantik bir aktörü kimi istersen onu sev. Sev yeter. Sevebiliyor olman yeter bana. Zaten seninle aşk olmayı dilemek benim için bir nevi intihardı. İçimdeki benin cenaze törenini yapalı çok oldu. Toprağın altında sırtımda taşıdığım, üzerinde yeni içi boş bedenim, sadece sende olmayı unutmayan bir ruh ile yaşamaya alıştım.

Yanımdayken kaçsan da gözlerine anlık bakıp kaybolmak, az da olsa koklamak, varmışsın, hep var olacakmışsın hayal kurmak ve ansızın uyanmak da güzel. Ben bir kere düştüm o dünyanın en yüksek tepesinden aşağı sert beton zeminin üzerine. Tehlikeli hiç bir şey yok artık benim tanımımda.

Düştüğüm yerden ayaklanıp yeniden bakabildiysem gözlerine, hiç düşmemiş, parçalanmamış  gibi bütünlüğümle, ben yaşıyorum adam. Sen ölüsün…

 
Toplam blog
: 158
: 253
Kayıt tarihi
: 22.08.15
 
 

Karşı kıyıdan kendi topraklarına geri dönmüş bir ailenin İstanbul'daki bolca edebiyat kokan evinde ..