Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '08

 
Kategori
Eğitim
 

Bir öğretmen varmış oralarda

Yazarı: Abdullah Demirtaş

Öğretmen Abdullah Demirtaş, 1932 yılında Ordu’nun Ulubey ilçesi Eymür Köyü’nde dünyaya gelir. Beş yıllık ilköğreniminin ilk üç yılını kendi köyündeki eğitmenli okulda, son iki yılını da komşu Delikkaya Köyü İlkokulu’nda tamamlar (1944).

Orta öğrenimini Beşikdüzü Köy Enstitüsü’nde (1948), iki yıllık yüksek öğrenimini de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümü’nde yapar (1959). Eymür ve Alibey Köylerinde, sekiz yıl ilkokul öğretmenliği, Gölköy ve Bolu İlköğretmen Okulları’nda Meslek Dersleri öğretmenliği yapar.

Bu yıllarda bursla gönderildiği ABD Washington Eyaleti Bellingham’de Western Washington State Üniversitesinde “sınıf öğretmenliği” konusunda eğitim alır. Dönüşünde Ankara Hasanoğlan Deneme İlköğretmen Okulu’nda Meslek Dersleri Öğretmenliği yapar.

Hacettepe Üniversitesi Mezuniyet Sonrası Eğitimi Bölümünde, “Eğitimde Program Geliştirme ve Değerlendirme” alanında yüksek lisans programına kabul edilir. Programa, ilk kabul edilen ve burada bölüm asistanlığı yapan ilk öğrencidir. Hacettepe Üniversitesinden, ilk olarak, “sınıf öğretmenliği” alanında “bilim uzmanlığı” derecesi alan kişidir (1970).

Öğrenimini, daha sonra yine ABD’de devam ettiren Abdullah Demirtaş, 1977 yılında Maryland Üniversitesinde “Eğitim Yönetimi, Program Geliştirme ve Denetim” konusunda doktora derecesi alır (1977). Ayrıca Washington’daki The Catholic University of American Üniversitesinde “Kütüphanecilik ve Enformasyon Bilimleri” konusunda ikinci bir “yüksek lisans” yapıp, Georgetown Üniversitesinde çalıştıktan sonra, Türkiye’ye döner.

Bir yıl Kültür Bakanlığı Halk Kütüphaneleri ve Yayımlar Genel Müdürlüğünde, Genel Müdür Yardımcılığı görevinden sonra, Hacettepe Üniversitesinde Öğretim Üyeliği görevine başlar (1986). Yardımcı Doçent ve Doçentlik görevlerinden sonra emekli olur (1993).

1994-1997 yıllarında YÖK-Dünya Bankası “Öğretmen Eğitimi Projesi”nde çalıştıktan sonra Süleyman Demirel Üniversitesinde Profesör ve Dekan Yardımcılığı (1997) görevlerinde bulunur. Buarada, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize Eğitim Fakültesi’nin kurucu dekanlığı görevini de yapar. Dekanlık da yaptıktan sonra, üçüncü kez emekli olur (2000).

Emekli olduktan sonra, Başkent Üniversitesinde Rektör Danışmanlığı ve Ayşe Abla Koleji Kurucu Temsilciliği görevlerinde bulunur (2003).

Bu kitap yazarın yaşam özetinden çok, Türk Milli Eğitimi tarihindeki uygulamaları göz önüne seren bir kesit sayılabilir. Türkiye, çok büyük yoksulluklardan ve sorunlardan geçerek bugünlere gelmiştir. Sosyal yaşam, ekonomi, sağlık, ulaşım, kentleşme ve en çok da eğitim alanındaki gelişmeler, kitapta önemli bir yer tutar.

Yazarın Köy Enstitüsündeki Eğitimi:

Köy Enstitüsünde, yaz tatili yok denecek kadar azdır.

Öğleye kadar gösterilen yerlerde çalışma, öğleden sonraları dört saat ders, akşamları mutlaka sınıfta serbest çalışma, belli saatlerde üç öğün yemek, sabah toplantıları vb. etkinliklerle, bütün vakitleri dolu geçer.

Pazar günleri serbest bırakılırlar.

Sabah kalkınca, zorunlu yarım saatlik jimnastik veya Milli Oyunlarla güne hazırlanılır.

Öğretmenliğin İlk Yılları…

Yazar, yaz tatilinde okul için ne yapabileceğini düşünür. İlk iş olarak Öğretim Programları yapar. Hatta birkaç aylık Ünite Programları bile hazırlar. Günlük Planları ise, okulun açılmasına bırakır.

Yazarın, okul binası ve eşyasını hazırlayıp düzene koyması ve okula yeni gelen öğrencilerin kayıtlarını yapması gerekmektedir. Bu amaçla yazar, önce okulun düzgün olmayan oyun alanını düzenler. Bunun için köy muhtarıyla işbirliği yapar. Gönüllü gençler ve velilerle okulu eğitim yapılabilecek bir alana dönüştürür.

Okulun açılmasına bir ay kala köyde ev ev dolaşarak okul çağındaki kız ve erkek çocukların listesini çıkarır ve ailelerini çocuklarını okutması için onları ikna eder.

Okul sessiz bir şekilde açılır. Yazar vakit geçirmeden okulun sınıflarını düzenler, mevsim ve tarih şeritlerini hazırlayıp sınıfın duvarına asar. Öğrencilerin aldığı kitap, kalem, silgi vb. malzemeleri kontrol eder. Okul kurallarını gözden geçirip öğrencilere anlatır ve birer kopyasını onlara yazdırır. Bir kopyasını da sınıfa asar. Okulda hademe olmadığı için, büyük sınıftaki öğrenciler, nöbetleşe okulun temizliğini yaparlar. Sobanın yakılması da öğrencilere düşen bir görevdir.

Haftalar geçer ve yazar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı okulda en iyi bir şekilde kutlamaya karar verir. Küçük-büyük kağıt bayraklar alıp, öğrencilerle birlikte iplere dizip, sınıfları süslerler. Her sınıftan birkaç öğrenciye şiir okuma, cumhuriyetimizle ilgili konuşmalar yapma görevi verir. İstiklal Savaşı’na katılmış Gazilere ve köyün muhtarına bayramın önemiyle ilgili konuşmalar yaptırır. Milli Oyunlar oynanır, davul ve klarnetle birlikte marşlar söylenir.

Öğrenci velileri ve öğrenciler bu kutlamalardan çok memnun kalırlar. Yazar öğrencilere yaz tatilinde okul kitaplığından kitaplar vererek, tatilde de okumalarını sağlar. Okul kitaplığını zenginleştirir. Öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmaya çalışır. Sınıftaki sıraları kaldırır ve yerine masa ve sandalyeler koyar. Böylece, öğrencilerin birbirini daha rahat görmelerini sağlar. (Özellikle birleştirilmiş sınıflarda, öğrencilerin birlikte çalışmaları için buna ihtiyaç vardır.) Sınıfı, grup çalışmalarına fırsat verecek şekilde düzenler. Ayrıca yazar, yaz döneminde mezun olan öğrencilere Türkçe, Matematik, Dil ve Tabiat Bilgisi gibi önemli dersler için, yetiştirme kursları açar ve onları sınavlara hazırlar.

Yazarın Eğitim İle İlgili Düşünceleri:

. Okul yöneticileri ve öğretmenler, nerede olurlarsa olsunlar, mutlaka çevre halkı ve yöneticileriyle, her zaman sıkı bir işbirliği içinde olmalıdır. Okulla, veliler arasında karşılıklı güven köprüleri kurulmadıkça eğitimin başarıya ulaşması mümkün değildir.

. Okul yöneticileri ve öğretmenleri, öğrenci velilerine, okulda ne yaptıklarını ve ne yapmak istediklerini mutlaka gerek bireysel olarak, gerekse toplantılarda anlatmalı, onları okulda olup bitenlerden haberdar etmelidir. Çünkü okulla aileler arasındaki köprüler, iyi iletişimle kurulur.

. Çocukların başarılı olmalarında aile desteği çok önemlidir.

. Birleştirilmiş sınıfların öğretiminde başarılı olmanın yolu, öğrencilerin farklı yeteneklerinden birbirlerinin nasıl faydalanması gerektiğinin bilinip, iyi organize edilmesine bağlıdır.

. Birleştirilmiş sınıflarda öğretmene düşen iş, öğretmekten çok, öğrencilerin birbirlerinden neler öğrenebileceklerine yardımcı olmak ve planlı bir rehberlik yapmaktır.

. İyi bir öğretmen hayvanlar ve bitkiler dünyasını okula getirmeli ve öğrencilerin bunlardan yararlanmalarını sağlamalıdır.

. Okul çevresi büyük bir laboratuar olarak kullanılmalı ve özellikle Hayat Bilgisi ve Fen Bilgisi derslerinde öğrencilerin bu doğal laboratuardan faydalanması sağlanmalıdır. Köy okullarının doğası gereği, okulun tüm çevresi eğitim-öğretim maksatlı organize edilebilir.

. Diploma mesleğe giriş kartı ve bir pasaporttur. Birey sürekli okumalı ve kendini işbaşında yetiştirmelidir. Yazara göre bir insan her yıl en az 20 kitap okumalıdır.

. Öğretmenlerin mesleklerinde doğru adımlar atması, mesleki değişmelerden haberdar olmaları, günün tartışmalarını ve yeni değerlerini takip ederek değişmelere ayak uydurmaları, mesleki başarılarında önemlidir.

. İlköğretim yılları çocukların büyüme ve gelişme yönünden altın çağıdır. Daha ileri sınıflardaki öğrenmenin kaderi, ilkokul dönemindeki öğrenmeye, dolayısıyla ilkokuldaki öğretmenlerin çabalarına bağlıdır.

. Öğrencileri cesaretlendirmek ve kendilerine olan güvenlerini artırmak için güzel davranışlarını ve derste az da olsa, gösterdikleri başarıyı alkışlamak gerekir. “ Kötüsün, derslerinde zayıfsın, ” demek yerine, “Aferin, çok iyisin, ” demek gerekir. Nasıl bitkilerin ve insanların güneş ışığına ihtiyacı varsa, çocukların da yemek içmek kadar güdülenmeye, anlaşılmaya ve sevilmeye ihtiyaçları vardır.

. Eğitim yöneticileri ve liderleri, her şeyi devletten beklemek yerine, çevresindeki halk ve kurumlarla iyi ilişkiler kurarak, eğitimin geliştirilmesine ortak olmalıdır.

. Bir okulun başarılı olması, eğitim-öğretimden asıl sorumlu olan öğretim ve diğer ilgili personelin başarılı olmasına bağlıdır.

. Uygulama ve Staj İlköğretim okullarındaki en önemli husus, öğrencilerin gönderileceği ilköğretim okullarının, öğretmen ve yöneticilerinin, öğrencilere karşı gösterecekleri tavır ve tutumların iyi mesleki örnekler oluşturmasıdır. Bu okullar, geleceğin öğretmenlerinin mesleği sevmesinde ve mesleğe hazırlanmalarında ilk adımın kendileri tarafından atıldığını unutmamalıdır.

. Her şeyden önce doğru ve çalışkan olmak gereklidir.

. Her zaman sabırlı olunmalıdır.

. Başkalarına karşı, hemen her durumda nazik davranmak gereklidir.

. Kişilik ve düşünce dünyası için yüksek idealler belirlemeli ve bunlara ulaşmak için çaba gösterilmelidir.

. Herkes için yaşam boyu eğitim kaçınılmaz olmuştur.

. Daima iyimser olunmalı ve büyük düşünülmelidir.

. Okumanın yanı sıra yazma sanatı da ihmal edilmemelidir.

Sonuç:

Eğitimde nasıl başarılı olunabileceğini görmek için, “Bir Öğretmen Varmış Oralarda” kitabını okumak yeterlidir. Çünkü Abdullah Demirtaş, bu kitapta, nasıl başarılı olunabileceğini, kendi yaşamını anlatarak göstermektedir.

Çiğdem AŞKIN

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..